Türk banka hisseleri yatırım için cazip mi?
Sadrettin Bağcı / Yatırım Finansman
Büyümenin yavaşladığı, karlılığın da enflasyon kaynaklı faiz artışına bağlı olarak azalacağı bir döneme giriyor olmamızdan dolayı Türk banka hisselerinin önümüzdeki dönemde oldukça çetrefilli bir dönemden geçmesini bekliyoruz.
Büyüme tarafında üç ana faktör ön plana çıkıyor. Bunlar (i) faiz oranı, (ii) fonlama kabiliyeti ve, (iii) kredi talebi.
(i) Kredi faiz oranları sadece son dönemlerde değil, aslında Haziran ayı ortalarından bu yana yükseliş içerisinde ve bu durum kredi büyüme hızında yavaşlamayı da beraberinde getirdi. Görünen o ki enflasyon beklentilerinin önümüzdeki dönemde yüksek seyri Merkez Bankası'nın da son dönem politikaları ile birleştiğinde faizlerin kısa vadede aşağı yönlü olmadığını göstermekte.
(ii) Kredi talebi tarafında ise hanehalkı borçlanma seviyesinde, Avrupa ülkelerine kıyasla halen çok düşük olsa da, kendi içimizde tarihi zirvelerdeyiz. Bu nedenle de doygunluğa bağlı olaraka satınalma iştahında bir miktar geri çekilme çok da şaşırtıcı olmayacaktır.
(iii) Fonlama imkanları anlamında ise mevduatın krediye dönüşüm oranının %100'lere yaklaştığı bir ortamda (Ziraat Bankası hariç %100'ün de üzerinde) ve dış dünyadan gelebilecek finansmanın miktarında bir azalma ve maliyetinde bir artış olasılık dahilinde iken kaynak anlamında da çok rahat olmadığımız aşikar.
Karlılık tarafında ise beklentimiz 2012 yılının 2011'i aratabileceği yönünde. Büyüme hızının yavaşladığı bir döneme yüksek enflasyon ve buna dayalı yüksek faiz ile giriyor olmamızdan dolayı bankacılık sektörünün karının özellikle 2012 yılının ilk yarısında 2011'in aynı dönemine kıyasla belirgin şekilde azalabileceğini tahmin ediyoruz.
(i) Yükselen faizlerin kendisini öncelikle fonlama tarafında hissettirmesine bağlı olarak faiz marjlarının 2012 yılının ilk yarısında bir miktar gerilemesini,
(ii) Büyüme hızının yavaşlamasına bağlı olarak bankaların komisyon gelirlerinin düşmesini,
(iii) Bugüne kadar oldukça başarılı seyreden sorunlu kredilerden tahsilatın nakit akışındaki yavaşlamadan dolayı önemli ölçüde yavaşlamasını bekliyoruz.
Bütün bunları üst üste koyduğumuzda, ve mevcut şartlar değişmediği sürece, Türk bankalarına mevcut fiyat seviyelerinden yatırım yapmak yerine bir süre daha beklemenin daha uygun olduğunu düşünüyoruz.
Uygun zaman? Piyasaların genelde olası pozitif ve negatif gelişmelerin altı ay kadar önünden gittiklerini söyleyebiliriz. 2012 yılının ikinci yarısının ilkine kıyasla daha iyi bir dönem olacağı düşünülürse, bunun da fiyatlara 2012 yılının ilk aylarından itibaren yansımasını bekleyebiliriz