Türkiye'de orta sınıf sorunu

İbrahim KAHVECİ
İbrahim KAHVECİ Rakamlarla [email protected]

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) “Gelir Dağılımı” veri­lerinde “yanlış hesap­ladım; şimdi doğrusu­nu hesaplıyorum” di­ye düzeltme yaptı.

2021 yılında en zen­gin yüzde 5’lik kesi­min payı yüzde 23,30 iken 2022 yılında yüz­de 24,74’e çıkmıştı. Fakat TÜİK revizeye giderek zenginlerin payını 23,85 olarak düzeltti.

Ve 2023 yılında da en zengin yüzde 5’in payının yüzde 23,06 olduğunu ilan etti.

Merkez Bankası’nı biliyorsu­nuz: 2024 yılına girmeden enf­lasyonun 2024 sonunda yüzde 33 olacağını tahmin etmişti. Ve 2024 yılı biterken enflasyonun yüzde 45 olacağını kabul etti.

Acaba devlet kurumları ma­tematik hesabında neden bu kadar şaşarlar?

Gelelim revize edilmiş gelir dağılımı verilerine… Tek kelime ile bu sefer çok güzel bir dağılım olmuş diyebiliriz.

En zengin yüzde 5’lik kesimin gelirden aldığı pay 23,85’den 23,06’ya düşmüş. Bu -0,79’luk kaybı ise toplumun diğer tüm kesimleri paylaşmış. (Sadece 15. yüzde 5’lik kesim aynı kalmış ama o da kaybetmemiş)

2022’den 2023’e bir düzelme olmuş ama 2013 yılından sonra­ki bozulma hala önümüzde dur­maktadır.

2013 yılında en zengin yüzde 5’lik kesim gelirden 19,56 pay alıyordu. Ve şimdi bu pay 3,50 puanlık artışla 23,06’ya çıkmış durumda. Hem de yukarıda de­ğindiğimiz düzeltme ve düzel­meye rağmen.

Bunu şöyle izah edelim: Diye­lim ki 1 trilyon dolar toplam ge­lirimiz var. Bunun 195,6 milyar doları en zengin yüzde 5’e gide­ceğine artık 230,6 milyar doları gidiyor. Gelir dağılımında bu en zengin yüzde 5’lik kesim aslında toplumun en alt yüzde 15’lik ke­simin gelirini fazladan, yeniden kendi gelirlerine eklemiş oldu­lar.

Evet, en zengin yüzde 5’lik ke­sim 2013-2023 yıllarında fazla­dan toplumun en alt yüzde 15’lik kesimin gelirinin kendilerine yazmış oldular.

Kim kazandı derseniz tek ke­lime ile söyleyelim: Zenginler… Kim kaybetti derseniz onu da izah edelim: Zengin olmayan herkes…

Gelin uzun vadeli değişimle­re bakalım.

2006-2007-2008 yılları or­talamasında en alt gelir grubu yüzde 10’un payı 2,08’di. 2022- 2023-2024 ortalamasında bu kesim payını 2,41’e çıkartıyor. Pay artışı 0,33 puan ama bunu orantı olarak ifade ettiğimizde pay artışı %15,8’e geliyor.

En alt gelir grubunun 2. Yüz­de 10’u ise payını 3,48’den 3,72’ye çıkartıyor. Burada pay artışı 0,25 ama oran artı­şı %7,2’ye geliyor. Ve 3. Yüz­de 10’luık kesim de paylarını 4,58’den 4,68’e artırıyor.

Başka kazanan yok.

Uzun vadede en alt yüzde 30’luk gelir grubu son yıllar­daki kayba rağmen hala ar­tıda… Ve en zengin yüzde 5’lik kesim de en yüksek kazanan kesim…

Ya kaybeden?

İşte oraya “Orta Sınıf” diyo­ruz. Yani beyaz yakaya geçtik­çe toplum kaybetmiş. Uzun va­dede en alt yüzde 30 ve en üst yüzde 5 kazanırken ortada ka­lan tüm kesimler kaybetmiş ol­du. Orta vadede tek kazanan zenginlerken uzun vadede orta sınıf kaybedenler kulübünün tek üyesi olmuş.

Bu taksimi kim yapar?

Yazıda buraya kadar verdiği­miz yıllar TÜİK verilerinde bir sonraki yıl olarak geçiyor. Yani TÜİK 2024 yılı gelir dağılımı dediğinde baz yıl 2023 yılıdır. O nedenle biz 2023 yılı diye ya­zıda kullandık.

Mesela TÜİK diyor ki, 2024 yılında en zengin yüzde 5’lik kesimin ortalama geliri 415 bin lira. Bu gelir aslında 2023 yılını ifade ediyor.

Evet, en zengin kesim 2024 yılında 1 milyon 696 bin lira ortalama gelire sahipken en fa­kir kesimin geliri 69 bin 546 li­ra oldu. En üsttekiler 100 lira gelir elde ederken en alttakiler sadece 4,1 lira gelirde kaldı.

Toplumun tam ortasındaki kesim ise en zenginin gelirine oranda yüzde 13,5 geliri var­dı. Yani zengin 100 lira alırken toplumun ortası 13,5 lira alı­yor. 2006 yılında bu pay 16,4 ve 2007 yılında da 17,0 liraydı. Şimdi ise 15,5 lirada kaldı.

Toplum ortaya yaklaştıkça kaybetmeye başlıyor. Yani ya çok fakir kesim ya da en zengin kesimde olacaksın ki refahtan pay alacaksın.

İyi ama bunlar sadece geliri gösteriyor… Ya servette durum nedir?

Düşünsenize alt gelir grupla­rının gelirden servet edinme­lerine imkan mı var. Olan tüm gelir harcamaya gidiyor. Oysa üst gelirde birikimli servet et­kisi var. Gelirleri ile servetle­rine yeni servetler ekleyebili­yorlar. O zaman yapılması gere­ken asıl hareket tam da burası… Yani servet vergisi… (İşleyen, is­tihdam ve değer üreten servete değil; ranta dayalı servet ver­gisi)

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sefadan mı cefadan mı? 24 Aralık 2024
Asgari ücret ne olmalı? 16 Aralık 2024
Aman aman dikkat! 09 Aralık 2024