Türkiye petroldeki düşüşün keyfini neden çıkartamıyor?

İsmet ÖZKUL
İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI ismetozkul@gmail.com

Petrol fiyatlarında haziran ayına göre 50 dolarlık bir düşüş gerçekleşti. Bu tüm dünyada büyüme hesaplarını değiştirecek bir gelişme. Bu kadar yüksek oranlı bir düşüşten, doğal olarak karlı çıkan ülkeler de olacak, zarar gören ülkeler de olacak. 

Bir yandan yüksek cari açık hastalığından mustarip, öte yandan bir türlü düşüremediği enfl asyon yüzünden başı ağrıyan Türkiye için, petrol fiyatlarının bu kadar düşmesi ve bunun kalıcı olma ihtimali, bulunmaz bir nimet. Bu gelişmenin dış ticaret açığı ve cari açıkta hatırı sayılır bir düşüş, enflasyonda önemli bir rahatlama ve büyümede olumlu bir etki yaratması işten bile değil. 

Nitekim petrol fiyatlarındaki düşüş belirgin hale gelip de uzun süreli olacağı kanaati yaygınlık kazanmaya başlayınca, bu durumdan en karlı çıkacak ülkeler arasında Türkiye ilk sıralarda sayılmaya başlandı. Petroldeki düşüşün cari açığın azalmasına ciddi bir katkı yapacak olmasına bağlı olarak, yeni petrol düzeninde sıcak para akımları için Türkiye’nin cazibesinin artacağı analizleri yapılıyordu. 

Kısa süreli olarak bu etkiyi yaşadık, piyasalarda etkilerini gözledik. Ancak bu durum pek uzun sürmedi. Kuzeyden esen sert ve soğuk rüzgar, bu bahar havasını kısa sürede tersine çevirmeye yetti. Petrol fiyatlarındaki sert düşüş, Rusya’yı ciddi ekonomik sorunlarla karşı karşıya bıraktı. Zaten Türkiye, petroldeki düşüşten en karlı çıkacak ülkeler arasında sayılırken, Rusya da en zararlı çıkacak ülkelerin başında sayılıyordu. 

Rusya’nın sıkıntıları finansal piyasalarda da etkisini hemen gösterdi ve Ruble hızla değer kaybetti, hisse senedi fiyatları düştü. Rus Merkez Bankası, bir yandan döviz piyasalarına müdahalelerde bulunurken diğer yandan faizlerde sert bir artışa gitti. Çin devreye girdi ve Rusya ile swap anlaşması yaparak destek verdi. Rusya krizinin 1998 ile karşılaştırılacak boyutta olmasa da ciddi ve etkili olması bekleniyor. 

Rusya’daki bu gelişmeler anında Türkiye’ye de yansıdı ve Türk Lirası Ruble’den sonra en fazla değer kaybeden ikinci para birimi oldu. Petroldeki düşüşten en zararlı çıkacak ülkenin parasının değeri düşerken, bu durumdan en karlı çıkacak ülkeler arasında sayılan Türkiye’nin parası da onunla yarışacak kadar düşüyor. 

Bu çarpıcı ve çarpık görüntünün sebebi ne? 

Bunun bir nedeni reel ekonominin Rusya ile bağlantıları. Rusya’nın ekonomik sıkıntıya girmesi demek Türkiye’nin müteahhitlik, turizm, ihracat ve bavul turizmi gelirlerinin de ciddi ölçüde azalması anlamına geliyor. Bunun dışında Rusya’daki şirketlerin sıkıntıya girmesi ve ödeme güçlüğü yaşamaları, buradan alacaklı olan ihracatçılar ve müteahhitler için ciddi bir sorun oluşturuyor. Ayrıca Ruble’deki değer kaybının da faturaları olabilecek. 

Ancak bunların hepsini üst üste koysanız da piyasadaki bu kadar sert etkilenmeyi açıklayamazsınız. Türkiye ekonomisinin büyüklüğü karşısında bu sorunlar kaldırılamaz şeyler değil. Bu nedenle reel ekonomi etkisinin zamana yayılması ve etkisinin daha düşük oranlı olması daha mantıklı. 

Rusya krizinin, Türkiye’de piyasaları bu kadar sert etkilemesinin asıl nedeni, yüksek cari açık ve ekonominin sıcak paraya aşırı bağımlı hale getirilmiş olması. Sıcak para Rusya’dan ürküp kaçmaya başlayınca, hemen ekonomisi kırılgan ülkeleri de listesine ekleyiveriyor. 

Ve Türkiye o listenin gediklisi durumunda. Üstelik sadece ekonomisi açısından değil, Ortadoğu’da sarpa saran dış politikası, AB ile bozulmakta olan ilişkileri, sarsılan dış prestiji ve içeride kaygı uyandıran otoriterleşme ve hukuk düzeni değişiklikleriyle de kırılganlık ölçüsünü artırıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar