Turizmdeki gerileme işsizlik artışını tetikliyor

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Dr. Ali Topçubaşı - Topçubaşı Group Yön. Krl. Bşk.

Dünyada milli gelirdeki payına göre toplam istihdama en fazla katkıda turizm sektörünün bulunduğu bilinmekte. Turizme çok bağımlı olan ülkelerde, toplam iş gücünün yüzde 50’den fazlası turizm ile doğrudan ya da dolaylı olarak ilişkili bulunan ekonomik faaliyet alanlarında istihdam edilmektedir. OECD verilerine göre, bazı Avrupa Birliği ülkelerinde istihdamın önemli bir bölümü turizm sektöründe çalışmaktadır. Dünyada istihdam edilen 2 milyar 989 milyon kişinin yüzde 8,9’u (266 milyon kişi) bu sektörde çalışmaktadır. Komşumuz Yunanistan’da toplam çalışanların yüzde 10'u turizm sektöründe yer alırken, Avusturya’da bu oran yüzde 14, İspanya’da yüzde 9, İsviçre’de yüzde 8, Almanya'da yüzde 7’dir. Bir bölge; turizm ile ne kadar iç içe ise, istihdama katkısı da o derece fazla olmaktadır. Herhangi bir ekonomik, siyasi veya güvenlik sorunu içermediği takdirde istihdamda keskin hareketler olmamaktadır. Turizmin daha yoğun olduğu ülkemizdeki Antalya, İtalya’nın Beliza, Mısır'ın Şarm El Şeyh gibi bölgeleri, global kriz gibi ekonomik sorunların yanı sıra, terör tehdidi gibi sorunlardan olumsuz şekilde etkilenmektedir. Global kriz sırasında Belize'de işçilerin yüzde 14'ü işini kaybetmiştir. Daha önce Mısır'da, 2007 yılında turizm sektörü yüzde 38,3 oranında artarken, bu gelirler 2008'de yüzde 7.8 oranında daralmıştır.

2015 yılı Kasım ayında Rus uçağının düşürülmesi ve takip eden zamanlarda artan terör olayları neticesinde turizmdeki gerilememiz sürmekte. Turizmin artan önemi ve istihdam dostu olması neticesinde, bu sektördeki gerileme tüm istihdamı olumsuz etkilemekte. Turizmin doğrudan ve dolaylı olarak 55 sektörü etkilemesi, bu sektördeki olumsuzlukların tüm istihdam üzerinde etkisi olduğu anlaşılmaktadır. Ülkemizde, turizme yönelik doğrudan ve dolaylı çalışan sayısı 2014 yılı itibariyle 2 milyon 130 bin iken, 2015 yılında önemli bir değişiklik göstermeyerek 2 milyon 210 bin kişi olmuştur. Ancak, 2016 yılında turizm gelirlerindeki yüzde 30’un üzerindeki gerileme, bu sektörde çalışan sayısını hızla azalttığı anlaşılmakta. Aşağıdaki tablodan da anlaşılacağı gibi, turizmindeki çalışan sayısı, ülkemizdeki toplam çalışan sayısının yaklaşık yüzde 8’ini oluşturduğu için, bu sektördeki gerileme, milli geliri azaltıcı etkide bulunacağı gibi toplam işsizlik rakamlarının da artışına neden olmaktadır.

2017 yılının Mart ayında ülkemizdeki işsizlik oranının yüzde 13 gibi son 10 yılın en yüksek oranlarına çıkmasında, toplam istihdama yüzde 8’lik katkıda bulunan turizmdeki istihdamın azalmasının etkide bulunduğu aşikar. Son 2 yılda turizm sektörüne yönelik doğrudan veya dolaylı iş yapan firmalardan yaklaşık 400 bin kişinin işini kaybettiği tahmin edilmekte. Ülkemizde 2016 yılında yalnızca 228 bin kişinin istihdama katıldığını düşünürsek, son 2 yılda turizmdeki yaklaşık 400 bin kişilik istihdam kaybının, işsizlik rakamlarının son 10 yılın en tepe noktasına getirdiğini kolayca anlayabiliriz.

Ülkemizdeki turizmimin milli gelirdeki payının yüzde 4’e yakın olması ve istihdama doğrudan ve dolaylı olarak yaptığı ortalama olarak yüzde 8’lik katkı, bu sektörün olumsuz etkilenmesinde milli gelirimizin azalmasına yaptığı etkinin yanı sıra, işsizliğin de tırmanmasında etkili olduğu anlaşılmaktadır. Turizmdeki 2010-2014 yılları arasındaki seyrin 2015 ve 2016 ve 2017 yıllarında sürdürmüş olsa idi, hem milli gelir artışımızın bugünkünden yukarıda, işsizlik rakamlarımızın da son 10 yılın en tepe noktasında aşağıda olacağı anlaşılmaktadır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar