Türkiye nereye gidiyor ?
Türkiye piyasaları bayram sonrası ilk tatil haftasını büyük kayıplarla kapattı. Borsa İstanbul geçen hafta %4,9 düşerken, Türk lirası döviz sepetine karşı %4’e yakın değer kaybetti ve gösterge tahvil fail yeniden %10’u geçti. Piyasalardaki panik havası gelişmekte olan ülkelere yönelik risk iştahındaki bozulmanın yanı sıra yurtiçinde artan jeopolitik riskler ve gündemin başına oturan erken seçim senaryolarından kaynaklandı.
Gelişmekte olan ülkelere yönelik risk iştahındaki bozulma doların yeniden küresel olarak güçlenmesiyle başladı, Yunanistan’ın Troyka ile görüşmelerin yeniden başlamasını geciktiren tutumuyla tırmandı. Suruç katliamı ve son dönemde artan terör eylemlerine karşı Türkiye’nin karadan ve havadan yaptığı operasyonlarla Kuzey Irak’ta PKK’ya Suriye’de IŞİD’e ait hedefleri vurması piyasalardaki satış dalgasının dozunu artırdı.
Seçimler sonrasında bir buçuk aydan fazla zaman geçmesine rağmen hükümet kurma konusunda bir gelişme olmaması piyasaların erken seçim senaryosunu fiyatlamaya başlamasına neden oldu. Ak Parti ve MHP’nin teşkilatlarına seçime yönelik hazırlık işareti vermesi ve emeklilere yönelik seçim yatırımı olarak atılan adımlar satışların hızlanmasına neden oldu.
Bundan sonra ne olacak? Yurtdışında haftaya bizi vuracak bir gelişme öngörmüyoruz. Çarşamba günü yapılacak FOMC açıklamasında ABD ekonomisinde işlerin iyi gittiği ve önümüzdeki dönemde ‘veriye bağlı’ bir politika izleneceği vurgulanacak. Perşembe günü açıklanacak ABD GSYİH verisi için beklenti %2,5 civarında. Yunanistan’ı önemli bir tehdit olarak görmüyoruz.
Yurtiçi ile devam edelim. ABD’nin onayını alan hükümet ‘teröre karşı topyekun’ mücadeleye devam edecek. Ancak medyada çalan savaş tamtamlarına bakmayın. Türkiye bir kara harekatı düzenleyerek savaşa katılmak istemiyor. Tek istenen savaşın alevlerinin üzerimize sıçramasını engellemek. Politika zayıf karnımız olmaya devam edecek. Dışarıdan gelen tehdit içeride koalisyon görüşmelerini hızlandırır temennisini gerçekçi bulmuyoruz. Tam tersine mevcut ortamın erken seçime giden yolda Ak Parti’nin elini güçlendireceğine inanıyoruz. Argümanımızın arkasında iki temel gerekçe var. (i) Yaşanan süreç olası bir erken seçimde Müslüman Kürt oyların Ak Parti’ye, sosyal demokrat oyların CHP’ye dönmesine yol açabilir ve Ak Parti’nin oyunun %43-44 bandına yükselmesini sağlayabilir. (ii) HDP ile birlikte seçim hükümetinde olmak istemeyecek MHP seçim kararının meclisten çıkartılmasına yardımcı olarak Ak Parti’nin seçime giderken tek başına iktidar olmasını destekleyebilir.
Geçen hafta yaşanan sert gerileme sonrasında hafta başında Türkiye piyasalarında sınırlı bir toparlanma görebiliriz. Her türlü yükselişin satış fırsatı olarak görülmesi gerektiğine inanıyoruz. Önümüzdeki haftalarda erken seçim senaryosunun ağırlık kazanmasıyla borsada 75.000-76.000 seviyelerini, 10 yıllık tahvillerde %10’un üzerini ve Türk lirasında dolara karşı 2,77 seviyesini göreceğimize inanıyoruz.