Türkiye’de kurumsal yönetime genel bir bakış
Batuhan Ecin / HERDEM Avukatlık
Pay sahiplerini koruyan kanunlarda yer alan kuralların yanında, ekonomik sebeplerle şirkete sermaye koyan pay sahiplerinin haklarını koruyan ve genellikle “uy ya da açıkla” prensibine dayanan esnek hukuk kurallarını içeren kurumsal yönetim ilkeleri/prensipleri/kuralları da yer almaktadır. Kurumsal yönetim kuralları dünya genelinde halka açık şirketlere uygulanmaktadır ve genellikle pay sahipleri ve menfaat sahiplerinin haklarını koruyan kurallar içerir. Bu doğrultuda, şirket yönetim kurullarının yapısı, işleyişi ve yönetim kurulu altında kurulacak komiteler düzenlenmektedir. Bu kapsamda şirketin yönetim kurulunda bulunan bağımsız (independent) ve icracı olmayan (non-executive) üyeler, şirketin denetimi, pay sahiplerinin hakları, şirketin sermaye bütünlüğünün korunması kurumsal yönetim açısından önem arz etmektedir.
Serbest piyasa ekonomisine 80’li yıllarda geçen Türkiye’nin ekonomik tarihine bakıldığında, devletin çok etkin bir rol oynadığı görülmektedir. Kuruluşunun başından, 1960’lı yıllara kadar, devlet çok çeşitli alanlarda birçok şirket kurmuş ve yönetmiştir. Bugün bile payları halka arz edilmiş birçok şirkette de devlet pay sahibi konumundadır. Türkiye’nin ilk menkul kıymetler borsası olan İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (şimdiki ismiyle BİST) 1986 yılında kurulmuştur. Dolayısıyla Türkiye’nin serbest piyasa geçmişi çok uzağa gitmemektedir ve kurumsal yönetim ile ilgisi de yeni olarak nitelendirilebilir. Türkiye’de pay sahipliği yoğunlaşmış durumdadır. Şirket grupları ve büyük aileler tarafından kontrol edilen şirketler yaygın durumdadır. Türkiye’de 531 tane halka açık şirket bulunmaktadır. Bu şirketlerin halka açıklık oranı %29 civarında kalmaktadır. Şirketlerin %20’den fazlası bir finansal kurumun etrafında gruplaşmaktadırlar. Genel olarak Türkiye’nin kurumsal yapısına bakıldığında: (i) yatırımcıları koruyan kuralların zayıflığı; (ii) büyük şirketlerde büyük ailelerin kontrolü ve piramit pay sahipliği; (iii) çoğunluk pay sahipliğinin olmadığı durumlarda, şirket kontrolünün imtiyazlı paylarla sağlandığı ve dolayısıyla nakit akışının ve kontrolün ayrıştığı ve; (iv) pay sahipliğinin yoğunlaşmış bir yapıda olduğu görülmektedir.
Kurumsal yönetime ilişkin kurallar, ise 3 Ocak 2014 tarihli Kurumsal Yönetim Tebliği (II-17.1) (“Tebliğ”) ekinde yer alan Kurumsal Yönetim İlkeleri (“KYİ”) içerisinde yer almaktadır. KYİ bu kapsamda 13 Ocak 2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) ve 6 Aralık 2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun (“SerPK”) tamamlayıcısı nitelikte sayılabilir. Hem TTK hem de SerPK, Sermaye Piyasası Kurulu’na, kurumsal yönetim ile ilgili kuralların uygulanması için geniş yetkiler vermiştir.
KYİ hem zorunlu hem de esnek hukuk kuralları içermektedir. Payları borsada işlem gören halka açık şirketler KYİ’nin kapsamındadır ancak halka açık olup payları borsada işlem görmeyen şirketler KYİ kapsamında değildir. Yine de, bu şirketler halka açık statüsünü kazandıktan sonra iki yıl içerisinde paylarını dolaşıma sokmak zorundadırlar. KYİ aynı zamanda şirketleri piyasa değerine göre sınıflandırmaya tabi tutmuştur ve bu şekilde KYİ’ye tabi olan şirketleri üç gruba ayırmıştır. Birinci ve ikinci grupta yer alan şirketler piyasa değeri en yüksek olan şirketlerdir. Türkiye’de KYİ’ye tabi olan şirketlerin büyük çoğunluğu üçüncü grupta yer almaktadır.
Tebliğde yer alan kurallar
• Kurumsal yönetim ilkelerine uyum raporu hazırlanması;
• İlişkili taraf işlemleri ile gerçekleştirilecek işlemlere ilişkin kurallar;
• Yatırımcı İlişkileri Bölümü’nün kurulması ve;
• Üçüncü kişiler lehine verilecek teminat, rehin, ipotek ve kefaletlere ilişkin olarak izlenilecek usul.
KYİ’de yer alan pay sahipliğine ilişkin zorunlu kurallar
• SerPK ve TTK’dan farklı olarak, şirket, genel kurul tarihinden en az 3 hafta önce, pay sahiplerini incelemesi için gerekli belgeleri ve ilgili mevzuat gereği diğer bildirim ve açıklamaların yapılması. Ortaklık yapısı, imtiyazlı paylar hakkında bilgi, ortaklık faaliyetlerini önemli ölçüde etkileyecek yönetim ve yönetim faaliyetlerindeki değişiklikler ve gerekçeleri, şirket genel kurul toplantı gündeminde yönetim kurulu üyelerinin azli, değiştirilmesi veya seçimi varsa; bunlarla ilgili gerekli bilgiler ve açıklamalar, pay sahiplerinin kurulması zorunlu olan Yatırımcı İlişkileri Bölümü’ne iletmiş oldukları taleplerin kabul edilmemesi halinde, kabul edilmeyen öneriler ve kabul etmeme gerekçeleri ve gündemde esas sözleşme değişikliği olması halinde, esas sözleşme değişikliklerinin yeni ve eski şekilleri de en az 3 hafta önce yapılacak bildirimle bildirilmesi
• Pay sahiplerinin genel kurulda soru sorma ve bilgi almasına ilişkin kurallar. Genel kurul toplantısında sorulan sorunun gündemle ilgili olmaması veya hemen cevap verilemeyecek kadar kapsamlı olması halinde, sorulan soru en geç 15 gün içerisinde Yatırımcı İlişkileri Bölümü tarafından yazılı olarak cevaplanır. Bu sorulara verilen cevaplar, 30 gün içerisinde şirketin internet sitesinde ilan edilmesi;
• Üst düzey yöneticiler ve yönetim kurulu üyeleri gibi şirket faaliyetlerinde etkili olanların . şirketle iş yaptıkları veya şirket ile rekabet halindeki başka faaliyetlerde bulundukları durumlarda, bu konularla ilgili genel kurul gündemine madde olarak eklenmesi ve bu konu genel kurul tutanağına işlenmesi zorunluluğu getirilmesi; ve
• Önemli şirket kararları akabinde yapılacak işlemlerin tutarının, şirket hasılatına ya da şirket değerine oranının %10’dan fazla olması durumunda, bu kararların icra edilebilmesi için şirket yönetim kurulu bağımsız üyelerinin çoğunluğunun onayı gerekmektedir. Bu çoğunluğun sağlanamadığı durumlarda, bu durum Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (“KAP”) duyurulur ve şirket genel kurul onayına sunulması zorunludur.
KYİ’de yer yönetim kuruluna ilişkin kurallar
• Yönetim Kurulu üye sayısının en az 5 olması ve üyelerin çoğunluğunun icracı olmayan üyelerden (non-executive) olması;
• Yönetim kurulu başkanı ve genel müdür aynı kişi olmaması; aynı kişi bu iki görevi için seçildiyse bu durumun sebebiyle beraber KAP’ta açıklanması;
• İcracı olmayan üyelerin arasında bağımsız yönetim kurulu üyeleri bulunur. Bağımsız üye sayısı yönetim kurulu üye sayısının üçte birinden az olmamaktadır. Ancak üçüncü grupta yer alan şirketlerde, bağımsız üye sayısının 2 olması;
• Yönetim kurulunun altında: (i) Denetimden Sorumlu Komite; (ii) Riskin Erken Saptanması Komitesi; (iii) Kurumsal Yönetim Komitesi; (iv) Aday Gösterme Komitesi; ve (v) Ücret Komitesi kurulması; ve
• Kurulacak komitelerde yer alacak yönetim kurulu komitelerinin başkalarının bağımsız yönetim kurulu üyesi olması ve Denetimden Sorumlu Komite’nin üyelerinin tamamen bağımsız üyelerden oluşması zorunludur.
“Bağımsızlık” kriteri KYİ’de sayılmıştır. Ancak, SPK’nın izni alınarak ve KAP’ta duyurularak, bağımsızlık kriterine uymayan kişiler, bağımsız yönetim kurulu üyesi olarak seçilebilmektedir. Bağımsız üyelerin seçimi ile ilgili usul de detaylı olarak düzenlenmiştir ve şeffaflık sağlanmaya çalışılmıştır.
Sonuç
Görüldüğü üzere, KYİ bağımsız üyelere önem göstermektedir. Bu diğer ülkelerin mevzuatlarında yer alan kurumsal yönetim ilkeleriyle benzerlik göstermektedir. Aynı zamanda yönetim kurulu altında yer alan komiteler, Sarbannes Oxley Yasası’na benzer bir görünüm arz etmektedir. KYİ’nin uygulanmasında aynı zamanda SPK’nın geniş yetkileri bulunmaktadır. Turkcell örneğinde olduğu gibi, SPK, KYİ’ye uyum kapsamında uyum zorunluluğunun yerine getirilmesini sağlayacak kararları almaya ve buna ilişkin işlemleri resen yapmaya yetkilidir.