Türkiye'de planlamanın yükselişi ve çöküşü
50 yıllık Devlet Planlama Teşkilatı'nın (DPT) 641 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Kalkınma Bakanlığı'na dönüştürülmesi, bırakın iş dünyasının "entelektüel" ilgisinden vazgeçtik, ekonomi basınının gazetecilik özen ve dikkatine bile mazhar olamadı.
Oysa sadece hayatı terk eden insanların değil, kurumların arkasından da "ölüm" ya da "dönüşüm" yazısı yazılabilir, yazılmalı. Yazılmalı ki, ister "karma ekonomi" ister "serbest piyasa ekonomisi" olsun, Türkiye'nin tüm yakın tarih ekonomik dönüşüm süreçlerinde doğru yanlış, eksik fazla; ama mutlaka belirleyici, yönlendirici, etkileyici rol oynamış DPT gibi bir kurum, sosyo-ekonomik hafızada yer tutabilsin.
Bununla da kalınmasın; Türkiye'nin siyasi ve idari zihnine 1950'li yılların ikinci yarısında giren "sistemik" plan ve planlama kavramını 1960'lı yıllardan itibaren uygulama pratiği birlikte yerleştiren, yürüten DPT'nin, özellikle özel sektörün gelişmesine yaptığı büyük katkılar unutulmasın. Çünkü, bugünün anlı şanlı özel sektörü tüm unsurlarıyla birlikte planlı dönemlerin ürünüdür. Vefa da sadece insani değil, iktisadi bir erdemdir
Kaldı ki, 20. yüzyıla damgasını vuran plan ve planlama kavramının 21. yüzyılda "küreselleşme" ve "serbest piyasa" konjonktürünün altında ezilmesi kimseyi yanıltmamalı. Ulusal ve küresel iktisat tarihleri, plan ve planlama kavramının ağır ekonomik ve sosyal kriz dönemlerinde "küllerinden yeniden doğduğunu" yazar. 21. yüzyılın kendini tekrarlayarak üreten ve gittikçe her türlü kontrolden kurtulan küresel kriz süreci böyle bir doğum için en elverişli "rahmi" oluşturmaya adaydır. DPT de hatalarıyla bile korunması gereken bir değerdir.
D.1960-Ö.1980
Yazının başlığı bana ait değil. Türkiye'nin ilk kurumsal plancı kadrosunda yer alan çok değerli bir iktisatçıya; Attila Sönmez'e (Ö. 23 Nisan 2006) "armağan" olarak hazırlanan ve DPT'nin 1960-1980 dönemindeki "yaşam öyküsünü" anlatan kitabın adı. Kitabı "yazanlar" Sönmez ile birlikte DPT'nin kurucu, katılımcı isimleri, ki bir bölümü daha sonra Türkiye'de ve uluslar arası kurumlarda önemli görev ve sorumlulukları üstleneceklerdir.
Kitabın ana mesajlarından biri 1960 yılında "doğan" DPT'nin 1980 yılında "plancı" ömrünü tamamladığıdır. Bu mesaj elbette tartışılabilir. Ama kitap, içindeki yazıların "bütünlüğünce" okunduğunda DPT'nin Türkiye kalkınmasına kafa yoran, emek veren ve bunu ilk plana da yansıtmaya çalışan "kurucu zihin modelinin" bırakın 1980'i, daha 1960'lı yılların başında siyasi ve bürokratik "dejenerasyon" baskısı ile karşı karşıya kaldığı anlaşılıyor.
Nitekim, DPT kuruluyor, Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı ve program çalışmaları başlıyor. Şu oluyor: Plancılarla Başbakan İsmet İnönü'nün kurduğu Türkiye'nin ilk koalisyon hükümetinin arası gittikçe limonileşiyor. İnönü'nün desteğine rağmen hükümetin "pilavcı kanatları" saldırılarını plancıları "komünistlikle" suçlamaya kadar vardırıyorlar. İnönü, genç plancıları "hükümet ortaklarının" ekonomik gericiliğine karşı koruyamıyor.
Hatırlatayım o siyasi gericilik karşısında korunamayan, yalnız bırakılan ve DPT'den istifa ederek ayrılan plancıları: Osman Nuri Torun, Attila Karaosmanoğlu, Necat Erder, Ayhan Çilingiroğlu, Rafet Erim, Cevdet Kösemen ve daha sonra Atilla Sönmez. Ne ki, Türkiye'nin değerini bilmediği bu isimlerden bazılarına Dünya Bankası, İMF, Birleşmiş Milletler Kalkınma Örgütü (UNDP) gibi uluslar arası kuruluşlar anında kucak açıyor
Somali'ye giden ilk Türk
Attila Sönmez de birinci plan çalışmalarına yetkili danışman olarak katılan ünlü kalkınma iktisatçısı Prof. Dr. Jan Tinbergen'in kuruluşa tavsiyesi ile UNDP iktisatçısı unvanıyla Somali Cumhuriyeti Başkanlığı ekonomi danışmanlığına atanıyor.
Sönmez, bağımsızlığını yeni kazanan bu ülkenin devlet planlama teşkilatını büyük imkânsızlıklara rağmen kuruyor ve ilk plan çalışmalarını başarıyla yürütüyor. Öyle ki, görev süresinin bitiminde Türkiye'ye dönmek zorunda iken, Somali Cumhurbaşkanı'nın ısrarlı girişimleriyle bir süre daha bu ülkede çalışıyor.
Türkiye'nin her meşrepten hükümetçe hatta bilim kuruluşlarınca değeri yeterince bilinmeyen "yüz akı" iktisatçılarından olan Sönmez'i ilk plancı arkadaşları unutmadılar. Somali'nin "makus talihini" değiştirmeye çalışan ilk Türk için Prof. Dr. Ergun Türkcan'ın editörlüğünde bu kitabı yazdılar:
"Attila Sönmez'e Armağan, Türkiye'de Planlamanın Yükselişi ve Çöküşü 1960-1980.) Ülkemizin bugünlerini daha iyi kavrayabilmek için "o günleri" yaşamış ve etkilemiş en yetkili kişilerden öğrenmenin, hatırlamanın gerekli olduğunu bilenler için; kitap Bilgi Üniversitesi Yayınları'ndan çıktı, oradan edinilebilir.