Türk teknoloji şirketi merkezini İngiltere’ye taşıyor
Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz, geçtiğimiz hafta önemli bir açıklamada bulundu. Türkiye’ye son 20 yılda gelen yabancı yatırımın 252 milyar dolara ulaştığını dile getiren Yılmaz, küresel uluslararası doğrudan yatırımlardan Türkiye’nin aldığı payın 2003 yılında yüzde 0,3 seviyesinden 2022 yılında yüzde 1 seviyelerine yükseldiğini dile getirdi. Türkiye’ye gelen yatırımların önemli kısmını özelleştirmeler karşıladı. Birçoğu da var olan yatırımların büyümesi olarak gerçekleşti. Ancak dünyanın birçok ülkesinde ofisler kurarak yatırımcı için kolay bağ kurulması konusunda adımlar atılmasına rağmen birçok beklenen yatırım Türkiye’ye gelemedi, ertelendi, iptal edildi. Ancak kaçırdığımız bir nokta daha var. Gelenler kadar gidenlerin de yatırım bütçeleri oldukça önemliydi bu süreçte.
Türkiye’den giden yatırım 58.4 milyar dolar
Son 20 yılda Türk yatırımcılar yurt dışında toplam 58,4 milyar dolarlık doğrudan yatırım gerçekleştirdi. 2002 yılında sadece 251 milyon dolar düzeyinde gerçekleşen dış yatırımlar, 2015’te 5.2 milyar dolarla rekora ulaştı. 2021 yılında ise 4.6 milyar dolar ile kapattı. Bir anlamda Türk yatırımcıların yurtdışı iştahı, sebebi ne olursa olsun artış gösterdi. Türk yatırımların çoğu dünyanın 160 ülkesinde fabrika kurdu, şirket satın aldı, ortaklık yaptı. Binlerce belki de yüzbinlerce insana istihdam sağladı. Birçoğu da şirketinin merkezini taşıdı. Günümüzde her ne kadar Türk şirketi olarak dile getirsek de merkezini ABD’ye Hollanda’ya, İngiltere’ye taşıyanların sayısı az değil. Hem de bu şirketlerin Türkiye için devasa büyüklükte olduğunu düşünürsek.
İngiliz medyası: “Türk şirketin gelişi, bizi sevindirdi”
Geçtiğimiz hafta İngiltere’de okuduğum bir haberi sizlerle paylaşmak istiyorum. Haberin başlığı “Türk şirketi Bimcrone'un Cambridge'de uygun bir yer bulması İngiltere'yi sevindirdi” şeklindeydi. Yani bir Türk şirketinin İngiltere’yi merkez olarak kabul etmesi, İngilizler tarafından sevinçle karşılanıyordu. Bu şirketin teknoloji şirketi olması, sevinçlerini daha da artırmıştı. Nesrin Akın Öztabak’ın 2017’de İstanbul’da kurduğu Bimcrone, Türkiye’nin küresel anlamda en güçlü olduğu inşaat sektörü ile ilgiliydi. Türk inşaat şirketlerinin dünya müteahhitler liginde ikinci olduğunu hatırlatmak isterim.
İnşaat teknolojilerine yönelik çalışıyor
Bimcrone, inşaat projelerinin dijital projelerini oluşturan, planlamadan yıkıma kadar bina inşaat yaşam döngüsünün tüm aşamalarını izlenebilir hale getiren ve süreç optimizasyonu ile daha iyi projelerin üretilmesini sağlayan bulut tabanlı bir platform. Türk şirketi Bimcrone’un en büyük rakibinin de ABD’li bir firma olduğunu yazan İngiliz medyası, Türk firmanın her malzeme için karbon oranı emisyonunu hesaplayabilmesi ve bu verileri projedeki herhangi bir değişiklikten sağlayabilmesiyle de fark yarattığının altını çiziyor. İngiltere İşletme ve Ticaret Bakanlığı'nın Küresel Girişimcilik Programı tarafından desteklenen Türk şirketi için de finansman desteği gibi teşvikler de sunulmuş durumda.
2021 yılında Edenbase Yarışması'nın finalisti olan Bimcrone’un Ada’ya gelişiyle ilgili olarak Cambridgeshire & Peterborough Birleşik Otoritesinin Büyüme Merkezi İç Yatırım Büyüme İşleri Genel Müdürü Rebecca Bekkenutte şu yorumu yapıyor: “Böylesine yenilikçi bir işletmeyi desteklemek, küresel genel merkezini bölgede kurmanın bölgesel tekliflerini ve faydalarını anlamak gerçek bir zevkti.”
Türkiye 10 yıl boyunca 1-2 milyar dolarlık Alman Volkswagen yatırımını beklerken, birçok Türk yatırımcının yurtdışını tercih etmesini önemsemedi. Özetle; ne yazık ki milyarlarca dolarlık bu yatırımlar, başka ülkelerin ekonomisine değer katar hale geldi. Bunda teşvik sistemlerinin, yatırımcıya olan ilginin, pamuklar içinde sarmanın payı büyük. Büyüklerimizin dediği gibi, Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan oluyoruz.