Türkiye ihracatı 2017

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM ) geleneksel çalışmasını tamamlayarak, 2017 yılının ilk 1000 ihracatçısını ve rakamlarını yayınladı. Bizde bu rakamları ve daha önce yapılmış olan çalışmalarımız kullanarak bir kıyaslama yaptık. Rakamları yuvarlayarak aldığımız için net rakamlara oranla küsurat farklılıklarını hoş göreceğinizi umuyoruz.

Öncelikle vurgulamamız gereken nokta KOBİ ihracatlarının, Türkiye ihracatının %60’ı olmadığı gerçeğinin bir kere daha ortaya çıkmış olması. İlk 1000 ihracatçı, başarılı bir performans sonrasında, Türkiye ihracatının %59 kadarını gerçekleştirmiş bulunuyor.

Ellerine ve emeklerine sağlık…

Diğer alt kümelerimiz olan ilk 10, 50 ve 100 ihracatçı grubu da performanslarını yükselterek bu kümelenmelerin ihracatının, toplam Türkiye ihracatı içerisindeki paylarını, başarılı bir şekilde yükseltmişler.

Türkiye’de ihracat yapan firma sayısını yaklaşık olarak 65 bin olarak ele alırsak, geriye kalan 64 bin ihracatçının yaptığı ihracatın, toplam Türkiye ihracatının %41’i gibi olduğu görülmektedir. Kaldı ki bu %41 içerisinde KOBİ olmayan bir hayli işletme olduğu da ihmal edilemeyecek bir gerçektir.

Buradan görmemiz gereken manzara ise Türk KOBİ’lerinin ihracat performanslarının yükseltilememesi halinde, arzu edilen ihracat rakamlarına erişmemizin bir hayli zor olduğudur.

Bu seçim sathı mailinde dikkati çeker mi bilmem amma ihracata önem verdiğini söyleyen siyasilerin düşünmesi gereken konu, KOBİ’lere sadece para sağlamak olmamalıdır. Sanmayınız ki “Paranın ne önemi var, mühim olan insanlık" diye tavsiye vereceğiz. Amma ve lakin KOBİ ölçeğindeki işletmelerimizi “İhracat için gerekli olan bilgilerle" donatamadığımız takdirde, önce 500 milyar ABD Doları olan ve sonra da küresel ihracattan %1.5 pay almak olarak revize edilen hedefe ulaşmanın biraz hayalci olacağını söylememiz gerekir. İhtiyaç oldukları düşünülenlere karşılık verilenlerin neye yaradıkları konusunda maalesef elimizde veri yoktur. Ekonomi Bakanlığı, verdiği destekler karşılığında işletmelerin neler elde ettiklerini, sadece yapılan ihracat rakamlarına bakmadan değerlendirebilmek için kıstaslar oluşturmalıdır. Bir STK ile yaptığımız programın tekrarının başlangıcında konuşan, bir önceki programın katılımcılarından birisinin söylediği “Henüz ihracat yapmadım amma en azından neleri yapmamam gerektiğini öğrendim ve artık yaş tahtaya basmam" deyişi, hepimizi kahkahalara boğduğu kadar bu tür program çıktılarının, salt ihracat rakamları ile değerlendirilmemesi gerektiğini de ortaya koyuyordu.
Şimdiye kadar yaptığımız programlardan elde ettiğimiz bilgiler bizlere, aklı başında eğitim ve danışmanlık alan KOBİ’lerin en geç 3 yıl içerisinde, kendi çaplarına uygun bir ihracat performansına eriştiklerini göstermektedir.

Dileriz Ekonomi Bakanlığı vermiş olduğu desteklerin sonuçlarını değerlendiren istatistik çalışmaları, geçmiş yıllara yayarak yapar ve ihracatçılarımızla da paylaşır.