Türk sanayiinin genel resmi
İSO'nun artık gelenekselleşen ve çok önemli bir veri seti oluşturan 43 yıldır sürdürülen 2010 yılı İSO 500 büyük araştırması yayınlandı. Araştırma 2009 yılına göre 2010 yılını 500 büyükte yer alan firmaların çok daha iyi geçirdiklerini gösteriyor. Ancak, 2010 yılında da kriz öncesine henüz dönülemediğini ortaya koyuyor. Ayrıca 2010 yılında kamunun özel sektöre göre daha karlı bir yıl geçirdiği de ortaya çıkıyor.
İstanbul Sanayi Odası tarafından 43 yıldır sürdürülen 500 büyük sanayi kuruluşu değerlendirmesi ve son yıllarda ona eklenen ikinci 500 sanayi kuruluşu çalışması her yıl Türk sanayinin genel resmini ortaya koyan bir çalışma. Doğal olarak 43 yıllık bir veri setine dayalı ölçümü tekrarladığı için gelenekselleşmiş bir çalışma olarak, genel trendi de ortaya koyuyor. Her yıl bir önceki yılın verilerine dayanarak yapılan çalışmanın dün açıklanan2010 yılı 500 büyük sanayi kuruluşu verilerini önümüzdeki dönemde ikinci 500 büyük sanayi kuruluşun verilerinin açıklanmasıyla resmin tamamlanmasını sağlayacak.
İSO 500'ün ortaya çıkardığı sonuçlardan birisi satış ve ekonomik karlılık açısından önemli bir iyileşme olmasına karşın, hala kriz öncesi dönemin gerisinde oldukça gerisinde olunduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca İSO Başkanı Tanıl Küçük, "Nispeten olumlu gelişmelerin yanında 2010, İSO 500'deki sanayi kuruluşlarında mali yapılanın bozulduğu bir yıl olarak karşımıza çıkmıştır" diyerek bir uyarıda bulunmaya da gerek duyuyor. Küçük, ABD'de borç/özkayak oranın yüzde 50, Avrupa'da yüzde 70-80 iken 500 Büyükte yüzde 120 seviyesinde olduğunu açıklıyor.
İSO 500 büyük sonuçları 2010 yılını kamu sektörünün özel sektöre göre daha iyi geçirdiğini ortaya koyuyor. Karlılık özel kesimde yüzde 5.9 iken, kamuda yüzde 32.5, öz sermaye karlılığı özel sektörde yüzde 15.5 iken kamuda yüzde 21.8, Aktif karlılığı ise özel sektörde yüzde 7.1 iken kamuda iki mislindin fazla yüzde 14.6 olarak gerçekleşmiş durumda. Bu kamunun birçok üretim alanında rekabetten uzak tekelci bir yapıya sahip iken, özel sektörün her üretim alanında rekabetçi bir yapı içersinde olmazsının sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Oysa 30 yıllık karlılık değerlendirmesinde kamu karlılığı 4.3 ortalamada iken özel sektör karlılığı yüzde 6.6 olarak gerçekleşmiş durumda.
ISO 500 sonuçlarını İSO dergisinde değerlendiren uzmanlar ve İSO başkanı ekonominin en büyük kırılganlığın yüksek dış ticaret açığı ve cari açık olduğu konusunda birleşirlerken, Tanıl Küçük cari açığa karşı daha önceden duyarlı davranılmadığını belirterek, "Daha önceden tedbir almayı başarsaydık, bugün Avrupa'daki olumsuzluklar karşısında daha az tedirgin olacaktık" değerlendirmesini yapıyor.
Küçük ve görüş bildiren uzmanlar daha iyi bir üretim ortamı ve sanayi gelişmesi için reformların sürmesi gerektiği üzerinde dururlarken, özellikle vergi reformunun hayata geçirilmesinin önemine değiniyorlar.
İSO 500 büyük sonrası, ikinci 500 büyük açıklamasının yapılacak olması, geçen yıl yaptığımız bir öneriyi bu yıl da tekrarlanma gereğini duymamıza yol açtı. İkinci 500'ü farklı bir değerlendirme ile 500 KOBİ araştırması olarak açıklamanın ülkemiz ekonomisini daha iyi okumamıza neden olacağını bir kere daha tekrarlamak istedim.