Turizmdeki bu gidiş iyi gidiş değil

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

İlginç bir tesadüf Türkiye'nin Rus uçağını düşürdüğü geçen yılın 24 Kasım günü Antalya'daydım. Ve bu tesadüfü daha da ilginç kılan, Antalya'da bir turizm toplantısı dolayısıyla bulunuyor olmamdı. Rusya ile başlayan uçak krizini turizm sektörü temsilcileriyle sıcağı sıcağına değerlendirme şansım olmuştu. Ama doğrusu sorunun bu boyutlara varacağını o gün hiç kimse tahmin edememişti. 

Çünkü sorun daha sonra suya atılan taş misali büyüdü de büyüdü. Ve sorun biçim de değiştirdi. Uçak krizi Rusya ile olan ilişkileri gerdi, koparma noktasına getirdi; ne var ki daha sonra yaşanan terör eylemleri para bırakan Batılı turistlerin de Türkiye'den uzak durması sonucunu doğurdu. 

Yılın ilk çeyreğine ilişkin turist sayısı gerçekleşmesi geçtiğimiz günlerde açıklandı. Ama biliyoruz ki ilk çeyrek turizm açısından bir şey ifade etmez. Bu dönemde gelenlerin sayısı, artsa da azalsa da, önemli bir gösterge değildir. Önemli olan turizm mevsimi olan yaz aylarında nasıl bir performans sergileneceği, o dönem için yapılan rezervasyonların nasıl seyrettiğidir. 

Rezervasyonlar karamsarlığı artırıyor

Sektörü iyi izleyenlerle konuşuyoruz. Almanların genellikle ocak ve şubat aylarında, İngilizlerin çok daha önce, kasım ayında erken rezervasyon yaptırma eğiliminde olduklarına dikkat çekiliyor. İngilizlerin rezervasyonlarında yüzde 30, Almanlarınkinde yüzde 20-25 kadar düşüş olduğunun altı çiziliyor. Sektör, nisanla birlikte bir toparlanma beklemiş, ama bu beklenti de suya düşmüş görünüyor, çünkü bir toparlanma yok. 

Rusya'dan her şeye rağmen 1 milyon kadar turist geleceği umudu korunmaktaymış bir süre öncesine kadar. O umut da yok olmuş, şimdi tahminler 600 bin turiste kadar çekilmiş. Yani 45 milyondan 600 bine iniş... Tabii, 600 binlik gerçekleşme olur mu, orası da kesin değil.

Tek gerileme bu üç ülkeden olmayacak. Avrupa'daki birçok ülkeden gelenlerin sayısında azalma yaşanacak. Çok para harcayanlar da Avrupalı turistler. Dolayısıyla bu yıl turizmden elde edilecek gelir daha önce de defalarca yazdığımız gibi öngörülen 27 milyar doların çok çok altında kalacak, en az 10-12 milyar dolar civarında bir eksik gerçekleşme olacak. Bunun önemini hala pek kavrayabilmiş değiliz. Bu miktarda bir eksik gerçekleşme durumunda cari dengede aynı ölçüde bir delik açılacağını, bu yüzden de açığın öngörülenin üstüne çıkacağını pek görmüyor ya da görmek istemiyoruz.

Kars'taki kaşar üreticisi bile... 

"Futbol asla yalnızca futbol değildir." Simon Kuper tarafından kaleme alınan kitaba adını veren bu ünlü sözü hemen hemen hepimiz biliriz. Türkiye için de "Turizm asla yalnızca turizm değildir" demek gerekir.

Turizmin kalbinin attığı Antalya yöresinin mal ve hizmet tüketimi bu yıl önemli ölçüde azalacak. Kars'taki kaşar üreticisi bile Antalya'ya ne kadar peynir satacağını kestirmeye çalışıyor. Ama umutsuz. Açılmayacak tesisler tabii ki peynir almayacak, düşük kapasiteli çalışacakların alımı da ona göre olacak.

Peynir bir simge elbette. Onlarca mal ve hizmette alım çok büyük ölçüde daralacak. Bu sıkıntıyı henüz hissetmediğimiz de ortada. Hele turizm mevsimine girelim, "Yandım" diye bağıranların sayısı daha da artacak.  

catsdbdbdbdbdb.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar