'Türkiye’de kömürlü santral kurulu gücündeki genişleme durdu'

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN [email protected]

S&P Global Platts Analytics tarafından geçtiğimiz günlerde yayınlanan analizde, Türkiye’de kömürlü santral kurulu gücündeki genişlemenin durduğuna yer veriliyor.

2009 yılından bu yana 70 GW’lık projenin iptal edildiğine veya rafa kaldırıldığına yer veren analiz, Türkiye’nin kömürlü termik santrallerini yaygınlaştırma planlarının büyük ölçüde sekteye uğramasının başlıca nedenleri olarak zorlu ekonomik şartlar ve çevreci gruplardan gelen tepkileri gösteriyor.

Türkiye’deki mevcut kömürlü termik santral sayısının 85; toplam kapasitenin ise 19 GW olduğuna yer verilen analizde, 33 GW’lık ek kapasitenin planlama aşamasında; 2 GW’lık kapasitenin ise inşaat aşamasında olduğu bilgileri yer alıyor.

Analizde yer verilen yorumlar ana başlıkları ile şöyle:

● “Türk yetkililerin yorumlarına göre, planlama aşamasındaki projelerin önemli bir kısmının gün yüzü görme ihtimali düşük. Bunun başlıca nedeni, hükümetin enerji sektörü kaynaklı cari açığı azaltma politikası kapsamında, ithal kömüre dayalı projeleri tercih etmemesi.

● İthal kömür yerine yerel linyite dayalı projelerin devreye alınması planları ise, ciddi bir çevresel muhalefetle karşılaştığından, ilerleme kaydedemiyor.

● Ekonomide yaşanan zorluklar, bir çok projenin finansman sorunu yaşamasına neden oluyor.

● Türkiye ekonomisinde 2019’da küçülmenin süreceği, 2020’de ise hafif bir toparlanmanın olacağına dair beklentiler ışığında, Türkiye’de elektrik talebi ve kömür ithalatındaki artışın sınırlı olacağı öngörülüyor.

Türkiye yenilenebilir enerji hedefini %38’e çıkardı

Platts Alaytics uzmanlarından Joe Aldina, “2019 yılında Türkiye’nin kömür ithalatında yavaşlama olsa da, uzun vadede Türkiye’nin Atlantik havzasındaki kömür talebi artışında önemli bir rol üstlenmesi öngörülüyor. Özellikle de ABD’li kömür şirketleri, Avrupa’daki kömür talebinin azalmasının ardından, Türkiye pazarı ile ilgileniyor” diyor.

Yatırımcının fosil yakıtta düşen iştahının, ABD’nin kömür üreticilerinin beklentilerini karşılayıp karşılayamayacağı bir soru işareti.

Dışişleri Bakanlığı verilerine göre, Türkiye, OECD üyeleri arasında enerji talebi en hızlı büyüyen ülke konumunda. 2002 yılından bu yana Türkiye’nin enerji talebi her yıl yüzde 5.5 oranında büyüme kaydediyor. Mevcut elektrik üretiminin üçte biri kömürden elde ediliyor. Fakat Türk hükümetinin enerji stratejisi hedeflerinde, yenilenebilir enerjilerin payının hızla yükseldiği izleniyor.

Bu noktada en önemli unsur ise; Türkiye’nin 11.Kalkınma Planı ile yenilenebilir enerji hedefini yüzde 38’e çıkardığını açıklamış olması.

2019’un ilk 6 ayında elektrik üretiminin yüzde 50’si yenilenebilir enerjilerden karşılandı. 2018’de ise Türkiye’de devreye giren yeni elektrik enerjisi kurulu gücünün yüzde 85’ini yenilenebilir enerji santralleri sağlarken, kömürün payı yüzde 8’de kaldı.

Türkiye’de kurulu gücün yarısına yakını yenilenebilir enerji

Temmuz 2019 sonu itibarıyla Türkiye’nin toplam kurulu gücü 90.448,7 MW seviyesine ulaştı. Bunun içerisinde hepsi yerli olmak üzere, yenilenebilir enerji (hidro, biyokütle, jeotermal, güneş ve rüzgar) toplamı 43 bin 198 MW. Yani, toplam kurulu gücün neredeyse yarısını yenilenebilir enerjiler oluşturuyor. Temmuz sonu itibarıyla rüzgar 7 bin 228 MW’a ulaşırken ve güneş enerjisi 5 bin 513 MW’a yükseldi. Güneşte 2018 yılı sonuna kıyasla, 450 MW’lık bir kapasite artışı gerçekleşirken, rüzgarda 223 MW’lık bir artış kaydedildi.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar