Türkiye Ulusal Kırsal Ağ’ı (UKA) Anadolu’yu yeşertecek

2024 yılında Köy Kanununun 100. yılını kutlayacağız. Köylülerimiz dünya çiftçileriyle kıyaslanıyor. Avrupa kırsalında üniversite, teknoloji merkezleri var, trenler vızır vızır.

Eğitim, sağlık, sosyal olanaklar en az kentteki kadar etkili. Anadolu kırsalında hayat vasat, sorumluluk üst düzeyde. Mahalle kanunu, destekler, köstekler derken köyün altını üstüne getirdik, şimdi de “kendi kendine yeterlilik, gıda güvencesi” gibi hedeflerimizi kırdaki tarımsal faaliyetlere, çiftçilere endeksledik.

Avrupa Birliği benzer sorun ve hedeflerle 2008 yılında kıtanın tarım politikalarını belirlemek, kaynakları etkin kullanmak ve aile çiftçilerinin yaşam standartlarını iyileştirerek kırsal kalkınmayı desteklemek amacıyla “Avrupa Kırsal Kalkınma Ağını” kurdu.

Her ülke kendi “Ulusal Kırsal Ağı’nı” kurup, Avrupa Birliği ile finanse edilen bütçelerle; kültürünü, gastronomi mirasını ve çiftçisini koruyup, hedeflerine ulaştı. 2017’de kurulan Türkiye “Ulusal Kırsal Ağı’nın” ulusal düzeyde yaygınlaştırılması için geçtiğimiz hafta, Tarım ve Orman Bakanlığı ev sahipliğinde Bakanlıkların UKA yönlendirme komitesi üyelerinin katılımıyla bir toplantı yapıldı.

Toplantıya başkanlık eden Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Otoritesi Başkanı Osman Yıldız’ın; “kırdan, yukarıya talimat gelsin istiyoruz” sözü, geleceğin kapsayıcı anlayışını ortaya koyuyor. Kırsal kalkınma, multidisipliner bir yapıya sahip olmalı, zira tat belleğimiz, tarımsal hasılamız kırsalda yapılacak her çalışma sinir uçlarını harekete geçirirken, dengeleri bozabilir.

Odak gruplar, Yerel Eylem Grupları, Tematik gruplar, Alt gruplar yereldeki hedef ve projeleri merkeze ileterek tam bir katılımcılık örneği sergileyecekler. 26 Bölge temsilciliği 81 ilin nabzını tutarken merkezle de sağlıklı bir iletişim kurulması sağlanacak. Kırda yaşayan herkes kırla ilgili konuların olağan bir paydaşı olacak.

Umalım, “paydaşların fikir fırtınasıyla” Anadolu’nun her karış toprağı yeşersin, kırsalda yaşayanlar yeniden kök salsın. “Drop Store” Hollanda Dışişleri Bakanlığı tarafından “iklim felaketinin hayatımızı nasıl etkileyeceğini göstermek, farkındalık yaratmak” için kurulan bir market.

“Gelecek Marketinde” ürünlerin susuzluk kaynaklı fiyat artışları yayınlanıyor. 1 yemek kaşığı temiz su 198, 5 adet pirinç 89, Aspirin kadar ekmek hapı 100 dolar. Oldukça endişe yaratan diğer bir gelişme; Ferrero markasının “Avustralya’da 1 milyon fındık ağacı diktiği, Türkiye’nin fındık pazarını kaybedebileceği” haberiydi.

Söz konusu çalışma Ferrero yan kuruluşu Agri Australis’un, Narrandera kasabasında 10 yıl önce başlattığı fındık tarımını geliştirme amaçlı sosyal sorumluluk projesiydi. Haberlerin ortak paydası tarımsal faaliyetlerle ilgili kaynakları etkin kullanmak, bütçeleri disipline etmek ve sürdürülebilir bir beslenme kültürü oluşturmak.

Köy Enstitüleri’nin kuruluşunun 83. yılını kutlarken, zamanında kapattığımız okullarda eğitilemediklerimize şimdi “el işi öğretmek, life style yaşam merkezleri” kurmak “hep sonradan gelir aklım başıma” sözünü anımsatıyor. Atatürk’ün söylediği gibi “milli ekonominin temeli ziraatı” destekleyecek UKA oluşumu inşallah köylüye, kırsala, memlekete hayırlı olur.