Türkiye'de faizler serbestçe mi belirleniyor?

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

 

 

Bu sorunun yanıtı görünürde kuşkusuz ki, evet. Hangi merkezi otorite bir bankanın mevduata yüksek faiz vermesini engelleyebilir ya da krediye düşük faiz uygulamasının önüne geçebilir ki. 
 
Mevduat faizini istenilen düzeyde belirlemek de, aynı şekilde kredi faizini ki buna kredi kartına uygulanan faiz de dahil, olabildiğince düşük tutmak da serbest. 
 
Ama bu serbesti biraz da kağıt üzerinde...
 
Elbette ekonomik olmayan oranlar uygulanmasını kimse beklemiyor. Bir banka, zarar edeceğini bile bile rakiplerinden çok yüksek oranda mevduat faizi uygulamasına gidecek ya da krediye çok düşük faiz uygulayacak değil ya...
 
Bu çerçeveden bakınca mevduat ve kredide arz-talep mekanizmasının çok sağlıklı işlediği ve bu mekanizmadan kimsenin şikayetçi olmaması gerektiği gibi bir anlam bile çıkarılabilir. 
 
A bankası mevduata düşük faiz mi veriyor, koşarsın B bankasına; C bankasının kredi faizi yüksek mi, D bankası ne güne duruyor! Adeta her şey güllük gülistanlık!
 
Tasarruf sahibi üç kuruş birikimini ne yapacak? Ya mevduat olarak tutacak, TL veya döviz; ya altın alacak; ya gayrimenkule yönelecek; ya hisse senedi veya tahvil-bonoyu tercih edecek. 
 
Bu tasarruf araçlarından hangisinin en çok tercih edildiği de ortada. Vatandaş birikimini en güvenli araç olan mevduatta tutmayı yeğliyor. Biraz da mecbur. Öyle olmasa, son yıllarda reel olarak hep zarar ettiği halde banka mevduatını tercih eder miydi?
 
İyi de vatandaşın bankaya yatırdığı paradan dolayı enflasyon kadar bile getiri elde edememesinin, yani reel olarak kayba uğramasının sorumlusu kim? Bankalar mı? Niye bankalar olsun ki? Hangi banka, daha düşük mevduat faizi uygulamak varken, yüksek bir oran uygulama yoluna gider ki? Mevduat toplamak, banka açısından vatandaşın parasını kiralamak olduğuna göre, kim bunu yaparken yüksek faiz uygulamak için can atar ki?
 
Dolayısıyla hiç kimse mevduata düşük faiz uyguluyorlar, diye bankaları suçlayamaz; suçlar da, bu çok saçma olur. 
 
Bu yüzden, bankaları düşük faiz uygulamakla suçlamak yerine, "Bankalar nasıl oluyor da düşük faiz uygulayabiliyorlar" diye sormakta yarar var.
 
TCMB faiz indirirse...
 
Bir banka gecelik olarak paraya ihtiyaç duyduğunda başvurabileceği son merci Merkez Bankası. Bankanın elinde para kaldığında bunu değerlendireceği yer de yine Merkez Bankası.
 
Bir banka eğer Merkez Bankası'ndan örneğin yüzde 10 faizle para alabiliyorsa, tasarruf sahibinin parasına yüzde 11 faiz öder mi? Tabii ki ödemez, hem ödemiyor zaten! 
 
Merkez Bankası'nın gecelik borç verme faiz oranıyla bankaların vadeli mevduata, vadeye göre ağırlıklandırılmış olarak uyguladıkları faizi aylar itibariyle karşılaştırdık. Tablo çok açık. Merkez Bankası borç verme faiz oranını indirdiği ölçüde bankalar da mevduat faizini aşağı çekiyor. 
 
Kuşkusuz Merkez Bankası'nın borç verme ve borç alma faiz oranlarını belirlemedeki temel ölçüsü bankaların bu oranlardan yola çıkarak mevduat faizini nasıl saptayacakları değil. Vatandaşın mevduat hesabından reel olarak kazanç sağlayıp sağlayamadığı Merkez Bankası'nı hiç ilgilendirmiyor tabii ki. Merkez'in işi başka. Merkez Bankası, bir dizi başka araçla birlikte borç verme ve borç alma faiz oranlarını kullanarak ekonomiye yön vermeye çalışıyor, veriyor da.
 
Ama sonuçta borç verme faizindeki indirim, vatandaşın mevduattan reel olarak zararlı çıkmasıyla sonuçlanıyor. Bu da bir gerçek. 
 
Hani dün de yazdık. Merkez Bankası bir yandan "bankalar kredi kartına yüksek faiz uygulamak ister" görüşünü dile getiriyor, ama bir yandan da kredi kartı tavan faizini yüksek belirliyordu ya, burada da bu kez biraz farklı olmakla birlikte mevduat yönünden benzer bir durum söz konusu. Bankaların, mevduata daha yüksek faiz uygulamasının önüne, bir anlamda Merkez Bankası'nın borç verme, yani bankaların Merkez Bankası'ndan borç alma faizi düşürülmek suretiyle set çekilmiş oluyor.   

 

aaktas20032013.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar