Türkiye temiz teknoloji sektörü ciddi bir sıçramanın eşiğinde
Küresel Temiz Teknoloji Raporu'na göre, "hükümet desteği, güçlü mevzuat ve bankacılık sektörü tarafından desteklenen Türkiye temiz teknoloji sektörü yükselmeye devam ederken, stratejik yatırımcılar da, güçlü pazar dinamiklerinin cazibesiyle, Türkiye pazarında yer edinmek ve iç pazarın güçlü kaleleri ile uzun dönemli ortaklıklar kurmayı hedefliyorlar."
Her ne kadar dünya ekonomileri zorlu bir kredi ortamı ve zayıf büyüme beklentileri içinde olsalar da, temiz teknoloji sektörü neredeyse tüm ülkelerde güçlü bir şekilde gelişmeye devam ediyor.
Orta ve orta üstü ölçekli şirket birleşme ve satın alma işlemlerine odaklı bir uluslararası ağ olan Mergers Alliance tarafından gerçekleştirilen "Global Cleantech Sector Report 2011" de bu gelişimi net bir şekilde ortaya koyuyor. Daruma Kurumsal Finans'ın Türkiye temsilcisi olduğu Mergers Alliance raporu 17 ülkeyi kapsıyor. Ekonomik belirsizliğe rağmen, temiz teknoloji sektöründe şirket evliliklerinin artmaya devam edeceğine dikkat çekilen raporda, temiz teknoloji sanayinin "küresel" boyutu vurgulanıyor.
Raporda, Türkiye'nin de içinde bulunduğu bazı ülkelere özellikle odaklanılıyor. Rapora gore hükümet desteği, güçlü mevzuat ve bankacılık sektörü tarafından desteklenen Türkiye temiz teknoloji sektörü kendi momentumu üzerinde yükselmeye devam ederken, stratejik yatırımcılar da, güçlü pazar dinamiklerinin cazibesiyle, Türkiye pazarında yer edinmek ve iç pazarın güçlü kaleleri ile uzun dönemli ortaklıklar kurmayı hedefliyorlar.
Merger Alliance raporunun Türkiye ile ilgili bölümünde Daruma Genel Müdür Yardımcısı Can Atacık'ın görüşlerine yer veriliyor. Atacık'ın yorumlarında, "Gelişmekte olan diğer piyasalardaki yatırım fırsatlarındaki göreceli düşüş ve piyasalardaki makroekonomik mevzuatların birleşme ve satın alma pazarını enerjik hale getirerek Türkiye'ye öz sermaye ve borç fonlaması sağladığı; bu temel etmenlerin Türkiye temiz teknoloji pazarında birleşme ve satın almaları beslemeye devam etmesinin umulduğu" vurgulanıyor.
Daruma Kurumsal Finans yetkililerine göre, hükümetin yenilenebilir kaynak kullanımına yönelik düzenlemeleri ve enerji pazarının operasyonel yapısında hayata geçirdiği değişimler sayesinde, Türkiye, temiz teknolojide ciddi bir sıçramanın eşiğinde bulunuyor.
Raporda Türkiye'ye yönelik bilgiler şöyle:
En çekici alan hidroelektrik
Türkiye'de son yıllarda göreceli olarak düşük seyreden birleşme ve satın almaların büyük bir kısmı yurtdışında olmakla birlikte, en dikkat çekici olanları hidroelektrik santralleri alanında görülüyor. Çek Cumhuriyeti'nden Energo PRO ile 380 milyon dolarlık anlaşma imzalayan Türk şirketi Turkon-MNG, öne çıkan kuruluşlar arasında yer alıyor. Türk hidroelektrik pazarında önemli bir diğer gelişme ise Norveç'in yenilenebilir enerji devi Statkraft'ın Yeşil Enerji şirketinin yüzde 95 hissesini 120 milyon dolara satın almış olması.
Rüzgarda potansiyel büyük
Avrupa Konvansiyonu tarafından yapılan bir çalışmaya göre Türkiye, İngiltere'den sonra Avrupa'daki en yüksek rüzgar enerjisi potansiyeline sahip ülke konumunda. Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi (TEİAŞ) mevcut altyapısını 15GW'lık rüzgar tarlalarına bağlamak için yükseltme çalışmalarına çoktan başladı. Çeşitli analizlere göre Türkiye'nin rüzgar gücü kapasitesinin 2014'ten itibaren yıllık yüzde 30 civarında büyüme kaydedeceği belirtiliyor.
Jeotermal yükselişte
Jeotermal sektörü çıkışa geçerek, kendi potansiyeline ulaşmaya başladı. BM Mühendislik gibi bazı yerli stratejik yatırımcının uygun lokasyonlara yerleşmesi ve birçoğunun sondaj çalışmalarını bitirmiş olması; Maden Tetkik Arama Enstitüsü'nün elinde santral kurulmasına elverişli pek çok arazinin bulunması; jeotermal sahalar için Operasyon Hakları Transferi (TOR) yöntemiyle özelleştirme çalışmalarının başlamış olması bunun somut örnekleri arasında. Öte yandan, jeotermal alanında, gelecekte yeni bir özelleştirme dalgası da bekleniyor.
Konsolidasyon ve halka arz gerekli
Yenilenebilir enerji sektöründe, özellikle hidroelektrik ve rüzgar enerjisi alanlarında konsolidasyon trendi yakın dönemde devam edecek. Temiz teknoloji içinde yer alan birçok uluslararası fon, yatırım yapılabilecek fırsat arayışı içinde. Öte yandan yeni yenilenebilir enerji yasasında yer alan yerel üretim teşvikleri nedeniyle, yerli teknoloji şirketlerine Türkiye içinde üretim olanakları yaratılmasının da ilgiyi giderek arttırması bekleniyor.
Temiz teknoloji yatırımlarında küresel görünüm
. 17 ülkede gerçekleşen şirket birleşmelerinin yaklaşık yüzde 50'sini sınır ötesi işlemler oluşturuyor. Bu oran, temiz teknoloji sektörünün küresel boyutunu net bir şekilde ortaya koyuyor.
. Bazı ülkeler, coğrafi, siyasi ve endüstriel profilleri sayesinde özellikle yenilenebilir enerji sektöründe önemli avantajlara sahipler. Bu durum, bu ülkelere yönelik sermaye akışını olumlu etkiliyor.
. Temiz teknoloji sektörüne yönelik özel sermaye akışındaki büyüme önümüzdeki yıllarda da devam edecek.
. Şirket evliliklerinin en fazla yaşanacağı sektörlerin başında güneş enerjisi sektörü geliyor. Hükümetlerin bu alandaki teşviklerinin azaltmaları, şirket evliliklerini hızlandıracak temel faktörler arasında yer alıyor.