Türk tahvilleri nasıl oluyor da yok satıyor?
Duygusal bir milletiz vesselam. Moody’s, geçen hafta Türkiye’nin kredi notunu kırdı. Biz çok kızdık. Bu karardan hemen sonra, Hazine bir dizi başarılı tahvil ihalesi yaptı. İhale başarılı geçince biz pek sevindik. Bir nevi, ortada bir “Ne haber, Moody’s?” havası oldu. Halbuki ne çok kızmamız ne de çok sevinmemiz gerekiyor. Ne olduğunu değerlendirip ne yapmamız gerektiğine karar vermemizde fayda var. Şimdi bu Türk tahvilleri nasıl oluyor da yok satıyor diye bir başlayayım, müsaadenizle. Sonra da Moody’s kararını esasen neden haksız bulduğuma değineyim. Bu karar bize ne düşündürmeli diye de devam edeyim.
Hazine ihalesi performansından başlayayım. Biz 1990’larda her bir Hazine ihalesinde acaba ne olacak diye merak ederdik. Öncelikle bu merakın yine başlamış olmasından fevkalade üzgün olduğumu söyleyeyim. Şimdi gelelim soruya: Türk tahvilleri nasıl yok satar? Gayet basit bir nedenle İki soru sorayım: Hazine neden tahvil satmak için ihale açar? İhaleye talep nereden gelir? Hazine, genel olarak bakıldığında daha önce ihraç ettiği tahvillerin geri ödeme zamanı geldiğinde yeni bir tahvil ihalesi açar.