Türk dünyasının Birleştiricisi: Zengezur

Prof. Dr. Ragıp Kutay KARACA
Prof. Dr. Ragıp Kutay KARACA DIŞ POLİTİKANALİZ [email protected]

Azerbaycan’ın Karabağ’da kazandığı zafer, KKTC’yi tanımada elini güçlendirdi. Keza Azerbaycan, Kuzey Kıbrıs’ı tanırsa, Karabağ Özerk Cumhuriyeti tanınabilir algısı ortadan kalkar. Barış anlaşması sonrası bu tanınma kaçınılmaz olmalıdır. Karabağ zaferiyle beraber Azerbaycan, Avrupa’dan Kafkasya’ya, Kafkasya’dan Orta Asya’ya karasal geçiş ve enerji transitinin merkezine oturarak hem Avrasya coğrafyasındaki önemini artırma hem de Türkiye ve Türk dünyası arasında her açıdan köprü olma hedefini gerçekleştirme şansını yakaladı. Bu açıdan Zengezur Koridoru’nun Azerbaycan’a farklı bir jeopolitik ve jeostratejik anlamlar yükleyecek olması önemlidir.

Koridor sayesinde Nahçıvan Özerk Bölgesi ve Azerbaycan arasında karasal bağlantı sağlanmış olacak. Koridorla birlikte Avrupa ve Asya’yı birbirine bağlayan bir ticaret yolunun ortaya çıkması, Türk Devletleri arasındaki ticari ilişkileri artıracak ve Batı’yla doğrudan ilişki kurabilecek bir potansiyel yaratacak. Bir nevi Zengezur, Türk dünyasının birleştiricisi olacaktır. Zengezur Koridoru, Ermenistan'a da önemli kazanımlar sağlayacak. Koridor, Ermenistan’a kendisinin ördüğü jeopolitik kuşatmadan çıkış yolu sunmakla kalmayacak, Türkiye ve Azerbaycan'la ilişkilerini düzelterek Kafkasya'da doğmakta olan süreçten yararlanması için jeopolitik bir olanak da sunacak.

Dağlık Karabağ Ateşkes Antlaşması 2020 yılında imzalandı. Anlaşma ile bölgeye Rus barış gücü yerleştirildi. Barış gücü taraflardan hiçbiri 6 ay önceden aksi belirtilmediği takdirde, sonraki 5 yıllık dönemler için otomatik yenileme ile 5 yıl görev yapacak. Antlaşmanın bitmesine 2 yıl kaldı.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Karabağ’ın Azerbaycan’a ait olduğunu ifade etse de kendi başına karar verecek durumda değil. Sovyetler sonrası bağımsızlığını kazanan devletler içerisinde bağımsızlığını yaşayamayan tek devlet Ermenistan’dır.

ABD ve Fransa’da iç siyasette etkili olan Ermeni lobileri, Ermenistan için diasporaya dönüştü. Ermenistan’da hiç yaşamayan, çocuklarını savaşa göndermeyen, halkın yaşamasının Ermenistan’dan başka ülkelere çalışmaya gitmiş Ermenistan vatandaşlarının üzerine kalmasını umursamayan bu diaspora, Ermenistan dış politikasını “Türk nefreti” üzerinden yürütmeye, faşist yaklaşımlara destek vermeye devam etmekte...

Ermenistan ateşkesin barış anlaşmasına dönmemesi için uğraş vermekte. Ermenistan, Hankendi’ne insani yardımların götürülmesinin Azerbaycan tarafından engellendiği ve insanların kıtlığın arifesinde olduğu yalanını BM Güvenlik Konseyine götürmüş ama sonuç alamadı. O dönemde başta Fransa medyası olmak üzere birçok yalan haber servis edilmiş, bu haberler Azerbaycan’ın doğru iletişim taktikleriyle etkisiz kılındı.

Sonuç olarak Azerbaycan’da gördüklerimiz, duyduklarımız Azerbaycan için sorunun çözümünde politik bir değişimin yaşanmayacağını göstermektedir. Barışın imzası için en fazla iki yıl vardır. Bu süreç içerisinde çözüm sağlanamaması durumunda 3’üncü bir savaş kaçınılmaz olacaktır.

Savaş çıkarsa nasıl mı sonuçlanır? 10 milyon nüfuslu Azerbaycan 90 milyona hatta 350 milyona dayanır. Gerisini Ermenistan düşünsün.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Trump’ın yeni dönemi 22 Kasım 2024
Ortak Türk Alfabesi 19 Eylül 2024