Türk sigorta sektörü hala cazibesini koruyor
Sigorta sektörü kârsızlık sorunu ile boğuşurken hala cazibesini koruyor. Kulislerde her gün yeni bir şirket satın alması ve birleşme haberi dolaşıyor. Fakat burada sigorta şirketi satın almak isteyenlerin yanı sıra, şirket kurmak için çaba sarf edenleri de duyuyorum. Sanırım trafik sigortalarındaki fiyatların normal düzeylere gelmesi, şirketlerin kârlılık beklentilerini yükseltti. Bunun sonrasında bedeni hasar tazminatlarının bir kritere göre hesaplanması sorunu da çözüldüğünde, sektörü çok güzel günlerin beklediği söylenebilir. Bunu sigorta şirketlerinin kâr edeceği ve para kazanacağı beklentisi ile söylemiyorum, burada sigortalı kazanacak aslında. Çünkü sigorta şirketleri bu sorunları atlattığında, sigortalılara çok daha iyi hizmet sunacaklardır. Tazminatların daha hızlı ve sorunsuz ödeneceğini, yeni ürünler çıkarıldığında sigorta yaptırmak isteyenlere yeni ufuklar açılacağını tahmin ediyorum.
Türkiye'de sigortacılık yapmak isteyen özellikle Ortadoğu kökenli şirketlerin bulunduğunu duyuyoruz. Bu arada Doğa Grubu ve Ülker Grubu'nun kooperatif sigortacılığı ya da tekaful sigortacılığı yapmak istedikleri de kulislerde konuşuluyor. Diğer taraftan batıdan da hala sigorta şirketi satın almak isteyen dev sigorta şirketlerin olduğu biliniyor. Fakat bunun yanında sigorta şirketi değil, ama acente organizasyonları planlarının da olduğunu duyuyorum. Bunun nedenini de Türkiye'de sigorta şirketlerinin kârsızlık sorunu olduğunu gören bazı grupların, acente organizasyonuyla garanti komisyon ile çalışmayı tercih etmeleri şeklinde özetleyebilirim.
Allianz Türkiye’de bir ilk
Bütün bunların yanında, Türkiye'de daha da büyümek için satın alma yapan Allianz bir adım öne geçmişti. Geçtiğimiz hafta Allianz Sigorta'nın Yapı Kredi Sigorta'yı satın almasına Rekabet Kurumu onay verdi. Geriye Hazine'nin onayı gibi birkaç küçük aşama kaldı. Sonrasında gerçekleşecek birleşme, sektörde bütün taşları yerinden oynatabilecek. Burada bence bir diğer önemli konu, sigorta sektörünün yeni dev şirketinin başında bir Türk yöneticinin olacak olması. Allianz Sigorta'nın Yeni CEO’su Solmaz Altın ile tanışma fırsatı buldum. Almanya doğumlu olmasına rağmen bir Türk ailesinin çocuğu olan Solmaz Altın, birçok bankacılık deneyimi sonrasında 6 yıldır Allianz'da görev yapıyordu. Allianz Türkiye'nin başında bugüne kadar hep yabancı yöneticiler görev yaptı; ilk kez bir Türk yönetici şirketin başına geçti. Bu dev birleşme sonrası, şirketin bir Türk yöneticiye emanet edilmesi ayrıca beni de gururlandırdı. Allianz Türkiye'de zaten çok iyi bir yönetici ekibi ile uyumlu bir şirket görünümü vardı, şimdi bu bir Türk yönetici ile taçlandırılmış oldu.
Solmaz Altın'a başarılar
Allianz Türkiye CEO'su Solmaz Altın ile sohbetimiz sırasında sektöre çok hakim olduğunu gözlemledim. Ayrıca çok da mütevazı bir kişilik. Kendisine yüklenen büyük sorumluluğun bilincinde. Çok kritik bir dönemde şirkete CEO olarak atandı. Türkiye'nin içinde bulunduğu durum ortada, bir de buna Almanya ile Türkiye arasında kısa süreli de olsa yaşanan gerginlik eklenmişti. Solmaz Altın'a "Türkiye'de zaten büyüktünüz, Yapı Kredi Sigorta'yı satın alarak neden daha çok büyümek istediniz ?" diye sordum. Aldığım cevap ise şöyle oldu: “Allianz olarak gelişen ve büyüyen Türkiye'de, vatandaşların tüm sigorta ihtiyaçlarına cevap vermek istiyoruz.” Solmaz Altın, ihtiyaçları doğru belirleyerek gerekirse farklı sigorta ürünlerini birleştirerek sigortalıların tüm ihtiyaçlarına odaklanacaklarının altını çizdi. Bu arada Solmaz Altın’ın öyle sektör liderliği, birincilik gibi hırslarının olmadığına tanık oldum. Solmaz Altın bu konuda da, “Biz, Allianz olarak yanlış gördüğümüz şeyleri zaten yapmamıştık, bundan sonra bunu liderlik için de yapmayız. Sürdürülebilir kârlılık hedefinden asla ödün vermeyiz" dedi. Allianz Türkiye CEO'su Solmaz Altın'ın başarılı olmasını gönülden arzu ediyorum. Bu yazıyı, Türkiye'de şirket satın alıp, hemen başına bir yabancı yönetici atayan şirketlere ithaf ediyorum.