Türk otel markası dünya deviyle birlikte yıldızlar liginde yarışıyor
Her yıl yaklaşık bir milyon ziyaretçiye hizmet veren Rixos Hotels, başarılı bir büyüme stratejisiyle 10 ülkede 25 otel ve on bin çalışandan oluşan büyük bir yapı oluşturdu. Hırvatistan, Mısır, Kazakistan, Rusya, İsviçre ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde lüks oteller açtı. “Hospitality” alanında dünyanın en büyük zinciri olan Accor Hotels’le işbirliği yaparak uluslararası arenadaki iddiasını daha da artırdı. Kuruluş, geçtiğimiz günlerde, Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki dördüncü otelini Abu Dabi’deki Saadiyat Adası’nda hizmete sundu. Abu Dabi Saadiyat’taki ilk ve tek her şey dahil lüks tesis olan otelin 378 odası ve 10 restoranı var.
Accor Hotels 100 ülkede, 30 marka ve 4 bin 500 tesise sahip bir dev. Swissotel, Raffles, Sofitel, Fairmont gibi lüks markalarla “premium” kategoride de çok iddialı. Accor, “resort” otelcilik alanına Rixos’la yatırım yapmayı planlıyor. Rixos ve Accor arasında yüzde 50 eşit ortaklık yapısıyla kurulan yeni şirket, Rixos markasını dünyanın en prestijli noktalarına taşıyacak. Böylece, konaklama alanında hizmet sunan en değerli markalar arasında, Türk markası Rixos’un da bayrağı dalgalanacak.
“Otel markası ihraç etmek bir ülkenin en önemli tanıtım çalışmalarından birisi”
Türkiye’de turizme yatırım yapan en büyük grup olan Rixos Hotels’in Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince’yle Accor-Rixos işbirliği ve kuruluşun yatırım planları üzerine Dünya için özel bir söyleşi gerçekleştirdik:
Bir Türk markası olarak sınırlarımızın dışında rekabet etmeyi nasıl başarıyorsunuz?
Bu aslında bir misyon. Otel markası ihraç etmek bir ülkenin en önemli tanıtım çalışmalarından birisi. Bir ülkenin en değerli noktasına gidiyorsunuz, devasa bir yapı kuruyorsunuz ve o yapı yüzyıllarca orada duruyor. Yurt dışında Türk ticaret merkezleri kuruyoruz, fuarlara gidiyoruz. Aslında, oteller sürekli bir ticaret merkezi ve sergi alanı. Değerlendirmek isterseniz, hazır. Biz mimarlarımızın, iç tasarımcılarımızın, kullandığımız malzemenin Türkiye’den olmasına özen gösteriyoruz. İşletmelerimizdeki üst yönetim kadromuzda bizimle beraber başlayan on-onbeş yıldır kariyerine Rixos’ta devam eden arkadaşlarımız var.
Yurt dışında beş bin çalışanınız var…
Yeni arkadaşlarımızı dış ülkelere gönderip, geliştiriyoruz. İki üç şeyi birden başarıyoruz. Lisan öğreniyorlar. İşi uluslararası alanda yapmaya başladığınızda şampiyonlar ligine gidiyorsunuz. Arkasında devasa küresel sermayesi, çok büyük “know-how”u , 50-100 yıllık tecrübesi olan otel gruplarıyla yarışıyoruz. Getirdiğimiz arkadaşlarımız kendilerini küresel ortamda geliştiriyorlar. Rixos Hotels bünyesinde kadın çalışan oranına da önem veriyoruz. Kadın çalışanlarımızın oranı sezona göre yüzde 38-42 arasında değişiyor.
Türkiye’nin tanıtımı için neler yapıyorsunuz?
Bir konuyu ısrarla öne çıkarıyoruz, o da Türk misafirperfliği. Türk hamamı, Türk kahvesi, çay, simit, döner, lokum, peynir, zeytin vs. ürünlerimizi tüm otellerimize taşıyoruz. Yabancı çalışanlarımıza on-on beş Türkçe kelime öğretiyoruz. Misafirlerimize Türkçe hitap ediyorlar. Misafirlerimizin tamamıyla, Türk kökenli ve Türk kültürünü öne çıkaran bir otel görmesini istiyoruz. Yiyecek malzemelerimiz Türkiye’den geliyor. Aslında biz sürekli tanıtım merkezleri kuruyoruz. Otellerimiz aslında birer ihracat merkezi.
Accor’la ilişkiniz size ne sağlıyor?
Bizim stratejik bir ortaklığımız var. Hedefimiz, onların dünyada sahip oldukları platformu beraber kullanmak. Geçen hafta Çin’deydm, Onların 266 oteli var. 10- Rixos eklemek çok zor değil artık. Orada bir yapı, bir düzen var.
Accor, dünyanın en büyük oyuncularından birisi, ama biz onlarla kendi ülkemize maksimum değer getirecek yönüyle modeli geliştiriyoruz. Rixos markasını daha kalıcı, dünyada daha itibarlı bir hale getrimek için yola çıkık. Çok da memnunuz. Gelen talebi çok net görüyoruz.
Land of Legends markanız da var. O da gelecek planlarınız içinde mi?
Büyük yatırım. Çok özel bir proje. Amacımız, dünyada beş altı tane Land of Legends açmak. Sürekli olarak geliştiriyoruz. Dünyada artık tatil tercihi yapanlar, özellikle aileler destinasyon arıyorlar. Yani, bir yere gelince her şeyi yaşamak istiyorlar. Aışverişi, eğlenceyi… Biz, kompakt ve esnek bir sistem sunuyoruz. Teknolojiyi katarak, yeni nesil işler yapıyoruz. İhtiyacı görünce farklı bir şey yapmak istedik. Ben hep konsepte önem veriyorum. Tüketiciye ne veriyoruz? Ben ona bakıyorum. Miasfirimizi beraber çekiyoruz. Land of Legends’da, kendi karakterlerimizi geliştiriyoruz. Kendi çizgi. filmlerimizi gelişiriyoruz. Kalıcı işler yaıyoruz. Yılda bir nilyon ziyaretçimiz var. Parka 3 milyon kişi getiriyoruz. Amacımız üçyüz milyon eve girmek.
Davos gibi iddialı bir yerde yatırımınız var…
Markanın olgunlaşması için Davos’a gittik. Her yıl, üç bin dünya lideri oraya geliyor. Teknolojnin, siyasetin liderleri. Dünya Ekonomik Forumu (WEF) döneminde İsviçre’nin en çok istenen, en pahalı oteli bizimki. Dünya Ekonomik Forumu Ocak 20-25 arasında olur. Şubat’ın 15’inde otelimiz bir sonraki Davos toplantısı için dolmuş oluyor. O derece talep görüyor. Bilinirlik açısından markamız için çok değerli Davos.
Önümüzdeki dönemdeki yeni otelleriniz nerede açılacak?
Çok güzel şeyler oluyor. Biz Avrupa’da bir iş teklifi verdik. Sunumu yapan İtalyan arkadaşımıza “Neleri anlattın?” diye sordum “Türk misafirperverliğini, Türk mutfağını Türk hamamını anlattık” dedi. Bir İsviçreli, bir Fransız ve bir İtalyan’dan oluşan ekibimizin Türkiye’yi böyle anlatması çok hoşuma gitti.
Türkiye’ye, Türk kültürüne tahminimizin çok ötesinde bir ilgi var. Çin’de de bunu net olarak gördüm. Katar Doha’da, Bahreyn’de, Uzak Doğu’da, Vietnam ve Çin’de oteller açacağız. Türkiye’de Haliç’in inşaatına başladık. Hedefimiz, 2025’de 30 ülkede 100 tesis olmak. Onun için de gece gündüz çalışıyoruz.