Türkiye’de kitlesel fonlama
HUKUK NOTLARI / Av. Dr. Umut KOLCUOĞLU
Kitlesel fonlama (crowdfunding), girişimcilerin yenilikçi ve teknoloji odaklı projelerini desteklemek için ortaya çıkan ve günümüzde gittikçe yaygınlaşan alternatif bir finansman aracı. Kitlesel fonlama sistemi ile tek başına ciddi değer yaratmayacak çok sayıda kişi, ufak meblağlar ile internet siteleri aracılığıyla kaynak yaratarak, finansmana ulaşmakta zorluk yaşayan girişimcilerin yenilikçi fikirlerinin hayata geçirilmesine katkı sağlıyor.
Peki, kitlesel fonlama nasıl işliyor? Proje sahipleri, projelerine ilişkin tüm bilgi ve belgeleri ilgili internet platformuna ekleyerek projesini tanıtıyor ve projenin hayata geçirilmesi için gereken finansman hedefini belirliyor. Yatırımcılar ise platform üzerinden uygun gördükleri projeyi belirleyerek girişimcinin finansman hedefine katkıda bulunuyor. Öngörülen süre içerisinde hedef finansman tutarına ulaşıldığı takdirde, platform belirli bir komisyon kesintisi yaparak, toplanan fonu proje sahibine iletiyor. Hedeflenen tutara ulaşılamaz ise o zamana kadar toplanan tutar, yatırımcılara iade ediliyor. Platformun aklınıza gelebilecek her türlü proje için kullanılması mümkün. Roman yazımından, albüm hazırlığına, seyahat sponsorluğundan, sosyal destek projelerine kadar uzanan geniş bir yelpazedeki fikirlere destek sağlanabiliyor.
Kitlesel fonlama sisteminin dünya uygulamasında farklı modelleri var. Sistem, yatırım modeli üzerinden ya da bağış veya ödül modeli üzerinden işleyebiliyor. Türkiye’de 2013 yılından bu yana çeşitli internet platformları üzerinden bağış ve ödül modelleri ile kitlesel fonlama gerçekleştiriliyor. Bağış modelinde, proje gerçekleştirildiğinde yatırımcılara herhangi bir getiri sağlanmıyor. Ödül modelinde ise fon katkısını teşvik etmek amacıyla, kişilere sağlayacakları fon tutarına göre çeşitli ödüller taahhüt ediliyor. Örneğin proje hayata geçirildiğinde ücretsiz ürün temin edilmesi, teşekkür mektubu gönderilmesi, fon sağlayıcıların isimlerinin açıklanması ya da ürüne isminin verilmesi gibi ödüller söz konusu oluyor. Yatırım temelli modellerde ise fon sağlayıcılar, borç olarak kaynak sağlıyor ve sağladıkları fondan faiz elde ediyor ya da pay edinimi gerçekleştiriliyor.
Mevzuatımızda kitlesel fonlama ile ilgili herhangi bir düzenleme mevcut değil. Uygulamada ise şu anda sadece bağış ve ödül modelleri ile kitlesel fonlama uygulama alanı bulabiliyor. Ancak geçtiğimiz Aralık sonunda hazırlanan bir tasarı ile Sermaye Piyasası Kanunu’nda değişiklik yapılması ve kitlesel fonlamanın yasal bir zemine kavuşturulması hedefleniyor. Yapılacak değişiklikler ile kitlesel fonlama platformlarının kuruluşu ve işleyişleri Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) iznine tabi olacak. SPK; platformların ortakları, çalışanları, toplanabilecek tutarın ve fon sağlayıcıları tarafından yatırılabilecek tutarın azami limiti ve benzeri hususlara ilişkin esasları ayrıca belirleyecek. Kitlesel fonlamanın esasen finansmana ulaşmakta zorluk yaşayan çekirdek işletmeler ve girişimciler olacağı göz önünde alındığında sistemin basit ve hızlı işlemesi oldukça önemli. Dolayısıyla bu platformların sunacakları hizmetler Sermaye Piyasası Kanunu’nun “yatırım hizmetleri” kapsamında değerlendirilmeyecek, borsa ve teşkilatlanmış diğer pazar yerleri ile ilgili düzenlemelere tabi olmayacak, halka arz olarak değerlendirilmeyecek. Fon sağlayıcıları girişimlere borç verebileceği gibi, bağış da yapabilecek ya da proje üzerinden pay edinimi gerçekleştirebilecek.
Tasarı, hem girişimciliğin teşvik edilmesi hem de melek yatırımcı kavramının geliştirilmesi bakımından önemli bir ihtiyacın ilk adımını oluşturuyor. Karşılıksız olan bağış modelinde ve karşılığı para dışı makul bir ödül olan ödül modelinde yatırımcıyı teşvik edici bir unsur yer almadığı için, fikir ne kadar yenilikçi olsa da, yeterli sayıda yatırımcıya ve fona ulaşmak girişimci açısından her zaman mümkün olmuyor ve belki de birçok değerli proje sırf finansman yetersizliğinden dolayı sona erdiriliyor. Dolayısıyla, hem sistemin yasal bir düzenlemeye kavuşturulması hem de diğer modellerin de mevzuat kapsamında bir altyapı ile sisteme dâhil edilmesi küçük yatırımcıların teşviki ve girişimcilerin projelerinin hayata geçirilmesi bakımından oldukça önemli bir gelişme.
Tasarının bu amaçları gerçekleştirmedeki başarısını elbette kitlesel fonlama ile getirilen altyapıyı detaylandıracak ikincil mevzuat belirleyecek. Tasarının yasalaşması üzerine SPK tarafından hazırlanacak olan ikincil mevzuatın hem girişimciler hem de yatırımcılar bakımından planlanan faydayı tam anlamıyla sağlayabilmesi için dikkatli bir şekilde ele alınması gerekiyor. Özellikle, faiz getirilerinin nasıl hesaplanacağı, pay edinimi işlemlerinin internet platformu üzerinden nasıl gerçekleştirileceği ve benzeri konular etraflıca değerlendirilmeli. Tabi, bu işlemlerin vergisel boyutları da mevzuat şekillendikçe ayrıca gündeme gelecektir.