Türkiye ve Arjantin: İki ülkenin hikayesi

Murat YÜLEK
Murat YÜLEK KÜRESEL BAKIŞ [email protected]

Şu sıralarda kur problemleri yaşayan Türkiye ve Arjantin’in dün ve bugünlerine bakalım. Arjantin pezosunda Aralık 2017’de başlayan düşüş nisan ayında hızlandı. Sonuçta nisan sonundan bugüne Arjantin pezosu yüzde 90’ın üzerinde değer kaybetti. Türk Lirası'nda ise değer kaybı mayıs başlarında başladı ve o günden bugüne TL yüzde 50 civarında değer kaybetti. Arjantin’in haziran ayında IMF ile vardığı 50 milyar dolarlık program anlaşması ve ağustos ayındaki yüzde 60’lık faiz artırımı da pezonun değerinin artmasında etkili olmadı.

Her iki ülke de 2000’lerin başında ciddi bir finansal ve ekonomik kriz yaşadılar. Brezilya krizinin Arjantin’e sıçramasından sonra Arjantin ekonomisi daraldı; iflaslar ve işsizlik arttı. Devlet dış borçlarını geri ödeyemedi ve yabancı yatırımcılar epey bir kayba uğradı. Banka ve şirketler de krizin parçası oldular. 2003 yılından sonra Arjantin ekonomisi büyümeye başladı. ‘006 yılında IMF borçları ödendi. Sonrasında Arjantin yavaş yavaş finansal piyasalardan borçlanmaya başladı.

Türkiye de 2000’lerin başında hem kur, hem borç hem de bankacılık krizi yaşadı. Krizi atlatmak için uzun yıllar kemer sıkma politikaları uyguladı; yani büyük oranda faiz dışı fazla verdi. Bunların neticesinde kamu maliyesi çok güçlü hale geldi. Kamu borç oranları Avrupa’nın en düşük seviyelerine indi. Diğer yandan Türkiye bankacılık sektöründe reformlar yaptı ve bankacılık sektörü de hem büyüdü hem de Avrupa’nın en sağlamları arasına girdi. Aynı dönemde hem enflasyon düştü hem de büyüme oranları yükseldi. Ancak, tüm bu süreçte, dışarıdan giren sermayeyle güçlenen Türk Lirası bir yandan enflasyonun düşmesinde önemli rol oynarken diğer yandan da cari dengenin artmasına sebep oldu.

Bugüne gelindiğinde iki ülkenin aşağıda verilen bazı makroekonomik göstergeleri ciddi farklara işaret ediyor.

Türk ekonomisi 2016 yılı hariç son yıllarda hızlı büyüme yaşadı. Arjantin ekonomisi ise 2009-2014 yıllarında ortalam yüzde 1.5 büyürken 2016’da yüzde 2.2 daraldı; 2017 yılında ise yüzde 2,8 büyüdü. Arjantin ekonomisi Türkiye’ye göre daha küçük bir ekonomi (550 milyar dolara karşılık 850 milyar dolar). Arjantin’in ihracatı Türkiye’ninkinin üçte biri civarında ancak ticaret açığı da Türkiye’ye göre oldukça düşük. Buna karşılık, hizmet ve diğer gelirlerden kayıplar sebebiyle Arjantin’in cari açığı hızla büyüyerek 2017’de 30 milyar dolara ulaştı (GSYH’nın yaklaşık yüzde 4,5’u). Yani bizim en önemli iki kırılganlığımızdan birisi olan cari açık konusunda Arjantin’de de durum bozuluyor.

Türkiye’nin ikinci önemli kırılganlığı olan toplam dış borç konusunda Arjantin Türkiye’ye oranla çok iyi durumda yıllardır dış finansal piyasalardan uzak olmasının da etkisiyle Arjantin’in toplam dış borcu Türkiye’nin yüzde 10’unun altında. Buna karşılık Türkiye’nin kamu maliyesi Arjantin’den çok daha iyi durumda. 2017 yılı toplam bütçe açığı Arjantin’de yüzde 7’ye yakın iken Türkiye’de yüzde 1.5 seviyesindeydi. Türkiye’de kamu borcu da Arjantin’in yarısı seviyesinde.

Sonuç, piyasaların kötü davrandığı iki ülkenin göstergeleri arasında oldukça büyük farklar var. Türkiye şu anki piyasa algısını hak etmiyor. Kurlar konusunda en önemli mesele ülke ekonomisine olan güveni artırmak. Bu konuda Türkiye Arjantin’e göre daha şanslı. Türkiye bir taraftan orta-uzun vadeli tedbirleri, diğer taraftan da güveni artırıcı söylem ve politikaları devreye sokmalı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Chief Sustainability Officer 06 Ağustos 2018