Türkiye sosyal gelişimde 50 ülke arasında 20. sırada
Ekonomik ve sosyal gelişim arasında çok güçlü bir ilişki var. İş dünyası ve rekabetçilikte elde edilen başarıyı, sosyal gelişim ve toplumsal olaylardan ayrı tutmak büyük bir hata olur. Peki bir ülkenin başarı olup olmadığını nasıl ölçeriz?
Stratejik yönetim alanında dünyanın önde gelen bilim adamlarından biri olarak değerlendirilen Harvard Üniversitesi Profesörü Michael Porter, "Başarıyı tanımlamak için GSYH yeterli bir kriter değil; daha geniş çaplı bakmamız gerekiyor. İş dünyası, insanların ihtiyaçlarını karşılamayı hedefler. Oysa biz bugüne kadar sağlık ve eğitimle ilgili birçok toplumsal ihtiyacı görmezden geldik" diyor.
Prof. Michael Porter'ın başkanlığını yaptığı Social Progress Imperative'in misyonu, ulusal sosyal performans ve kapasite göstergelerini, sektör liderleri ile paylaşıp, toplumsal refahın yükselmesine katkı sağlamak.
Sosyal gelişim; Devletlerin, vatandaşlarının temel ihtiyaçlarını karşılama; hayatlarını kaliteli bir şekilde sürdürebilmelerini sağlayacak şartları sağlama ve gerekli fırsatları yaratma kapasitesi olarak tanımlanıyor.
Social Progress Imperative'in en önemli çalışmalarından birisi Sosyal Gelişim Endeksi. Endeksin hazırlanmasının amacı, dünya genelinde kurum ve politikaları etkilemek.
Endeksi oluşturmak için ölçülen unsurlar, insan hayatını çok yakından etkileyen temel ihtiyaçlardan oluşuyor.
Endeks oluşturulurken şu üç soru soruluyor.
1. Bir ülke, vatandaşlarının temel ihtiyaçlarını karşılayabiliyor mu?
Bu ihtiyaçlar, gıda, sağlık, hava, su, hijyen, barınma ve kişisel güvenliği kapsıyor.
2. Bireylerin ve toplumların refah içinde yaşaması ve bu refahı sürdürebilmesi için gerekli şartlar mevcut mu?
Vatandaşlar temel bilgi kaynaklarına ulaşabiliyorlar mı; aralarında iletişim ve bilgi paylaşımı gerçekleştirebiliyorlar mı; sürdürülebilir bir ekosistem mevcut mu?
3. Bireylere, potansiyellerini hayata geçirebilecekleri fırsatlar sunuluyor mu?
Bu alan, insan hakları, kişisel özgürlükler, fırsat eşitliği, yüksek eğitime erişim konularını içeriyor.
Temel ihtiyaçları karşılamada 14. sırada
2013 Sosyal Gelişim Endeksinin ilk sırasında İsveç var. İngiltere ikinci; İsviçre üçüncü sırada yer alıyor. Türkiye ise listenin 20. sırasında yer alıyor. Bu sonuca ulaşılmasını sağlayan üç kritere daha detaylı baktığımızda ise Türkiye'nin, vatandaşların temel ihtiyaçlarını karşılamada 14. sırada olduğunu görüyoruz. Bireylerin refah içinde yaşamaları için gerekli şartları sağlama sıralamasında 21. sırada olan Türkiye, insan hakları, fırsat eşitliği ve yüksek eğitime erişim konularını kapsayan alanda ise 33. sıraya geriliyor.
Sosyal gelişim endeksinin ortaya koyduğu dört temel bulgu var. Bunlar;
1. Ekonomik kalkınma, ulusal performansı ölçmek için gerekli ama yeterli değil.
2. Ekonomik kalkınma sosyal gelişime yardımcı olurken; sosyal gelişim de sürdürülebilir ekonomik kalkınma sağlayabilir.
3. Kamu harcamalarının oranı, sosyal gelişim performansının açıklanmasında yeterli değildir.
4. Ekonomik kalkınmaya yönelik bazı yaklaşımlar, sosyal gelişim sağlamak açısından diğerlerine oranla daha etkisiz olabilir.
Sosyal gelişim ağı
Aslına endeksin kalkınma tartışmalarını yeniden şekillendirmeyi hedeflediğini söylemek mümkün.
Kurumun bir diğer faaliyeti de Sosyal Gelişim Ağı oluşturarak, küresel sorunlara çözümler üretmek. Ağ kapsamında, ülkelerin kalkınma sürecinde yaşadıkları zorluklar masaya yatırılıyor ve daha iyi modellerin üretilmesi üzerine çalışılıyor.
Ölçümler dünya nüfusunun dörtte üçünü temsil eden 50 ülke arasında yapılıyor. Bu 50 ülkenin seçimi coğrafi konum, nüfus ve ekonomik farklılıkları doğrultusunda gerçekleştirilmiş. Endekse dahil edilen ülke sayısı 120 ülkeye ulaşana dek her sene artırılacak.
Sosyal Gelişim Endeksi 2013
1. İsveç
2. İngiltere
3. İsviçre
4. Kanada
5. Almanya
6. ABD
7. Avustralya
8. Japonya
9. Fransa
10. İspanya
11. Kore
12. Costa Rica
13. Polonya
14. Şili
15. Arjantin
16. İsrail
17. Bulgaristan
18. Brezilya
19. BAE
20. TÜRKİYE
25. Meksika
28. Tunus
32. Çin
33. Rusya Federasyonu
38. Endonezya
43. Hindistab
50. Etiyopya