Türkiye uluslararası vergi gündeminin gerisinde kalıyor
Bir yanda yaşanan deprem felaketi, bir yandan af kanunu ve ek vergi problemleri, Türkiye’nin hızla uyum sağlaması ve sonuç üretmesi gereken önemli uluslararası vergi hukuku sorunlarında gündemden geri kalmasına neden olmuştur. İç hukuk dinamikleri farklı olsa da uluslararası küresel gündem vergisel bir dizi soruna ilişkin oldukça yol aldı. Küresel ölçekli bu soru ve sorunlar, tüm dünyada olduğu gibi iç hukuk uygulaması bakımından da mükellefler ve vergi idaresi açısından önemli tartışma başlıkları açmaya aday olup söz konusu soru ve sorunların idare-mükellef arasında ihtilafa yol açması yüksek bir olasılıktır.
Gündemden düşen gündem başlıkları
-
Matrahın Aşındırılması ve Karın Taşınması (BEPS) Projesi aksiyon planlarının uygulanması
-
Çok Taraflı Anlaşma (MLI)
-
Dijital ekonominin vergilendirilmesine yönelik Sütun II
-
Dijital hizmet vergisi
-
Sınırda karbon düzenlemesi
Çok taraflı anlaşma onaylanmadı
BEPS projesi kapsamında hazırlanan eylem planlarının anlaşma merkezli olanlarını hayata geçirmek için imzalanan ÇTA, Türkiye tarafından imzalanmakla beraber henüz onaylanmadı. Anlaşmanın mükellefler ve vergi profesyonelleri açısından tartışılacak pek çok yanı olsa da, Türkiye gündeminde özellikle Hollanda-Türkiye ÇVÖA’sı özelinde tartışıldı. Anlaşmanın onay için parlamentoya sunulması sırasında kanun teklifinde, Türkiye’nin çifte vergilemeyi önleme yöntemi olarak mahsup yöntemini seçtiğinin anlaşılmasıyla istisna yönteminden vazgeçiliyor olması oldukça tartışma yarattı.
Çok taraflı anlaşmaya ilişkin konsolide (sentez) anlaşma örneği yayınlanmadı
ÇTA mevcut bir vergi anlaşması ile birlikte uygulanacağından bir ülke pozisyonunun kapsama alınan vergi anlaşması ile birlikte değerlendirilmesi, mükellefler ve idareler açısından oldukça önem taşımaktadır. Birleştirilmiş versiyon, bir veya birden fazla yapılan değişiklik içeriğinin ana metne dahil edilmesinden oluşmaktadır. Bu bakımdan, birleştirilmiş bir versiyon, mevcut bir ikili anlaşmada yapılan nihai değişiklikleri göstermektedir. Oldukça teknik bir içeriğe sahip olan ÇTA’nın, yine okunması ve değerlendirilmesi ayrı bir uzmanlık gerektiren vergi anlaşması bakımından nasıl uygulanacağı meselesi mükellefler için oldukça zorlayıcıdır. Bu konuda, çok sayıda vergi idaresi belirliliğin sağlanmasına yönelik bu metin örneklerini hazırlamış durumdadır.
Anlaşma suistimaline yönelik 5. akran değerlendirmesi raporu yayınlandı
Anlaşma alışverişi, en genel anlatımla bir kişinin anlaşma tarafı ülke mukimi olmaksızın iki ülke arasında imzalanan anlaşmanın lehe olan hükümlerinden faydalanmasını ifade etmektedir. Bu sorunu ele almak için OECD/G20 Kapsayıcı Çerçevesinin tüm üyeleri, BEPS Eylem 6 (Anlaşma suistimalinin önlenmesi) asgari standardını uygulamayı taahhüt etmiş ve doğru uygulanmasını izlemek için yıllık akran değerlendirmelerine katılmıştır. 21 Mart 2023 tarihinde yayınlanan 5. Akran Değerlendirmesi konuyla ilgili güncel gelişmeyi aktarmaktadır. Raporda, Türkiye'nin, bir önceki değerlendirme raporuyla uyumlu olarak ÇTA kapsamında listelenen anlaşmaları ile ilgili olarak ÇTA'nın yürürlüğe girmesi için gerekli adımları tamamlaması tavsiye edilmiştir.*
Türkiye pozisyonu açısından, Türkiye'nin yürürlükte olan 89 vergi anlaşması bulunmaktadır. Bu anlaşmalardan üçü asgari standarda uygundur. Türkiye, ÇTA’yı 2017'de imzalamış ve uyumlu olmayan sözleşmelerini listelemiştir. ÇTA tarafından değiştirilen anlaşmalar, ÇTA hükümleri yürürlüğe girdiğinde asgari standarda uygun hale gelecektir. Türkiye, Kore ile yaptığı anlaşmaya istinaden ikili bir uyum belgesi imzalamıştır. Türkiye, anlaşmalarında başlangıç beyanı ve temel fayda testini dahil ederek standarda uyum sağlayacaktır. Geride kalınan gündem başlıklarına devam edeceğiz.
*OECD (2023), Prevention of Tax Treaty Abuse – Fifth Peer Review Report on Treaty Shopping,OECD Publishing, Paris,