Türkiye’de klasik siyaset dışında yeni oluşum beklenmeli mi?

Ertuğrul Günay, bakanlıktan ve AK Parti’den ayrılmasından sonra siyasetçi olarak kısa mesajlarla yaşanan olayları değerlendiren tweetler atıyor. 

Refenandum sonrası attığı iki tweet, önemli yankı uyandırdı ve “Yeni bir parti kuruluş hazırlığı mı” sorusunun sorulmasına yol açtı.

Bu tweetlerden ilkinde “Türkiye’de hukuk hakkı, siyaset halkı koruyamıyor ‘Şimdi yeni şeyler söylemek lazım’ MC Rumi” denilyordu. İkincisinde ise “Devlet, siyaset, adalet, bildiğimiz her şey üzerine yeniden düşünmeliyiz. Bunu ezberlerimizden vaz geçerek yapmalıyız” deniliyordu.

Günay, bu iki tweet sonrası, beklediğinin çok üzerinde bir yankı uyandırdığını görmüş,”Yeni parti sinyali mi” sorusuyla karşılaşınca, “Yeni parti kurmak kolay değil. Önemli bir maddi güç ve medya desteğine ihtiyaç var. Şu anda Türkiye’de bütün alanlar kuşatılmış durumda. O nedenle her girişimin hemen partileşeceğini söylemek ve beklemek biraz abartılı olur. Söylemim de yeni parti sinyali değil. Halkı, devleti, iktidarı, muhalefeti her şeyi yeni baştan düşünmeye, ezberleri bozmaya çağırıyorum. Önce yeni fikirler ortaya çıkmalı. Hukuk devleti ve demokrasi istiyorsak adaletsizlik kime yapılırsa karşı çıkmalıyız. Çünkü adalet bozulursa her şey bozuluyor” açıklamasını yaparak konumunu belirlemiş.

Günay’ın bu söylemi çerçevesinde sohbet ettiğim birçok dostum, “Avrupa’da olduğu gibi bizde de klasik siyaset dışında yeni oluşumlara ihtiyaç olduğunu söylediler. Yunanistan’daki Sviza, İspanya’daki Podemos, İtalya’daki 5 yıldız hareketi, hatta Fransa’da bir parti desteği olmadan 11 aday arasında ikinci tura kalan iki adaydan biri olan Macron’u da buna ekleyebileceğimizi” söyleyip, bizde de benzeri bir oluşumun gündeme gelebileceğini belirttiler.

Gezi olayları sonrası gündeme gelen haziran hareketinden, referandum sırasında ortaya çıkan sivil girişimlere ülkemizde de klasik partiler dışında yeni siyaset için yeni bir zaman oluşmakta olduğunu, bugün iktidar da muhalefetteki partileri bir yandan “kerhen” destekleyen, bir yandan arayış içinde olan geniş bir tabanda konunun tartışılmaya başlamasıyla, katılıma hazır olduğuna inandıklarını söylediler. Bu değerlendirmeyi yaparken en çok, “Her geçen gün kutuplaşan, ayrışan bir zeminden rahatsızlık söz konusu, toplumun çıkması için bu tartışmanın şart olduğunu belirttiler. Avrupa’da birçok ülkede olduğu gibi klasik siyaset dışında ortaya çıkan, güç kazanan bir oluşumu yakın zamanda bizim ülkemizde de beklemenin siyaseten “yanlış”olmadığının altını çizdiler.

Bakalım önümüzdeki günler ne gösterecek? Partiler hatalarından arınarak halkı kucaklayıcı yeni bir yapı arayışına mı girecekler? Yoksa bizde de klasik siyasal partiler dışında farklı söylemli yeni oluşumlar mı ortaya çıkacak?

Sohbetlerde ortaya çıkan, hemen herkesin siyaset sahnesinde bir değişim olmasını beklediklerini gösteriyor.

Bakalım önümüzdeki günlerde siyaset sahnesinde hangi gelişimlere tanık olacağız...