Türkiye sanayide araştırma ve geliştirmenin neresinde?

Fatma MELEK
Fatma MELEK PİYASA GÖZÜYLE [email protected]

Avrupa Komisyonu dünyanın en büyük 1.400 firmasının (400 AB , 1.000 diğer ülke firması) yaptıkları araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) yatırımları ile ilgili verilere dayanarak  oluşturduğu sıralamayı yayınladı. Raporda şu konuların öne çıktığı görülüyor:

" 2009 yılında 1.400 firmanın Ar-Ge'ye yapmış olduğu yatırım tutarı 402 milyar euro. ABD firmaları Ar-Ge harcamalarını geçtiğimiz yıl %5 azaltırken, AB firmaları ise satışlarında benzer düşüşe (-%10 civarı) ve karlarında daha fazla azalmaya (-1.4%' e karşılık -%13) rağmen Ar-Ge harcamalarını ABD'dekinin yarısı kadar (%2.6) azaltmışlar. Dünya genelindeki düşüş ise -%1.9. Japon firmaları önceki yılda gerçekleştirdikleri yatırım seviyelerini korumuşlar.  Asya ülkelerinde merkezleri bulunan firmalar ise önceki dönemlerde görülen yüksek Ar-Ge büyüme oranlarını sürdürmüşler: Örneğin: Çin %40, Hindistan %27.3 gibi.

" Bölgeler arası dağılıma bakıldığında 1.400 şirketin %34.3'ünü Amerikan, %30.6'sını AB, %22'sini Japonya oluşturuyor. Bu bölgeler dışında diğer öne çıkan ülkeler: İsviçre (%4.4) G. Kore (%2.6), Tayvan (%1.4), Çin (%1.3)

" Asya ekonomilerinden şirketler de sıralamadaki paylarını artırıyorlar: Ancak sıralamada Çin ve Hindistan'dan sırasıyla 21 ve 17 tane şirket olmasına  karşın, G.Kore'den 26 şirket var.

" Genç ve inovatif şirketler ABD'de AB'ye nazaran daha fazla. ABD yüksek Ar-Ge yoğun sektörlerde başı çekerken, AB orta-yüksek teknoloji sektörlerinde ön plana çıkıyor. ABD firmalarında ilaç, biyoteknoloji, bilgisayar yazılım ve hizmetleri  toplam Ar-Ge'nin üçte ikisinden fazlasını oluştururken,  Avrupa ve Japonya'da otomotiv ve elektronik gibi orta-yüksek Ar-Ge yoğunluktaki sektörler ağırlıkta.

"  Toyota Ar-Ge harcamalarında birinci olurken (6.77 milyar euro), Toyota'yı sırasıyla Roche, Microsoft, Wolkswagen ve Pfizer izlemekte. İlk 10 firmanın beşini ilaç sanayi/biyoteknoloji oluşturuyor. Alternatif enerji son 3 yıldır büyümeye devam ediyor. Temiz enerji teknolojisine odaklı  firma sayısı listede 9 adet artarak 15'e yükseldi. Burada da 13 firma ile AB önde gidiyor. Ar-Ge'ye yapılan yatırım tutarı 500 milyon euro (yıllık %28.7 artış).

" Türkiye'de Ar-Ge nasıl gelişiyor.  Bunu 2 ana kriterde değerlendirmemiz  gerekiyor:

- Milli gelire oran olarak Ar-Ge harcaması:  OECD ülkeleri ile karşılaştırıldığında, Türkiye listede gerilerde kalıyor:  Türkiye: %0.7; OECD ortalaması: %2.3.  Türkiye'ye yakın ülkeler ise  Polonya ve Yunanistan. 

- Triadic (ABD, AB ve Japonya'nın hepsinde onaylanmış) patent sayısı:  Burada AB, ABD ve Japonya'nın her biri %30'ar pay ile patent sayısının yaklaşık tümünü oluşturuyor. En yenilikçi ülkeler: ABD, Japonya, Almanya; bu ülkeleri Fransa ve G.Kore izliyor. Türkiye yenilikçilikte geride kalıyor: Almanya'nın patent sayısı Türkiye'nin 500 katı. Türkiye'nin Triadic patent sayısı 2000-2007 yıllarında toplam 96 adet. Türkiye Ar-Ge'ye yaptığı harcamalardan patent alanında yeterli sonuç alamıyor.  Bu da Ar-Ge harcamalarının uluslararası çapta bir gelişme ile neticelenmediğini gösteriyor. Brezilya, Çin, Hindistan ve Rusya'ya baktığımızda burada da toplam patent sayısının Almanya'nın onda birinin altında olduğunu görüyoruz.  Esasen  katma değeri düşük ucuz mal/ucuz hizmet ile büyüyen Çin ve Hindistan yine 2000-2007 arasında triadic patent sayılarını yıllık ortalama  %37 ve %21 artırmış.

Yeniliklerin çıktığı ülkelerde sanayide çalışan araştırmacı sayısı diğer alanlardaki (akademik+kamu) araştırmacılara göre yüksek.  ABD'de her beş araştırmacıdan dördü, Japonya ve Almanya'da ve hatta Çin'de her beş araştırmacıdan üçü sanayide çalışıyor. Türkiye ve Doğu Avrupa'da bu oran ters yönde; örneğin Türkiye'de araştırmacıların üçte ikisi sanayi dışı. Ayrıca OECD ortalamasında, her bin kişiye 7.4 araştırmacı düşerken, Türkiye'de bu sayı 2.3. Sonuç olarak Türkiye'de inovasyona yönelik araştırma yapan insan sayısı düşük.

Tüm bu unsurların neticesi olarak orta-yüksek teknolojili ürünlerin ihracatımızdaki payı  2007 itibarıyla %37 iken, bu oran  OECD ortalamasında %65, Çin'de %57.

Gerçi Türkiye'nin bu alanda önemli ilerlemeler kaydettiğini de görüyoruz. 1990 yılında orta-yüksek teknolojili ürün ihracatının toplam ihracattaki payı %15 iken, halihazırda %40'a yaklaşmış durumda. Ancak bu oran hala düşük ve mantıklı bir hedefin orta vadede en az %50 olması gerekiyor. Türkiye'nin katma değerini artırması için Ar-Ge stratejisi gözden geçirilip harcamaların sanayi inovasyonu hedefine yönelik planlanması  gerekiyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
2016 Beklentiler 07 Ocak 2016