Türkiye yan yan giderken, Polonya düz yolda ilerliyor
Her işin bir kolay, bir de zor yolu vardır. Türkiye’nin 10 bin dolar kişi başına gelirden, 25 bin dolar kişi başına gelire çıkabilmesinin de, bir kolay, bir de zor yolu var. Bunu, “Türkiye, orta gelirli bir ülkeden yüksek gelirli bir ülkeye mutlaka dönüşür, biz şimdi patikayı doğru seçelim” manasında söylemiyorum. Elbette herkes gibi, her ülke de, kendi cehennemini kendisi seçer. Ama hani eğer bir gün zenginleşmek istersek, bunun bir kolay bir de zor yolu var manasına diyorum. Orta gelir tuzağından kolay çıkmanın yolu, Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyada Avrupa Birliği’dir. Brexit kararı sonrasında, Avrupa’da, İngiltere bağlamında tartışılan “Kıta Ortaklığı Önerisi” (Continental Partnership Proposal) dahil yeni tartışmalara da Türkiye’nin daha fazla katılmasında fayda vardır. Not edeyim.
Şimdi geleyim bugünün konusuna. Bir süreden beri, size bir Türkiye-Polonya karşılaştırması yapmak istiyordum. Türkiye işin ciddiyetini anlayıp, yeterince bastırmadığı için, Avrupa Birliği üyelik müzakerelerinde yedek kulübesinde beklerken, Polonya Avrupa Birliği üyesi oldu.