Türkiye’de 'iş yapma' kolay değil!...
Dünya Bankası’nın her yıl hazırladığı; dünya ülkelerinin İş Yapma Kolaylığı (Doing Business) Raporu’nun 2017 sayısı 25.10.2016 tarihinde yayımlandı. Anılan rapor 2016 sonuçlarını gösteriyor.
Rapor’a göre dünyada girişimciye en uygun iş ve yatırım ortamını sunan 10 ülke sırasıyla Yeni Zelanda, Singapur, Danimarka, Hong Kong, Kore, Norveç, İngiltere, ABD, İsveç ve Makedonya. Unutmayalım ki bu ilk 10’un büyük bir kısmı her yıl yerini koruyor. Yani yerinde saymadan işleri kolaylaştırmayı sürdüren bu ülkelerde “durmak yok, yola devam!”.
Türkiye, 190 ülkenin yer aldığı sıralamada bu yıl 69’uncu sıraya indi. Oysa geçen yıl 55. sıradaydı.
Bu gerilemede metodoloji değişikliğinin de etkisi olmuş. Eğer metodoloji değişikliği olmasaymış Türkiye’nin yeri 63. sıra olacakmış. Dolayısıyla Türkiye’nin bu yıl yeni metodolojiye göre 14 basamak ve eski metodolojiye göre de 8 basamak geriye düştüğü anlaşılıyor.
Türkiye’nin her göstergede ve toplamda en iyi skoru elde eden ülkenin sonuçlarına olan uzaklığı neredeyse değişmemiş ve 67.sırada kalmış durumda.
Peki bu ne anlama geliyor?... Diğer ülkelerin Türkiye’ye göre daha agresif bir şekilde reform yaptığı, yerinde durmadıkları anlamını taşıyor.
2016’da iş ve yatırım ortamını geliştirmek için 137 ülke 283 reform yapmış.
Bu reformlardan sadece iki tanesi Türkiye’ye ait. Bunlar da; iş kurmada online vergi kaydı yapılabilmesi ve vergi ödemenin teknolojik yolla kolaylaştırılması, çek kullanımındaki vergi işlemlerinin iyileştirilmesi.
Türkiye’nin, iş yapma kolaylığı ana başlığı altındaki işlemlere ilişkin karnesi tabloya yer alıyor. Türkiye’de iş ve yatırım ortamının geliştirilmesinde uygulanacak reformlarda; özellikle iş kurma, inşaat izinleri, krediye erişim, vergi ödeme, dış ticaret ve iflasın sonuçlanması alanlarına yoğunlaşılması gerektiği anlaşılıyor.
Rapordaki bilgilere göre, Türkiye’de özellikle ağır istihdam maliyetleri ve kıdem tazminatları açısından çok ciddi düzenlemelere ihtiyaç var.
- Dünya Bankası Doing Business 2017 Raporu’nun verileri, dünyada en ağır kıdem tazminatı yükünün Türkiye, Kore, İsrail ve Çin’de olduğunu gösteriyor.
- 10 yıllık hizmeti olan bir işçiye Türkiye’de 43.3 haftalık ücret tutarında kıdem tazminatı ödenirken; bu süre komşumuz Bulgaristan’da ve Ukrayna’da 4.3 haftaya, Rusya’da 8.7 haftaya, çoğu AB ülkesinde 12-15 haftaya düşüyor.
- Buna karşın ilk 10 ülkede kıdem tazminatı yükünün olmadığı anlaşılıyor.
- İşten çıkarma maliyetinde de Türkiye ilk sıralarda yer alıyor.
- Şöyle ki 10 yıllık kıdem itibariyle söz konusu maliyet Türkiye’de 51.3 haftalık ücrete eşit iken; bu yük Romanya’da 4, Bulgaristan’da 8.6, Ukrayna’da 13 haftalık ücrete düşüyor.
- Hatta ABD, Yeni Zelanda ve Danimarka gibi ülkelerde böyle bir yük çıkmıyor.
- Rapora göre Türkiye’de kıdem tazminatına hak kazanmanın süresi 1 yıl iken, bu süre orta gelir grubundaki ülkelerde ortalama 21 ay oluyor.
- Raporda, Türkiye’de kıdem tazminatının sadece işten çıkarma durumunda değil; askerlik hizmetini yerine getiren erkek çalışanlara, evlendikten itibaren bir yıl içinde işten ayrılan kadın çalışanlara ve yaşlılık aylığına hak kazananlara da ödendiğine işaret ediliyor.
Yukarıdaki tespitler çok önemli. İstihdam üzerindeki yükler çok fazla. İşten çıkışın zorlaştırılması; işe girişin de zorlaştırılması sonucunu doğuruyor.
Bir yandan her yaklaşık 1 milyon kişiye iş bulma zorunluluğu varken, komşu ülkelerden gelen milyonlarca sığınmacı ile Doğu Avrupa, Orta Asya ve Uzakdoğu’dan gelen yine milyonlarca kaçak istihdam Türkiye’de yeni işçi alımını, kayıtlılığı ve doğrudan yabancı sermaye girişini olumsuz etkiliyor.
Sözün özü; Türkiye’de yerlisine de yabancısına da iş yapma ortamı çok zor. Üstelik giderek kötüleşen ve rekabet edilebilir ülkelerden ayrışan göstergeler.