Türkiye için ‘tarihi fırsat’ beklentisi
ABD Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı ve küresel ticarette köklü değişime yol açması beklenen 185 ülkeye yönelik yeni gümrük tarifesi, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, Çin ve diğer birçok ülkeye göre avantajlı hale gelen Türkiye’nin bu ülkeye ihracatını hızla artırma yolunda tarihi bir fırsat olarak algılandı.
En büyük rakibi Çin’den ithal edilen ürünlere uygulanacak gümrük tarifesini yüzde 34 olarak belirleyen ABD, bu oranı Hindistan için yüzde 26, Japonya için yüzde 24 ve AB ülkeleri için yüzde 20 düzeyinde belirlerken Türkiye’ye yüzde 10’luk vergi dilimi ile en düşük gümrük vergisine tabi ülkeler arasında yer verildi.
Türkiye’nin en büyük dış ticaret partneri olan AB ülkeleri mahreçli ürünlerde gümrük vergisinin yükseltilmesinin olumsuz yansımalarına karşılık Türkiye’nin kendisine uygulanacak düşük tarife dolayısıyla bundan avantajlı çıkacağı, Türk ihracatçısının ABD pazarındaki payının artabileceği kanısı güçlendi.
ABD’nin dış ticaretinde düşük pay
2024 yılında Türkiye’nin ABD’ye ihracatı önceki yıla göre yüzde 10 artışla 16,3 milyar dolar, bu ülkeden ithalatı ise yüzde 3 artışla 16,2 milyar dolar oldu. Geçen yıl ABD ile ticarette Türkiye 121 milyon dolar dış ticaret fazlası elde etti. Türkiye’nin geçen yılki 261,1 milyar dolarlık ihracatında yüzde 6,2 pay alan ABD’nin 344 milyar dolarlık toplam ithalattaki payı da yüzde 4,7 düzeyinde gerçekleşti.
Dünyanın en büyük ihracatçısı ve ithalatçısı olan ABD ise 2024 yılında dünyaya toplam 2 trilyon 64,5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirirken 3 trilyon 359,3 milyar dolar tutarında da ithalat yaptı ve 1 trilyon 294,8 milyar dolar dış ticaret açığı verdi. Önceki yıla göre ABD’nin ihracatı yüzde 2, ithalatı yüzde 6 düşüş kaydetti.
ABD kaynaklarına göre geçen yıl bu ülkenin Türkiye’ye ihracatı 15,2 milyar dolarla toplam ihracatının yüzde 0,7’sini, Türkiye’den yaptığı ithalat da 17,8 milyar dolarla toplam ithalatının sadece yüzde 0,5’ini oluşturdu. Türkiye, ABD’nin ihracat yaptığı ülkeler arasında 26’ncı, ithalatta ise 27’nci sırada yer aldı. İki ülke arasındaki 33 milyar dolarlık dış ticaret hacminin, bu ülkenin toplam dış ticareti içindeki payı yüzde 0,6 ile son derece düşük kalmaya devam etti.
ABD en çok hangi ülkeden alıyor?
ABD, 2024 itibarıyla ithalatla dünyada yüzde 13,5 pay ile birinci, ithalatta yüzde 8,7 payla 2’nci sırada. Hizmetler ticaretinde dünyanın en büyük ihracatçısı ve ithalatçısı olan ABD, toplam ihracat ve ithalatta da lider konumda. ABD geçen yıl en fazla ithalatı 510 milyar dolarla Meksika’dan gerçekleştirdi.
ABD’nin ithalatında Çin 462,6 milyar dolarla ikinci sırada yer alırken, bunu 422,2 milyar dolarla Kanada, 163,5 milyar dolarla Almanya, 152,1 milyar dolarla Japonya izledi. Buna göre ABD ithalatının yarıdan fazlasını bu beş ülkeden gerçekleştirdi. Sırasıyla Vietnam, Güney Kore, Tayvan, İrlanda ve Hindistan, ABD ithalatında ilk on ülke arasında yer aldı.
En çok otomobil ve petrol ithal ediyor
ABD’nin, 2024 yılı ithalatında 219,5 milyar dolarla otomobiller en büyük payı aldı, ham petrol 174,4 milyar dolarla ikinci, otomatik bilgi işlem makineleri 141,4 milyar dolarla üçüncü sırada.
ABD, ithalatta bu üç grup dışında en fazla dövizi telefon cihazları, serum ve aşılar, dozlandırılmış ilaçlar, karayolu taşıtları için aksam ve parçalar, petrol yağları, kamyon, kamyonet vb. eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlara ödüyor.
Dünyanın en büyük ekonomisi
Dünyadaki en büyük serbest piyasa örneği ve kamunun ağırlığı en düşük ekonomi olan ABD’de, üretim ve hizmetlerin büyük bölümü özel sektör tarafından tüketiliyor ve sağlanıyor. ABD ekonomisinde zengin doğal kaynakları ve nitelikli işgücü olmak üzere iki temel unsur dol oynuyor. ABD, iletişim ve bilgi teknolojileri alanında “kolay uyum sağlayabilen ve yetenekli” işgücünün eğitimine de büyük önem veriyor.
Tüm dünyada bilim ve teknoloji dallarında eğitim almış yetenekli ve zeki gençlerin “beyin göçü”nde birincil adres ABD. Dünyada 196 ülke arasında en büyük milli gelire ve dış ticaret hacmine sahip ülkesi olan ABD, aynı zamanda GSYH’nin çok üzerindeki kamu borcuyla da dikkati çekiyor.
ABD’de 2024 yılında cari fiyatlara göre, 29,2 trilyon dolar olan GSYH’nin 2025 yılında 30,3 trilyon dolara çıkması bekleniyor. 2024 yılında sabit fiyatlara göre yüzde 2,8 oranında büyüyen GSYH’nin, 2025 yılında yüzde 2,2 oranında büyüyeceği tahmin ediliyor.
2024’te 336,8 milyon kişi olan ABD nüfusunun 2025’te 338,3 milyona, kişi başına milli gelirin ise 86.601 dolardan 89.678 dolara çıkacağı öngörülüyor. ABD’nin devlet borcunun 2024’te yüzde 121 olan milli gelire oranının da bu yıl yüzde 124,1’e ulaşacağı tahmin ediliyor.
Türkiye ABD’ye ne satıyor?
2024 yılında Türkiye’nin ABD’ye ihracatında yüzde 6,5’le en büyük payı, kıymetli metallerden veya kıymetli metallerle kaplama metallerden üretilen “Mücevherci eşyası ve aksamı” aldı. Bunu yüzde 5,3 payla petrol yağları ve bitümenli minerallerden elde edilen yağlar, yüzde 4,5 payla turbojetler, turbopropellerler ve diğer gaz türbinleri izledi.
Dokunmuş halılar ve dokumaya elverişli maddelerden diğer yer kaplamaları, karayolu taşıtları için aksam ve parçalar, çimento, yontulmaya veya inşaata elverişli işlenmiş taşlar, mozaik için küp şeklinde taşlar, granüller, meyve ve sebze suları, demir veya çelikten inşaat ve inşaat aksamı, inşaatta kullanılmak üzere hazırlanmış demir veya çelikten sac, çubuk, vb., ile kadınlar ve kız çocuk için takım elbise, takım, ceket, blazer, elbise, etek, pantolon etek vb. giysiler de en çok ihracat edilen ürünler arasında.
Hangi sektörler şanslı?
ABD’nin belirlediği yeni gümrük tarifelerinde Türkiye birçok ülkeye göre daha avantajlı duruma gelirken, özellikle kimya, otomotivde, mobilya, elektrik ve elektronik, hazır giyim ve konfeksiyon, halı gibi sektörlerin ABD pazarındaki payını artırabileceği belirtiliyor. Özellikle Çin ve AB’ye getirilen yüksek gümrük vergilerinin yeni dönemde Türk ürünlerinin ABD pazarındaki görünürlüğünü artırabileceği öngörülüyor.
Gümrük duvarlarının en fazla yükseltildiği Vietnam, Kamboçya, Çin gibi ülkeler için izleyen dönemde daralması beklenen ABD pazarında durumu lehe çevirmek için Türk ihracatçılarının daha proaktif olması gerekiyor. Ancak Türkiye’deki üretici ve ihracatçıların bu radikal tarife değişikliği karşısında hazırlıksız oldukları da dikkati çekiyor. Ayrıca, Türkiye’nin en büyük ticaret partneri olan AB’nin, ABD’nin yeni gümrük duvarlarından nasıl etkileneceğini de görmek gerekiyor.