Türkiye Ziraat Kupası'ndaki görüntünün ligden farkı yok

Cem TOP
Cem TOP SPOR ANALİZ cem.top@dunya.com

Lige mola vermemizin hemen ardından hız kazanan Ziraat Türkiye Kupası maratonunda ikinci grup maçları hafta içinde oynandı. 12 Ocak'tan itibaren daha da tempo kazanacak bu maratonda nihai galibin Avrupa Ligi'ne katılacak olması nedeniyle kıyasıya bir rekabet yaşanacak. Özellikle büyük takımların bu sezon ligde istedikleri çizgiyi yakalayamamış olmaları kupanın hararetini arttıracağa benziyor. Gelin görün ki, ikinci maçlarda "büyük" takımların ligden çok da farklı olmayan performanslarına şahit olduk. Bu anlamda bazı alt lig takımlarını da kutlamak gerekiyor. Mütevazı bütçelerle sahne aldıkları kupada parlamayı başardılar.

Beşiktaş kâbus gördü

Gruplardaki ilk maçında Gaziantep Büyükşehir Belediyespor'a yenilerek hayal kırıklığı yaratan Beşiktaş, Konya Torku Şekerspor karşısında ikinci devre vitesi yükselterek 3-0'ı yakaladıysa da "maç bitti" düşüncesinin getirdiği mental düşüş Şekerspor'un maçı 3-2'ye getirmesine yol açtı. İlk devrede Tabata ve Guti ile 4-3-3 oynamayı deneyen Bernd Schuster; genç, dinamik ve çok koşan rakibine hâkimiyet kuramayınca sahada görmeyi beklediklerini bulamadı. 10.dakikada Mehmet Aurelio'nun kafasından gelen golle maçın kopacağını düşünenler, ardı ardına gelişen Konya Torku Şekerspor ataklarıyla yanıldıklarını anladılar. Guti'nin hem kaleden uzak oynaması hem de orta alanda kontrol etmesi gereken bölgeyi savunamaması, Tabata'nın da yalancı pres dışında fizik mücadeleye girmemesi siyah-beyazlıları sıkıntıya soktu. Bütün yükün bindiği Aurelio da Furkan - Ersan ikilisinin yanlışlarını kollamak adına savunmaya yakın olunca orta alan Şekerspor'un oldu. İkinci devreye son derece akılcı bir değişiklikle başlayan Schuster, Fink'i Aurelio'nun yanına sürüp, Guti'yi de forvet arkası gibi kullanınca Beşiktaş gerçek kimliğine büründü. Guti'nin komutası ve Quaresma'nın hırsı maçın 3-0'a gelmesine yetti. Farklı skor sonrası rehavete giren Beşiktaş'a belki de en güzel dersi koşmaktan başka çaresi olmayan Şekerspor verdi. Maçı 3-2'ye getiren Konya Torku Şekerspor, puan kazanmayı başaramadı ama mücadelesiyle alkış aldı.

Aykut Kocaman'ın zarı hepyek

Fenerbahçe, hasretini çektiği Türkiye Kupasında bu yıl da sıkıntılı. Ankaragücü mağlubiyeti sonrası, Bucaspor karşısına mutlak galibiyet parolasıyla çıkan Fenerbahçe'de ne parolayı ne de işareti olan golü bilmeyen biri vardı: Aykut Kocaman. Niang ve Alex'i kulübede oturtan Aykut Kocaman, Volkan'ın yerine de kalede Serkan Kırıntılı'ya şans vermeyi düşünmüştü. Orta alanın ortasında Gökay - Selçuk ikilisiyle oynayan sarı-lacivertli ekip, maç boyunca göbeği kontrol etmekte zorlandı. İlk 45 dakikada Stoch ve Dia'nın kanat akınlarıyla sürüklemeye çalıştığı Fenerbahçe, rakibin geliştirdiği kontrataklarda Lugano ve Yobo'nun açık alanda yakalanmaları sebebiyle büyük sıkıntı çekti. Emre Belözoğlu ve Mehmet Topuz gibi yüksek tempoda oynayan futbolcular sakatlıkları dolayısıyla görev alamayınca "dalgakıran" rolünü üstlenecek bir oyuncu da çıkmadı. Bu sebeple tandemin fazlasıyla yıprandığını gördük. Bucaspor'a geldiği günden bu yana belki de en etkili futbolunu oynayan Manucho, sürekli boş alanlara deplase olarak Fenerbahçe savunmasının dengesini bozdu. Bu futbolcunun boşalttığı alanlara giren Sercan, Musa gibi futbolcular da cezayı kestiler. İkinci devrede Fenerbahçe adına sahanın en etkili ismi Dia sakatlanıp çıkarken, Kocaman'ın mecburiyetten(!) oyuna aldığı Alex ve Niang son 24 dakikada maçı çeviremediler. Bu maç için altı çizilmesi gereken nokta Fenerbahçe'nin sürekli skor dezavantajıyla oynaması ve bu durumda etkili olamaması.

Trabzonspor fren yaptı

Ziraat Türkiye Kupasında yaşanan sürprizlerden biri de Trabzon'da gerçekleşti. Ligde fırtına gibi esen bordo-mavili takım, liderliğe ulaşmasını ve orada kalmasını sağlayan mental kararlılığı Gaziantep Büyükşehir Belediyespor karşısında koruyamayınca maçtan beraberlikle ayrıldı. Bordo-mavili takımda, ülkelerine giden Glowacki, Colman, Alanzinho, Jaja, Cale ve İbrahima Yattara 18 kişilik maç kadrosunda yer almadı. Bu oyuncuların yanı sıra izinli olan Onur da maçta görev almadı. Böylece bordo-mavililer, 7 oyuncusundan yoksun olarak karşılaşmaya çıktı. Şüphesiz ki, Trabzonspor'un kupa maratonuna 1 puanla başlamasında eksikler de etken ancak maçın ikinci devresinde kendisini yormadan 3 puana uzanmak isteyen Trabzonspor'un düşünsel anlamda maçın içinde kalamadığını gördük. Kaçan goller ve Gaziantep Büyükşehir Belediyespor'un maçı beraberliğe getirmesi bunun en büyük kanıtı. Bu arada teknik direktör Şenol Güneş'in "bazı" oyunculardan beklediği verimi alamadığını da belirtelim. Yabancıların noel tatiline çıktığı böyle bir ortamda her futbolcunun bu maçı bir şans olarak görmesi gerekiyor ama sanıyorum genlerimize işlemiş kolaycılık, bu tip maçları şanstan öte "angarya" sınıfına sokuveriyor. Ne kadar eksik olsa da eğer Trabzonspor bu maça rakibi Gaziantep Büyükşehir Belediyespor kadar motive olsa, bu maça rakibi kadar önem vermeyi başarsa sahadan istediğini alarak ayrılabilirdi.

Bursaspor kötünün iyisi

Büyüklerin futbol anlamında iyi gözükmediği kupa maçlarında, Bursaspor'un Karşıyaka deplasmanından üç puanı iki golle aldığını gördük. Net skora rağmen yeşil-beyazlı takıma ancak "kötünün iyisi" diyebiliyoruz. Defansif kalitesiyle ligdeye zirveye tutunan Bursaspor, Karşıyaka önünde de benzer görüntüdeydi. Özellikle ilk yarı için "Karşıyaka oynadı, Bursaspor seyretti" desek yanlış bir tespit yapmış olmayız. Bilal Kısa'nın takımını ofansif anlamda iyi yönetmesi sonucu ilk 45 dakikanın geneline hakim olan İzmir ekibi, bu süreçte net pozisyonlar buldu. İki topu da çizgiden çıkarılan yeşil-kırmızılılar "atamayana atarlar" deyişinin sağlamasını yaparcasına ilk yarının uzatma dakikalarında golü yiyince karşılaşmanın rengi de belli oldu. Skor üstünlüğünü ele geçirdikten sonra çok daha etkili bir takım olan Bursaspor, ikinci devrede bilindik oyun anlayışına büründü. İdeale yakın tertibiyle sahada yer alan yeşil-beyazlı takımda, Stepanov oynadığı futbolla yıldızlaşırken Bekir Ozan Has da form grafiğini giderek yükselttiğini gösterdi. Karşıyaka'da ise tecrübeli futbolcu Bilal Kısa dışında Kıvanç da etkili bir futbol sergiledi. Bu arada Beşiktaş deplasmanından sonra İzmir'de de Bursaspor'un pek hoş karşılanmadığını belirtelim. Son dönemde ülkemiz futbolunda yükseliş belirtileri gösteren holiganizmin bir ayağında nedense hep Bursaspor ya da kardeşi Ankaragücü'nün ismi geçiyor. Bu da araştırmaya değer bir konu.

Galatasaray rotası kupa

Galatasaray, elde kalan tek umudu Ziraat Türkiye Kupasına sıkı sıkı sarıldığını Gaziantepspor maçıyla gösterdi. Gerek sarı-kırmızılı takımın hırsı, gerekse de Hagi'nin kenar yönetimindeki aktifliği Galatasaray için asıl cephenin kupa olduğunun göstergesi. Öyle ki, büyük bölümü skor dengesiyle geçilen maçta Arda, Anıl ve Serdar Özkan sahaya sürülerek zaman zaman defansif organizasyondan ödünler de verildi. Maça fırtına gibi başlayan iki takımdan önce Gaziantepspor bir anlık motivasyon kaybından golü buldu, akabinde Pino'nun füzesi skora dengeyi getirdi. Hagi'nin son maçlarda Neill'ı defanstaki dörtlünün önüne monte ederek, göbekte Ayhan - Hakan Balta ikilisini kullandığı enteresan bir 4-3-3 anlayışı var. Bu noktada en büyük kazanım olarak Çağlar Birinci ismi dikkat çekiyor. Galatasaray gibi büyük bir takımın sol bek mevkiini gelir gelmez dolduran Çağlar, böylelikle Hagi'ye Hakan Balta'yı joker gibi kullanma şansını kazandırdı. Arda'nın dönüşü, Baros'un katılımıyla pekiştiğinde Galatasaray daha iyi bir takım olacak. Gaziantepspor cephesine bakınca, yediklere gole kadar alışılmamış biçimde oyunu önde kabul eden ve maça hükmetmek niyetinde olan bir takım gördük. Belli ki, Galatasaray'ın yaşadığı çalkantılı dönem Tolunay Kafkas'ı da iştahlandırmıştı. Ancak sarı-kırmızılı takımın hırsı ve arzusu maç içinde Gaziantepspor'u adeta geriye itti. Neticede Galatasaray sahadan bir puanla ayrıldı ama sarı-kırmızılıların kupa için ciddi sinyaller verdiğini söyleyebiliriz.

TOPLU SONUÇLAR

A Grubu

Beypazarı - Antalyaspor    (1-1)

Gaziantepspor - Galatasaray (1-1)

B Grubu

Trabzonspor - Gaziantep B.B.  (2-2)

Beşiktaş - Konya Şekerspor (3-2)

C Grubu

Fenerbahçe - Bucaspor  (2-3)

Gençlerbirliği - Ankaragücü (1-1)

D Grubu

Karşıyaka - Bursaspor  (0-2)

Kırıkhan - İ.B. Belediyespor (0-1)

PUAN DURUMLARI

A Grubu         Puan      O        G          B        M        A         Y

Galatasaray   4 2  1  1  0  4  2          G.Antepspor   4 2  1  1  0  4  2

Beypazarı   1 1  0  1  0  1  1

Antalyaspor   1 2  0  1  1  2  4

Denizlispor   0 1  0  0  1  1  3

B Grubu         Puan      O        G          B        M        A         Y

Gaziantep B.B.  4 2  1  1  0  3  2                    Konya Şekerspor  3 2  1  0  1  4  4

Beşiktaş   3 2  2  0  1  3  3

Trabzonspor   1 1  0  1  0  2  2

Manisaspor   0 1  0  0  1  1  2

C Grubu         Puan      O        G          B        M        A         Y

Bucaspor   6 2  2  0  0  5  3                                       Ankaragücü   4 2  1  1  0  5  3

Gençlerbirliği  1 1  0  1  0  1  1

Yeni Malatyaspor  0 1  0  0  1  1  2

Fenerbahçe   0 2  0  0  2  4  7

D Grubu         Puan      O        G          B        M        A         Y

Bursaspor   4 2  1  1  0  3  1                                       Kasımpaşa   3 1  1  0  0  3  1

İ.B. Belediyespor  3 2  1  0  1  2  3

Kırıkhanspor   1 2  0  1  1  1  2

Karşıyaka   0 1  0  0  1  0  2

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Derbi kadar zor 03 Mart 2016
Düğüm çözülecek mi? 25 Şubat 2016
Skandalın daniskası 23 Şubat 2016
Maçın şifresi: Savunma 18 Şubat 2016
Öp Quaresma’nın elini 16 Şubat 2016
Taktik savaşı 11 Şubat 2016
Maça geç kaldılar 09 Şubat 2016
Ciddiyet şart 02 Şubat 2016