'Türkiye, hem kardeşimiz hem de ortağımız'

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

24 Ağustos 2023'te Ukrayna önemli bir tarihi, bağımsızlığının 32. yıldönümünü kutluyor. Ancak son 9 yıl boyunca bu bayram, 2014 yılında Kırım'ın işgaliyle başlayan Rus saldırganlığının gölgesinde kaldı.

Tüm zorluklara rağmen Ukraynalıların yılmaz ruhu ve uluslararası destek sayesinde ülkemiz saldırgana karşı kararlılıkla direnmektedir. Ukrayna ordusu sadece saldırıları püskürtmekle kalmayıp, aynı zamanda bir karşı saldırı başlatarak işgal edilmiş Ukrayna topraklarında yeniden kontrol sağlamaktadır. Hükümetin ekonomiyi istikrara kavuşturmaya yönelik yoğun çabaları da ulusal stratejinin bir parçası haline gelmektedir.

Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesi gibi ulusal kurtuluş hareketlerinin tarihsel deneyimleri, Ukraynalılar için özgürlüğün önemi ve değeri konusunda ilham kaynağı ve hatırlatıcı olmaktadır.

Rus saldırganlığına karşı barışa ve zafere giden yol Ukrayna için her gün yeni zorluklar ve güçlüklerle doluyor. Rusya'nın Ukrayna'nın direnişine karşılık olarak gerçekleştirdiği eylemler, savaş tarihinin en kanlı sayfalarının bile ötesine geçen ahlaksızlığı ve acımasızlığı ile dikkat çekicidir. Tarihteki çoğu savaşın belli kuralları vardı ancak bugün her türlü insani ilkeden büyük ölçüde uzaklaşan taktiklerle karşı karşıyayız. Rusya kritik altyapılara ve sivillere yönelik füze saldırıları düzenliyor. Aralarında çocukların da bulunduğu masum sivillerin ölümüyle sonuçlanan Çernihiv'e yönelik son füze saldırısı, Rus tarafının sınır tanımayan insanlık dışılığının bir başka kanıtıdır.

Barış Formülü'nü ilk destekleyen ülke Türkiye 

Bu kanlı savaşta Ukrayna'nın, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodymyr Zelenskyy tarafından önerilen "Barış Formülü" aracılığıyla savaşı sona erdirmek için net bir planı bulunmaktadır. Ülkenin toprak bütünlüğünü yeniden tesis etmeyi amaçlayan bu plan, küresel çapta kabul ve destek görmektedir. Barış Formülüne ilişkin ilk istişare toplantıları Cidde ve Kopenhag'da gerçekleştirilmiştir. Ukrayna, toprak bütünlüğü ve uluslararası hukuk ilkelerine dayalı adil bir barıştan yanadır.

Volodymyr Zelenskyy'nin Barış Formülü, savaşı sona erdirmek ve istikrarı yeniden tesis etmek için temel uluslararası platformdur. Formülü uygulamak için şu anda aktif olarak küresel ortakların desteğini arıyoruz. Bu yıl içinde gerçekleşebilecek bir Küresel Barış Zirvesi düzenlemek için çalışıyoruz. Zelenskyy'nin Barış Formülü, aralarında G7 ülkeleri, AB ve Türkiye'nin de bulunduğu geniş bir uluslararası destek almıştır.

Barış Formülü, 10 maddeden oluşmaktadır ve Türkiye, gıda güvenliği maddesi de dahil olmak üzere Barış Formülü'nü kamuoyu önünde destekleyen ilk ülkelerden biri olmuştur.

Türkiye'ye ilgili çalışma grubunun çalışmalarına liderlik etme konusundaki istekliliğinden dolayı teşekkür ediyor ve bu yıl Türkiye'de bu konuyla ilgili uluslararası bir etkinliğin düzenlenmesini büyük bir heyecan ile bekliyoruz

Tahıl Koridoru'nda Türkiye'nin rolü büyük

Bugün Türkiye'nin Karadeniz Tahıl Koridorunun yeniden açılmasındaki rolü son derece önemlidir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da defalarca ifade ettiği üzere, Türk makamları Tahıl Anlaşmasının süresinin  uzatılması  için her türlü çabayı göstermektedir. Rusya Federasyonu'nun Tahıl Anlaşmasından çekilmesi dünya tahıl fiyatlarının yükselmesi için önkoşullar yaratma, Afrika ve Asya ülkeleri için büyük ölçekli kıtlık tehdidini arttırma ve Ukrayna'ya yönelik saldırganlığında Moskova'yı desteklemeleri için Afrika ülkeleri üzerinde bir baskı oluşturma amaçlarını taşımaktadır. Odesa, Mykolaiv ve Tuna Nehri üzerindeki küçük limanlara yapılan füze saldırıları Rusya'nın Ukrayna'nın gıda ihracatını tehlikeye atmak istediğinin kanıtıdır. Bu davranışın bir diğer nedeni de Rusya'nın Batı'ya yönelik bir göç dalgasını kışkırtma ve Karadeniz'i bloke etme girişimidir. Diğer tarafta Ukrayna ise, Türkiye ve BM ile yaptığı Tahıl Anlaşmasına sadık kalmaktadır. Kyiv, deniz koridorunu çalışmasını devam ettirmek  için Ankara'nın, BM'nin ve tüm uluslararası toplumun desteğini umuyor.

Geçtiğimiz günlerde Ukrayna tarım ürünlerini taşıyan ilk geminin geçici koridoru kullanarak bir Türk limanına varması, bu rotanın gerçekçi olduğunu ve uluslararası ortakların desteğiyle uygulanabileceğini kanıtladı.

Ukrayna tahıl piyasasında önemli bir oyuncudur. Uzmanların değerlendirmelerine göre Temmuz 2023'ten Haziran 2024'e kadar Ukrayna'nın potansiyel olarak yaklaşık 44,8 milyon ton tahıl ve yağlı bitki ihraç edebileceği tahmin ediliyor. Küresel piyasalarda istikrarlı tahıl sevkiyatının yenilenmesi, gıda güvenliğinin sağlanması ve Ukrayna tahılına en çok ihtiyaç duyan ülkelerde kıtlığın önlenmesi açısından kilit önem taşımaktadır. Bugün Ukrayna tahıl ihracatını kesintisiz olarak sürdürmeye kararlıdır ve bunu hiçbir şekilde engellememekte ya da geciktirmemektedir. Bu kriz karşısında Ukrayna, “Ukrayna'dan Tahıl” programı aracılığıyla insani yardım çabalarına olan bağlılığını göstermiştir.

Bu girişim, küresel katılımı teşvik ederken birçok ülkeye yardımcı olmayı amaçlamaktadır.

Türkiye ile ticaretimiz yüzde 58.1 arttı

Türkiye'deki ekonomik zorluklara ve Ukrayna'daki savaşa rağmen, 2023 yılı iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik işbirliğinin yoğun bir şekilde geliştiği bir dönem olmuştur. İki ülke arasında 2023 yılının ilk yarısında gerçekleşen toplam mal ticareti hacmi 4,00 milyar ABD Dolarını aşmıştır. Bu, 2022 yılının aynı dönemine kıyasla %58,1'lik bir artış anlamına gelmektedir.

Ekonomik girişimlere odaklanan her iki ülke de Serbest Ticaret Anlaşması'nın onay prosedürlerini hızlandırmaya çalışmakta ve anlaşmanın 2024 yılı başlarında yürürlüğe girmesini ummaktadır. Anlaşma Ukraynalı işletmeler için kapıları açarken Türk şirketleri için de Ukrayna pazarında fırsatlar yaratıyor.

Anlaşma kapsamında, çoğu sanayi ve gıda ürününe uygulanan vergiler kaldırılacak ya da azaltılacaktır.

Özellikle enerji altyapısına yönelik riskler karşısında Ukrayna'nın enerji güvenliğine özel önem verilmektedir. Türkiye enerji ekipmanları tedariği ile bu alanda Ukrayna için güvenilir bir ortak haline gelmiştir. Güney-Kuzey yönünde gaz tedariki ve Ukrayna'nın yeraltı gaz depolama tesislerinin kullanımı konusunda önemli işbirliği potansiyeli bulunmaktadır. Taşımacılık işbirliği de önemli bir unsurdur.

Savunma sanayii uluslararası ticarette her zaman önemli bir rol oynamıştır, ancak bu alanda Ukrayna ve Türkiye arasındaki işbirliği özel bir yere sahiptir. İki ülke uzun zamandır birbirlerini rakip olarak değil, stratejik düzeyde tamamlayıcı ortaklar olarak görmektedir.

NATO'nun önde gelen ülkelerinden biri olan Türkiye, Ukrayna'nın bilimsel ve teknolojik potansiyelini takdir etmiş ve savunma sektöründe Ukraynalı işletmelerle işbirliğini genişletmiştir. Bu ortaklık, Ukrayna teknolojilerinin NATO için katma değer sağlayabileceğini göstererek diğer NATO ülkeleri için de bir örnek teşkil etmiştir.

Bu nedenle, Ukrayna'nın İttifak'a gelecekteki üyeliğinin NATO'ya sağlayacağı açık yarar Ukrayna'nın bilimsel ve teknik potansiyelinde yatmaktadır.

Bugün, Ukrayna ekipman ve motorlarının Türk ürünlerine başarıyla entegre edildiği birkaç ortak proje söz konusudur. Bu projeler arasında ATAK II helikopteri, ANKA-3, KIZILELMA ve AKINCI insansız hava araçları yer almaktadır.

Yeniden inşa sürecinde Türkiye yanımızda

Türk şirketleri Rusya'nın geniş çaplı işgalinden önce de Ukrayna'da faaliyet gösteriyordu. Bazı Türk şirketleri  bu zor savaş şartlarında bile Ukrayna'nın en az 9 bölgesinde çalışarak Ukrayna altyapısının restorasyonuna katkı sağlamaktadır. Örneğin, tam kapsamlı işgalin ilk günlerinde saldırgan ülke tarafından yıkılan ve sıradan insanların Rus bombardımanından kaçarak sığındığı Irpin'deki ünlü köprü restore edilen ilk altyapı tesislerinden biri olmuş ve bu bir Türk şirketi tarafından gerçekleştirilmiştir.

Türkiye'nin inşaat sektöründeki engin deneyimi göz önünde bulundurulduğunda, diğer birçok Türk şirketinin Ukrayna'daki altyapı, sosyal tesisler, enerji tesisleri ve diğer tesislerin restorasyonuna aktif olarak katkıda bulunma konusunda devasa bir potansiyele sahip olduğu ve bunun her iki tarafın da çıkarına olacağı söylenebilir.

Türkiye, Kharkiv şehri, Kharkiv bölgesi ve Ukrayna'nın diğer bölgelerinin yeniden inşasına katılmaya hazır olduğunu ifade etti. 18 Ağustos 2022 tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ukrayna ziyareti sırasında, Türkiye Ticaret Bakanlığı ve Ukrayna Altyapı Bakanlığı arasında Türkiye'nin Ukrayna altyapısının yeniden inşasına katılımına ilişkin mutabakat zaptı  imzalanmış  ve bu çerçevede Ukrayna-Türkiye Ortak Çalışma Grubu kurulmuştur.

Haziran 2023 sonunda Londra'da düzenlenen  “Ukrayna İyileştirme Konferansı” sırasında Dışişleri Bakanı H. Fidan, savaşın başından bu yana Türk müteahhitlerinin Ukrayna'da 3.2 milyar dolar değerinde 50 projede yer aldığını ve Türkiye'nin elindeki tüm imkânları seferber ederek Ukrayna'nın yeniden inşası ve toparlanmasına destek vermeye devam edeceğini belirtti. Konferans sırasında birçok inşaat, enerji ve diğer alanlardaki Türk şirketleri Ukrayna devletinin yeniden inşasına katkıda bulunmaya hazır olduklarını ifade ettiler.

Ukrayna için Türkiye'nin sanayi parkları oluşturma ve yönetme ve teknoloji alanında işbirliği yapma konusundaki deneyimlerini paylaşması da önemlidir. Türkiye'nin bu alanlarda dünyadaki pek çok ülke için bir lider ve model olduğu bilinmektedir. Ukrayna iç pazarında belirli mal gruplarına (enerji ekipmanları, askeri mühimmat, tarımsal ürünlerin işlenmesine yönelik ekipmanlar, gıda, ilaç gibi) yönelik sürekli artan talep, aktif çatışmalar nedeniyle üretim kapasitesinin yetersizliği, Avrupa Birliği ile STA ve Ukrayna'nın Avrupa ülkeleriyle gümrüksüz ticareti göz önüne alındığında, bu işbirliği alanı Türk iş dünyası için oldukça gelecek vaat edicidir.

Ukrayna savaş zamanı bile yabancı yatırımlar için elverişli koşullar yaratmak için elinden geleni yapmaktadır. Savaşın aktif aşaması sona ermeden Ukrayna pazarına yatırım yapmaya karar veren şirketler, gelecekte maksimum faydayı elde edebileceklerdir. Ukrayna'nın savaştan sonra beklenen ekonomik iyileşmesi göz önüne alındığında, böyle bir strateji bir yatırımı anlamlı bir temettüye dönüştürebilir.

Ukrayna sadece Rusya Federasyonu'nun kendisini yok etme girişimlerine karşı koymakla kalmamış, aynı zamanda tüm Avrupa'nın güvenliğini sağlayarak kendisini aktif bir şekilde savunmaya devam etmektedir. Ülkemiz, yılmaz zafer ruhuyla, istikrarlı bir barışa ulaşmaya kararlıdır ve uluslararası toplumu bu sürece dahil etmeye hazırdır.

Türkiye, gıda güvenliği bağlamında Barış Formülü’nün uygulanmasında kilit bir rol oynamaktadır. Tüm zorluklara rağmen, iş dünyası için yeni fırsatlar yaratan serbest ticaretin uygulanmasına doğru ilerliyoruz. Türk yatırımcılar için bu dönem eşsiz bir fırsat olabilir: bugün dolar yatıran yarın çifte kazanç elde edebilir.

Ukrayna'nın bağımsızlığının 32. ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yıldönümünde, tüm zorluklara rağmen Ukrayna-Türkiye stratejik ortaklığını geliştirerek aktif diyaloğumuzu sürdürmekteyiz.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar