Türk piyasaları için uygun portföy

Atılım MURAT
Atılım MURAT AYKIRI FİNANS [email protected]

Afrin operasyonu finansal piyasalar üzerinde şu aşamada sınırlı bir etki yaratıyor. Öte yandan operasyonun ne zaman biteceği, Münbiç operasyonunun olup olmayacağı belirsizliğini koruyor. Dünya piyasalarında hava güneşliyken, ‘‘Askeri operasyonlar Türk Lirası cinsi varlıklar üzerinde olumsuz bir etki yaratmıyor’’ demek aşırı iyimserlik olabilir. Global piyasalardaki hava yarın bozsa, cezanın hemen kesileceği ülkelerden birisi Türkiye olur. Fazlaca iyimser olmak da, aşırı kötümser olmak da farklı açılardan bir yatırım portföyüne zarar verir. Rasyonel yatırımcılar, finansal piyasalar konusunda uç görüşlere sahip olmanın sonuçlarını bilirler.

Türk hisse senetleri 2017’de iyi bir performans gösterdi. Türkiye ekonomisinin büyüme performansı güçlüydü. Küresel piyasalardaki risk alma iştahının fazla olmasından da faydalandık. 2017’den bu yıla sarkan iyimserlik sürüyor. Hem dünya ekonomisinde hem de içeride büyüme performansı bu sene de iyi olabilir. Yatırımcılar hisse senetlerinin performanslarını görünce hayıflanabiliyor. Pozisyona göre, ‘‘Bu fırsat nasıl kaçtı, daha fazla para koyabilir miydim, hisselere girmek için daha zaman var mı’’ gibi sorular soruluyor. Geçen sene BİST endeksinin yüzde 40 civarında yükseldiği, majör borsa endekslerinin iyi kazandırdıkları düşünülürse bunlar makul sorulardır. Özünde uzun vadeli bir yatırım aracı olan hisse senedi alımı tabii ki yapılabilir. Ancak bir önceki dönem çok iyi performans göstermiş bir finansal varlıkta alım yapmak veya mevcut pozisyonu artırmak, esasen daha fazla getiri peşinde koşmak değil, daha fazla risk almak manasına gelir. Yatırımcının başının en çok ağrıyacağı piyasa boğa yani yükseliş piyasasıdır. Çünkü olası düzeltme hareketine ya da düşüş piyasasına en çok hazır olunması gereken piyasa budur.

Türkiye piyasaları açısından belirgin riskler mevcuttur. Hisse senetlerinin peşine sorgusuz sualsiz takılmak tehlikelidir. Portföy riski, tahvillere yatırım yaparak veya opsiyonlar gibi türev enstrümanlarla korunma pozisyonu alarak düşürülebilir. Belirsizliklerin yaratabileceği olumsuzlukları azaltmanın yolu riskleri yönetmekten geçer. Türk yatırımcısının kısa vadeli bakış açısı hesaba katılırsa, ‘‘Portföydeki hisse senedi ağırlığını artırarak daha fazla kazanmak varken tahvillere para koymaya ne gerek var’’ düşüncesi akla gelebilir. Tahvil gibi sabit getirili enstrümanlara portföyde yer vermenin temel amacı hisse senedi getirisinin üstüne çıkmak değildir. Buradaki gaye, nakdi yenmek ve riski düşürmektir. Portföy riskini düşürecek tahvil kısmı, hisse senedi tarafına konfor sağlar. Yükseliş piyasasında tamamen hisse senedinde olmak istenir. Fakat piyasa bir düşüş trendine girdiğinde ağırlıklı olarak hisse senedinde olmak pişmanlık yaratır. Önemli olan uygun bir portföye sahip olmaktır. Finans teorisinde yazan en düşük riskle en yüksek getiriyi sağlayan mükemmel portföy diye bir şey yoktur. Dinamik bir finansal sistemin zorluklarından birisi budur. Çünkü böylesi bir portföyü yakalamak, daha fazla işlem komisyonu ödemek, daha çok vergi vermek ve genellikle düşük getiri anlamına gelir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dolar yükselir düşer 28 Ağustos 2019