Türk bankacının yönettiği Vision Fund S. Arabistan'ın geleceğini aydınlatacak
Dalınç Arıburnu…
‘Vision Fund’ adı verilen 100 milyar dolarlık teknoloji fonunu yöneten Türk bankacı…
Hatırlayacaksınız…
Vision Fund, kurucusu Softbank’ın sahibi Masayoshi Son tarafından ‘Dünyayı Değiştirecek Teknoloji Fonu’ olarak tarif ediliyor…
Çünkü kısaca “Masa” olarak anılan Güney Kore asıllı Japon işadamı “her şeyin interneti” ile başlayan dönüşümü bir paradigma değişimi olarak görüyor…
Ona göre, öncekiler gibi ‘yeni sanayi devrimi’ de en az 50 yıl sürecek. Ve bu devrim tamamlandığında dünyayı tanıyamayacağız…
★ ★ ★
Neyse…
Detaylara ulaşmak isteyenler 29 Mayıs 2017 tarihli DÜNYA gazetesinde yer alan “İçinden bir Türk’ün geçtiği yeni sanayi devrimi tarihi” başlıklı Editörden yazısına bakabilir…
Ne Bill Gates’in ne bir başka teknoloji devinin kurduğu ile kıyas kabul etmeyen, o güne kadar duyulmamış büyüklükteki bu yatırım fonunu oluştururken, Dalınç Arıburnu ile yaptığımız sohbeti yine bu sütunlardan size aktarmış, şimdilerde piyasa değeri 400 milyar dolarlara ulaşan Alibaba.com şirketinin aklı hocası ve ortağı da olan Masa’nın vizyonundan bir kesit vermeye çalışmıştık. Vision Fund'a, Apple, Mubadala, Qualcomm, Foxcon ve Sharp da katılmıştı...
6 ay sonra Arıburnu ile yeniden buluştuk. “Vision Fund neler yapıyor?” diye sorduk. Anlattıkları, fonun adına yakıştı. İşte özeti:
★ ★ ★
“Fonun kullanımı beklediğimizden çok hızlı gidiyor. Biz bu fonu 5 yılda kullanırız diye toplamıştık ama 2018 yılı içinde tüketilecek gibi görünüyor. Çok büyük işlemler var. 2019 başı için ikinci bir fonu kurma görüşmelerine de başladık. Geniş çapta global yatırımcı desteğiyle yeni bir 100 milyarlık fon oluşturabiliriz.”
Peki, Vision Fund hangi alanlara yatırım yapılıyor?
“Genelde büyük yatırımlar; yapay zeka, robotik” diye yanıtlıyor Arıburnu: “Sektör olarak, mobil ulaşım işine çok büyük yatırım yapıldı. Örneğin Didi’ye… Çin’in en büyük mobil ulaşım ağı… Zaten dünyada üç tane büyük oyuncu var. Didi Çin’de, Ola Hindistan’da, Uber de Amerika başta olmak üzere dünyanın kalanında... Ola’ya zaten yatırım yapılmıştı. Uber ile ilgili de konuşmalar var. Dünyadaki bu mobil ulaşım konusunu konsolide etmek üzere bir çalışma yapılıyor. Biz de ulaşım ve lojistikte liderlik hedefl iyoruz. Bu işe 15 milyar dolarlık kaynak ayırabileceğiz…”
★ ★ ★
“Paylaşım ekonomisi sahneye daha yeni yeni gelmeye başladı” diye vurguladı; “Yeni nesilde biliyorsunuz araba almaya niyetli olanlar da çok az. Ehliyet bile almıyorlar” dedi gülümseyerek ve şöyle devam etti:
“Ama mesele sadece Uber’e, Didi’ye yatırım yapmak, o alanı kontrol etmek değil. Başka imkanlar ortaya çıkıyor. Mesela bir otomobil günde bir saat kullanılıyorsa, ortalama yolcu Uber’i günde 10 saat kullanıyor. Burada çok önemli iki nokta var. Birincisi, bu tür ulaşımın çoğu elektrikli arabalarla olacak. İki; bunların sürücüsüz yöne gitmesi de kaçınılmaz! 2025’te olur, 2035’te olur… Fakat sürücüsüz elektrikli arabalar tartışma konusu değil artık. Ve bu platformda güçlü olmak, sizi bambaşka alanlara taşıyor…”
★ ★ ★
Ne gibi?
“Diyelim ki, Didi gibi organizasyonlara yatırım yapınca oradaki araç sayısı da artıyor. Kullanım süresi de normal otomobillere göre çok daha fazla. Eğer şimdi pil üretecekseniz elektrikli otomobiller için, bir Didi ya da Uber aracının batarya kullanımı normal aracın 10 katı! Bu tür teknolojik şirketlerde önemli hisselerin olması sadece o şirketlerden kar etmek anlamına gelmiyor. Onun arka planındaki ana ve yan sanayiden de çok faydalanıyorsunuz. Elektrikli araçlarda çok önemli bir pozisyon alıyorsunuz. Keza pilde çok önemli bir pozisyon alıyorsunuz. Pil teknolojisinde çok önemli bir pozisyon almış oluyorsunuz. Çünkü kullanıcılarına ilk elden siz yaklaşmış oluyorsunuz…”
★ ★ ★
Peki, başka hangi alanlara yatırım yapmayı düşünüyor Vision Fund?
“Robotik, çok gelişiyor. Robotlar insan iş gücüne büyük rakip. Boston Dynamics robotik şirketine yatırım yaptık. Dünyanın en önemli robot şirketlerinden biri. ARM, Nividia, WeWork gibi yeni dünyayı oluşturacak çok önemli başka şirketlere de yatırım yaptık..."
Sonra devam etti:
“Gerçek şu ki, dünya her bakımdan bu alana hazırlanıyor. Doğu’da da Batı’da da… Mesela Suudi Arabistan, kısa süre önce ‘Neom City’ projesini açıkladı. Çok önemli bir hamle. Uzun vadede Silikon Vadisi'ne rakip olmayı hedefl iyorlar. Bizim Vision Fund, yönetim kurulunda. Zaten, Neom’un dünyada çok önemli bir yönetim kurulu oluştu…”
Önceki sohbetten Vision Fund’u oluştururken Suudi Arabistan’ın 45 milyar dolarla fonda en büyük yatırımcı olduğunu hatırladık…
“Tabii” dedi Arıburnu: “Yatırımlarınızı birlikte konuşuyorsunuz. Ciddi bir diyalog oluyor. Bunun ötesinde, Neom’a girmemizin önemli nedeni de, ‘Bu kentte nasıl iş gücü yaratacaksınız?’ meselesiyle ilgili… Tamam, robotları getirebilirsiniz, modern, akıllı, temiz enerjiye dayalı bir kent yaparsanız ama iş gücü de yaratmanız lazım. Bir şeyler üretmeniz lazım. Şehre insan gelmesi için… İşte bizim de üzerinde durduğumuz konu, acaba Neom City güneş panellerini ve pillerini üretebileceğimiz yer yer olabilir mi?’
★ ★ ★
Arıburnu, kurgusunu şöyle anlattı: "Suudi Arabistan, güneş enerjisinde en avantajlı ülkelerden biri. Güneşten ve kumdan… Bu konuda teknoloji çok ilerliyor. Geliştirilen yeni solar panelleri güneş ışınlarını doğrudan aldığı gibi alttan, kumdan yansıyan enerjiyi de alıyor. O nedenle artık çok verimli. İkinci sorun, güneş olmadığında enerjinin sürekliliğinin sağlanmasıydı. Şimdi elektriğin depolanmasını sağlayacak pilin üretiminde de çok önemli gelişmeler var. Eskiden güneş enerjisi artı depolama çözümü pahalıya geliyordu. Şimdi pil fiyatları düşünce güneş enerjisi rakipsiz konuma geliyor. Daha da ucuzlayabilir. Pil sorun olmasa, Suudi Arabistan’da santralin elektrik üretim maliyeti 2 cent. Şimdi Suudi Arabistan zaten güneş enerjisine yöneliyor. Ama bu endüstriyi nasıl yaratacak? Hem güneş panelleri hem de batarya üretimi yapabilirsek, yeni kurulacak Neom’a da canlılık getiririz. Biz şehir projesiyle bu konuyu birleştirdik. Böyle bir faydası oldu… Neom City için Saudi Electric ile 3000 megawattlık güneş enerjisi projesi için mutabakat zaptı imzaladık. En az 10 milyar dolarlık bir yatırım. Süreç içinde 25 milyar dolarlık kaynağa çıkabilir. İkinci aşamada ise Neom City'de panel ve batarya üretimini düşünüyoruz…”
Çerçeveyi genişletti:
“Aslında şu sıralar enerjideki devrimi yapan Çin. Teknolojide çok önde. Bunu Suudi Arabistan yada başka bir ülke yapmazsa Çin tek başına yapacak. Şu anda bu üretimde Çin’e rakip kimse yok. Belki Çin firmalarının fazla ismi geçmiyor ama 100 sene dayanabilecek paneller yapıyorlar mesela. Sadece robotlar gelip temizleyecek. Dokunmanıza bile gerek yok. Ben gördüm panelleri… Teknolojik devrim çok hızlı oluyor. Amerika başladı teknoloji devrimine ama Rusya ve Çin de var…”
★ ★ ★
Dünya bunları konuşuyor…
Yapay zeka, genetik, robotik…
Dünyanın bir yıllık enerji ihtiyacını, ışınlarıyla 88 dakikada karşılayabilen güneş enerjisi de tüm gelecek planlarında baş köşede…
Petrol gelirine bağımlı olmaktan kurtulmayı planlayan Suudi Arabistan şimdi kendini de dönüştürecek büyük bir hamleye kalkışmış durumda. Yapısı ve birikimleri bu transformasyona ne kadar izin verir bilmiyorum. Ama o yolu tuttuğu açık biçimde ortada…
Londra’daki o buluşmadan ayrılırken benim zihnimi iki soru meşgul ediyordu:
Türkiye’nin Neom’daki rolü ne olacak?
Olay inşaat yapmanın ötesinde biliyorum ama Türkiye imkan seti ile kendi Neom’unu kurabilir mi?
'Sakin, yüksek faizi olmayan bir dünya bekliyorum'
Dünyanın en önemli finans merkezlerinden Londra’da Arıburnu’na “gelecek beklentilerini” sorduk. Bir sorun bekliyor mu yakın vadede?
“Beş senedir kriz bekleyenler var” diye başladı söze ve şöyle devam etti: “Her seneye 6 ay sonra kriz gelecek diye başlıyoruz. Bir yandan da dünyada verimlilik artışının enfl asyonist baskıları kalıcı olarak bastırdığını savunanlar var. Mesela Amerika’daki enfl asyonun büyük kısmı çalışanlara verilen ücret artışları. Eğer bu teknolojik gelişmelerle bastırıldıysa, artık avukatlık hizmetlerini bile yapay zeka üzerinden çözmeye başlıyorlarsa enfl asyonun önümüzdeki dönemde kafasını kaldırabileceğini düşünmüyorum. Dolayısıyla faizlerin de yukarı çıkmasını beklemiyorum. O yüzden öyle yüksek faizi, enflasyonu olmayan sakin bir dünya bekliyorum, işin makro tarafında. Yakın vadede rahatsızlık beklemiyorum. Ama öte yanda, işin sosyal tarafı, dünyanın sosyolojik yapısı çok zor…"
Neom ya da 'metal yakalılar kenti' robotik yeni Kartaca
Neom City sohbetimizin önemli bir parçasını oluşturunca, “Biz orayı Dubai’ye rakip turizm ve eğlence merkezi biliyoruz” diye takıldık…
“Hiç değil aslında” dedi Dalınç Arıburnu, devamını ise bir süre önce ortak olduğu Global Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman sohbetimizde bizimle birlikteydi, o getirdi:
“Dubai’ye rakip olacağı açık da… Bölgedeki kentlerin hepsinin ilerisinde… Hatta, ne New York, ne Londra, ne İstanbul, ne Hong Kong… Dünyanın çok önemli bir merkezi olacak. Söylemedi demeyin!”
Dalınç Arıburnu ve Mehmet Kutman, geçtiğimiz ekim ayında Riyad’da yapılan yatırım etkinliğine katılmışlar. Hani şu, Veliaht Prens Muhammed bin Salman’ın “Tüm dinlere açık bir ılımlı İslam ülkesi olacağız” açıklamasını yaptığı yatırım etkinliğine…
“Büyük proje gerçekten…” dedi.
Dalınç Arıburnu: “Büyük değişimler yaratacak. Bu kentin sıfırdan olma avantajı çok önemli. Mevcut bir kenti 'akıllı' yapmak çok zor. Oraya özel bir iklimlendirme yapılacak. Hem çalışmak hem de emeklilik için çok iyi bir yer olacak. Kanunları da sıfırdan yazılıyor. Savunma tarafı Suudilerde. Ama şehrin bütün kanunlarını uluslararası iş dünyası yazacak. Örnek, Cisco ile Apple birlikte burada ticaretin kanunlarını yazacak. Mesela Londra Mahkemesi de, İsviçre Mahkemesi de orada olacak… Neom için önemli olan ileri teknolojinin yaratılacağı ve de üretileceği bir kent olmak. Buna uygun olarak da dünyanın önde gelen şirketlerini oraya çekecek cazibeyi yaratmak. Bu cazibeyi yaratacak tüm mevzuat altyapısı ona göre oluşturulacak…”
500 milyar dolarlık şehir…
Neom, bir mega teknoloji, ticaret ve yatırım kenti projesi…
Yapılan hesaplar tutarsa robot sayısının insan sayısından fazla olacağı dünyanın ilk kenti olacak.
Suudi Ardabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın deyişle, “Neom, bu dünyada yeni bir şeyler yaratmak isteyen hayalperestlerin kenti olacak ve burada geleneksel yatırımlara yer verilmeyecek.”
‘Neom’ adı tüm dünya dillerinde kolayca söylenebilmesi için verilmiş. Latincede yeni anlamına gelen Neo ile ‘gelecek’ anlamına gelen Arapçadaki ‘Müstakbel’ kelimesinin ilk harfinin birleşiminden oluşuyor. Yüzölçümü 26 bin 500 kilometre kare… Kabaca, Trakya kadar bir bölge… Kıbrıs’ın neredeyse 3 katı.
Katar, Bahreyn, Lübnan gibi ülkelerin yüzölçümünden daha büyük.
Suudi Arabistan’ın Ürdün ve Mısır sınırında, küresel ticaretin yüzde 10’nun gerçekleştiği Kızıldeniz’in kıyısına kurulacak. Dünya nüfusunun yüzde 70’i Neom’a maksimum 8 saat içinde ulaşım sağlayabilecek.
Söylenenlere göre, Neom deniz seviyesinin 2500 metre üzerine çıkan dağlarla çevrelenecek.
500 milyar dolarlık maliyetle kurulacak Neom tarihin en pahalı yatırım projesi.
Enerjisi sadece güneş ve rüzgardan karşılanacak. Suudi Arabistan, Neom’da Çin Seddi’nden daha büyük bir yapı planlıyor. Bu tesis güneş enerjisi elde etmek için kullanılacak.
Neom’da farklı yasalar geçerli olacak.
Söylenenlere bakılırsa, yeni şehir Suudi yasalarını ihlal etmeden yabancı turistlerin ve yatırımcıların tüm isteklerini ve ihtiyaçlarını eksiksiz olarak karşılayacak. Prens Selman, “Benzeri kentlerde yürürlükte olan yasaların yaklaşık yüzde 98’ini kabul edebiliriz. Ancak alkollü içecekler gibi konularla ilgili geri kalan yüzde 2’yi oluşturan yasaları kabul edemeyiz” diyor. Tabii, Neom’dan sadece 3-4 km mesafede Ürdün ve Mısır topraklarına geçilebilecek.
Neom, sadece Suudi Arabistan için değil, dünya için önemli bir deneme… “Acaba antik Kartaca gibi tarihteki site devletlerinin modern dünyadaki bir izdüşümü mü olacak?” diye sorduk… “Çok güzel bir benzetme” dedi Mehmet Kutman, “Robotik bir Kartaca…”
Masayoshi Son’ın bir sözü var; Mavi yakalı, beyaz yakalı, şimdi de ‘metal yakalı’ diyor. Bu yeni çağı ‘metal yakalılar’ devri ve bu şehri de ‘Metal Yakalılar Şehri’ diye adlandırıyor!
'Dünyada likidite fazlası var teknoloji enflasyonu düşük tutacak...'
Dalınç Arıburnu, dünyadaki yatırım ikliminin, Türkiye’nin de içinde yer aldığı gelişmekte olan ülkelere yaradığını vurguladı ve şunları söyledi:
“Çin, Suudi Arabistan, Abu Dabi, Norveç, Kanada, ABD’de büyük paralar var. Rusya’da da öyle… İkincisi, sigorta, emeklilik ve varlık yönetim şirketlerinin ellerinde yaklaşık 80 trilyon kadar kaynak var. Benim finans hayatımda gördüğüm en fazla atıl para miktarı bu… Hakikaten yatırılacak yer bulunamıyor şu anda. Gidecek adres arıyor. Türkiye’de varlık yönetiminin yeni kanunlarla daha bağımsız ellere geçmesi gerekiyor. Varlık yönetimi dünyada çok önemli bir konu. Türkiye’de de çok önemli olacak. Şu anda çok kısıtlı. Genelde de bankalarda… Zamanla özel varlık şirketlerine geçecek. Atıl para her şeyle rekabet ettiği için getiriler az oluyor. Az olunca da otomatikman enfl asyona olumlu etki yapıyor. Kartopu gibi bir etki aslında. Teknoloji devrimi enfl asyonu da düşük tutuyor.” Sözü Mehmet Kutman, bir öneriyle tamamladı:
“Türkiye adım atarak finansa ulaşmanın yolunu kolaylaştırmalı. Şimdikinin 10 katı dış kaynak gelebilmesinin imkanları var..."
'Teknolojik her projeye açığız, Türkiye’de güneş yatırımı olabilir…'
Dalınç Arıburnu’na Vision Fund’ın gündeminde Türkiye’nin de olup olmadığını sorduk. Örneğin, TOBB’un koordinasyonunda Anadolu Holding, Zorlu Holding, Kıraça holding, BMC ve Turkcell’in bir araya geldiği ‘Türkiye’nin Otomobili’ projesi… Otomobilin elektrikli olacağı konuşuluyor. İlgilenirler mi? “Öncelikle projeyi görmemiz lazım” dedi: “Elektrikliye doğru gitmesi doğru bir hareket. Teknolojik her projeye açığız.” Türkiye'de başka projelere de ilgilenirler mi? “Olabilir” diye söze başladı, “Felsefemiz doğru sektör, doğru getiri. Proje bazında bakmak lazım. Mesela güneş enerjisinde olabilir…”
Global Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman bilgi paylaştı: “Türkiye’de güneş enerjisi yatırımı hedefl iyoruz. Bin megavatla başlayıp, 3 bin megavata kadar büyüyecek. Dalınç Arıburnu ve kurucusu olduğu Centricus da ortağımız olarak projenin içinde. Hindistan veya Japonya’dan yatırımcılarla işbirliği düşünülüyor. Kamunun bu konuda önümüzü açmasını, buna dönük bir işaret vermesini bekliyoruz.”