“Turizmde fiyat” için, dünya örnekleri ortadayken…
Lafı evirip çevirmeden söyleyeyim: 10 birim uzunluğundaki sahilin, 9.8 birimi otellere tahsis edilirken; Kalan 0.2 birimlik bölüm de altyapısız/güvenliksiz halde bırakılırken; Halkın kanuni hakkına rağmen, sahile geçiş olanakları “resort otelciliği” ve “mobingleri” sayesinde engellenirken…
***
Ve… Halk, küçük plajlara hapsedilip, üstüne, yüksek şezlong fiyatları ile mağdur edilirken… Otellerde fiyatın düşmesini beklemek samimiyetsizlik olur…
***
Yunanistan’dan İtalya’ya, Fransa’dan İspanya’ya… Selanik’ten Yunan adalarına, Trieste’den Palermo’ya/ Sardunya’ya… San Remo’dan Monaco’ya, Cannes’ten Saint Tropez’e, Barselona’dan Malaga’ya kadar uzanan Akdeniz sahillerinde, plaja ücretsiz girilemeyen tek bir yer gösterebilir misiniz?
***
Kuraldır: Ayrıcalıklı/avantajlı olan her ne ise, değeri artar…
***
Örneğin Antalya… Girinti, çıkıntı dahil 640 kilometre uzunluğunda sahile sahip…Vatandaşın rahatlıkla ulaşabildiği, şezlong/şemsiyeden ücretsiz yararlandığı plaj sayısı mı? SIFIR…
VELHASIL
TÜRSAB, turizm tekelciliğine karşı Rekabet Kurulu’na başvurmuş... Açıklamasında da: Turizmdeki tekeli, “Piyasayı yükselterek vatandaşlarımızın kendi ülkelerinde tatil yapmasına engel olanlar” diye nitelemiş…
***
Bu ciddi bir iddia/sorun ve çözülmeli…
***
Ama, ana sorunu Turizm Bakanlığı görmüş: “Ücretsiz 5 yıldızlı halk plajı sayısı Türkiye genelinde 35’e çıkacak; Türkiye genelindeki şezlong sayısı da 30 bine ulaşacak…”
***
Vatandaşlarımızın kendi ülkelerinde uygun fiyatlı tatil yapmasını istiyorsak: Güvenli/donanımlı halk plajı sayısını bine, ücretsiz şezlong sayısını 100 bine çıkarmak elimizde… (Düşük vergili, ev odası kiralamaları da ayrı bir konu)