Türkiye fındığından kimler para kazanıyor?

Ali Ekber YILDIRIM
Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN [email protected]

Dünya fındık üretiminin ve ihracatının ortalama yüzde 70'ini Türkiye karşılıyor. Son 5 yıllık ortalamaya bakıldığında Türkiye'nin yıllık kabuklu fındık üretimi 550 bin ton civarında.

İkinci sıradaki İtalya'nın son 5 yıllık ortalama üretimi 100 bin tonun biraz üzerinde. Gürcistan'ın 60 bin ton, Azerbaycan'ın 50 bin ton, Amerika'nın ise 35 bin ton kabuklu fındık üretimi var.
Fındığı hammadde olarak kullanan özellikle çikolata üreticileri, uzun yıllardan bu yana Türkiye fındığına alternatif yaratabilmek amacıyla ciddi çalışmalar yapıyor. Azerbaycan, Gürcistan, Amerika, Şili, Çin, Avustralya ve fındık üretilebilecek diğer ülkelerde çok büyük desteklerle fındık üretimini artırmaya çalışıyorlar. Bugüne kadar istenen başarıyı elde edilemedi. Ancak çalışmalar devam ediyor.

Amaç, Türkiye'nin yüzde 70'i bulan üretim ve ihracat tekelini kırmak ve alternatif oluşturmak, Türkiye'nin bu alandaki gücünü kırarak fındığı daha da ucuza temin etmek.

Alternatif yaratmada istenen başarı elde edilemeyince bu kez, Türk fındığının değerini düşürmek için; özellikle hasat döneminde "Türkiye fındık üretimindeki üstünlüğünü kaybediyor", "Türkiye fındıkta rakipsiz değil", "Fındık pahalı olursa çikolata üretiminde badem kullanılır" gibi söylemlerle piyasa yönlendiriliyor. Uygulanan politikalar da bu görüşü destekleyince çalışmalar başarılı oluyor.

Türkiye, daha çok fındık ihraç ederek daha az gelir elde ediyor. İhracatla ilgili ayrıntılara geçmeden 2019 ürünü hasat öncesi genel duruma bakmakta yarar var.

Hasat öncesi gelişmeler

Bugünlerde Karadeniz Bölgesi'nde 2019 ürünü fındık hasadı için hazırlıklar yapılıyor. Ağustosun ilk haftası fındık hasadı başlayacak. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) bu yıl da fındık piyasasında etkin olarak yer alması bekleniyor. Bu nedenle Ofis'in açıklayacağı fiyat, uygulayacağı alım politikası büyük önem taşıyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2019 bitkisel üretime ilişkin ilk tahmininde kabuklu fındık üretiminin geçen yıla göre yüzde 38.8 artış ile 515 bin tondan 715 bin tona yükseleceğini açıkladı. Bu tahmin pek inandırıcı değil. Sahada yapılan son tahminlere göre fındık üretiminin 600 bin ton seviyesinde olacağı ifade ediliyor.

Daha önce defalarca yazdığımız gibi fındık rekoltesi (üretimi) spekülasyona çok açık. Fındık bölgesinde yaşayan herkesin kendine göre bir rekolte tahmini var. Üretici örgütleri ile ihracatçıların tahmini arasında en az 100 bin ton fark oluyor. Rekolteye göre fiyat oluşturulmaya çalışılıyor.

Fiyat ne olacak?

Fındık fiyatı, üretim miktarına bağlı olarak oluşsa da, bugüne kadar uygulanan genel bir eğilimi hatırlatmakta yarar var. Yeni çıkan ürünün fiyatı, eski ürünün piyasadaki son fiyatı yani sezonun kapanış fiyatıyla paralellik gösteriyor. Somut örnek verirsek, 2018 ürünü kabuklu fındık şu anda piyasada kilosu 18 lira civarında işlem görüyorsa, yeni çıkacak olan 2019 ürünü fındığın başlangıç fiyatı da 18 lira seviyesinde oluyor. Elbette bu eğilim önemli fakat, üretim miktarı, üretim maliyetleri, dünya piyasalarındaki gelişmelere göre bir fiyat belirlenmesi gerekiyor.

TMO gecikince piyasa alıcılara kalıyor

Geçen yıl TMO hasat öncesinde fiyat açıklamadığı için fiyatı en büyük alıcı ve en büyük ihracatçı konumunda olan İtalyan şirketi Ferrero açıklamıştı. Ferrero kabuklu fındık fiyatını kilo başına 11 lira 25 kuruş ile 11 lira 50 kuruş arasında alacağını duyurmuştu. Fındık hasadının en yoğun olduğu dönemde Ofis, piyasaya girmeyince, üretici fındığını düşük fiyattan satmak zorunda kaldı.

TMO 1 Kasım itibariyle piyasaya girmişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 27 Ekim 2018'de Giresun kalite fındığın kilosu 14 lira 50 kuruş, Levant kalite fındığın kilosu 14 lira, sivri ve diğer fındıkların kilosu ise 13 lira olarak açıklandı. Piyasayı Ferrero ve diğer alıcılar yönlendirmiş oldu.

Piyasayı alıcılar belirliyor

Türkiye, dünya fındık üretiminin ve ihracatının yüzde 70'ine sahip, fakat fındık politikasını belirlemede aynı güce sahip değil. Fındığın fiyatını, piyasasını fındık alıcıları belirliyor. Bu nedenle fındık alıcıları her yıl Türkiye'den daha çok fındık alıyor ama Türkiye'nin ihracat geliri artmıyor, azalıyor.

Ticaret Bakanlığı'nın 2018 Fındık Raporu'nda yer alan verilere göre, Türkiye en yüksek ihracat gelirini 2014-2015 sezonunda elde etti. 2014 yılında fındık üretiminin 450 bin tona düşmesi nedeniyle fiyat yükseldi ve o sezon Türkiye 217 bin 427 ton iç fındık ihraç ederek 2 milyar 799 milyon dolar döviz girdisi sağladı. Miktar olarak ise en yüksek ihracat 2012- 2013 sezonunda gerçekleşti. 2012-2013 sezonunda 301 bin ton iç fındık ihraç edildi. Elde edilen döviz geliri 1 milyar 750 milyon dolar oldu.

Daha çok fındık daha az gelir

Son 5 sezona bakıldığında Türkiye'nin fındık ihracatı miktar olarak artsa da değer olarak azalıyor. 2014-2015 sezonunda 217 bin 427 ton iç fındık ihraç edilerek 2 milyar 799 bin dolar gelir sağlandı. Bir sonraki sezon 249 bin 681 ton iç fındık ihraç edildi. İhraç edilen fındık miktarı 32 bin ton artmasına rağmen döviz geliri 500 milyon dolar azalarak 2 milyar 280 bin dolara düştü. 2016-2017 sezonunda 235 bin 769 ton ihracata karşılık 1 milyar 8882 milyon dolar döviz geliri elde edildi. 2017-2018 sezonunda ise 279 bin 250 ton iç fındık ihraç edildi. Buna karşılık gelir 1 milyar 635 milyon liraya düştü. 2014-2015'e göre 62 bin ton daha fazla iç fındık ihraç edilmesine rağmen 1 milyar dolarlık kayıp var. Bu para kimin cebine girdi?

Özetle, Türkiye fındıkta birinci olmakla övünse de, her yıl daha çok fındık ihraç ederek daha az dövize razı oluyor. Birileri Türk fındığından ciddi para kazanıyor. Bu gerçeği görmenin zamanı gelmedi mi?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar