Turizmde 2016 kayıp yıl, muhtemelen 2017 de kayıp yıl

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Önce en yeni bilgiyi aktaralım. Türkiye'ye ekim ayında 2.4 milyon yabancı ziyaretçi geldi. Geçen yıla göre yüzde 26'ya yakın azalma var. Yabancı ziyaretçi sayısı geçen yılın ekiminde 3.3 milyon, 2014'ün ekiminde 3.4 milyon düzeyinde gerçekleşmişti.

İlk on aydaki yabancı ziyaretçi sayısı 22.7 milyonda kaldı. Geçen yıla göre azalma üçte bire yakın, yüzde 31 düzeyinde. Türkiye'ye geçen yılın ilk on ayında 33.1 milyon, 2014'ün aynı döneminde 33.5 milyon ziyaretçinin geldiğini hatırlatalım.

Ne ekimdeki rakam sürpriz aslında, ne de ocak-ekim dönemindeki. Bu yıl özellikle nisandan itibaren, bir başka ifadeyle turizm mevsimimin açılışıyla birlikte yabancı ziyaretçi sayısında dramatik düşüşler görmeye başlamıştık, bu devam ediyor.

Hem zaten turizmde bu yıldan umudumuzu tümden kestik. Şunun şurasında yılı tamamlamaya da yalnızca bir ay kaldı. Artık asıl üstünde durulması gereken turizmde 2017'den umutlu olabilecek durumda mıyız, buna bakmak gerek...

Belki bu soruya yanıt vermeden önce "umutlu olmak" kavramıyla neyin kastedildiğini irdelemek gerekir. Burada "umutlu olmak", 2016'dan daha iyi bir performans gösterileceği ise, muhtemeldir ki bu gerçekleşecek. Ama yok "umutlu olmak" derken bir önceki yıl olan 2015'i de geride bırakacak bir başarı yakalayacağımızı kastediyorsak, bunun olanaksız olacağını görmek durumundayız.

24-25 Kasım günlerinde Antalya Lara Barut Resort'te yapılan 6'ncı Uluslararası Resort Turizm Kongresi'nde çok sayıda sektör temsilcisiyle sohbet etme olanağı elde ettik. Bu sohbetlerde dile getirilen de, Kongre'deki konuşmalarda ifade edilen de genel olarak 2017'den pek umutlu olunmadığını gösteriyor. Hem zaten bu köşede iki gün önce yer verdiğimiz elektronik oylama sonuçları da bu konuda somut veriler ortaya koyuyor. Her ne kadar o oylamada doğrudan "2017'den umutlu değiliz" denmiyorsa da, sonuç oraya çıkıyor.

Kaldı ki, hükümet de 2017'de turizm geliri açısından 2016'ya göre bir toparlanma bekliyor, ancak 2015 düzeyine erişmenin mümkün olmayacağını kabul etmiş bulunuyor. 2017- 2019 dönemi orta vadeli programında, 2016 için öngörülen 27 milyar dolarlık turizm gelirinin 18.6 milyar dolarda kalacağı tahminine yer verildi. Peki 2017'de beklenen gelir ne kadar, 23.5 milyar dolar; yani 2016'yı ancak aşacak, 2015'in ise altında kalmaya devam edeceğiz.

33 yılın en derin kırılması

Concorde Resort Yönetim Kurulu Üyesi ve AKTOB Başkan Yardımcısı Erkan Yağcı'nın bizimle paylaştığı bir çalışma da Türk turizminde bu yılki kadar bir kırılma yaşanmadığını gösteriyor. Erkan Yağcı'nın çalışmasına göre turist sayısında 1984'ten bu yana olan dönemde üç kez belirgin bir gerileme ortaya çıktı. İlk gerileme 1998'den 1999'a geçişte yaşandı. 1998 yılında 9.8 milyon olan yabancı ziyaretçi sayısı, PKK ve Öcalan krizi, depremler ve 11 Eylül saldırısı yüzünden 1999 yılında 7.5 milyona indi. Ancak, turizm üstündeki bu ölü toprağını hemen atıverdi ve 2000 yılında 1998 düzeyi aşılarak 10.4 milyon turiste ulaşıldı. İkinci kırılma, ilki kadar belirgin olmasa da 2006 yılında yaşandı. 2005 yılında 21.1 milyon olan yabancı turist sayısı, 2006'da 19.8 milyona indikten sonra 2007'de yeniden artışa geçerek 23.3 milyona ulaştı. Ve geldik asıl kırılmanın yaşandığı 2016 yılına. Türkiye'ye geçen yıl 36.2 milyon yabancı ziyaretçi geldi. Bu yıl sayının 25 milyon dolayında kalması, en iyi ihtimalle 25.5 milyona çıkması bekleniyor. Bu hızlı düşüşün nedenlerini hepimiz biliyoruz. Rus uçağının düşürülmesiyle başladı her şey; bu pazar çok uzun süre adeta tümüyle kapandı. Avrupa ve Türkiye'deki terör saldırıları ve 15 Temmuz darbe girişimi turizmi baltalayan diğer etkenler olarak öne çıktı. Türkiye ile pek ilgisi yoksa da, Mısır'da bir Rus yolcu uçağının düşmesi de olumsuz etki yaptı. Bu yılki turist sayısı 25.5 milyon olsa bile, geçen yılki 36.2 milyonun aşılması ve 2017'de daha fazla bir ziyaretçiye ulaşılması için yüzde 40'ın üstünde bir artış sağlamak gerek. İşte bu da hiç mümkün görünmüyor. Yani son 33 yılda turizmde üç kez kırılma oldu, ama ilk ikisi pek iz bırakmadan hemen aşıldı, kayıplar telafi edildi. İşte kaybın telafisi ilk kez mümkün olmayacak ve 2017'de büyük ihtimalle 2016'dan daha iyi bir dönem geçireceğiz, ama 2015'i de hala mumla arar olacağız.

AKTOB Başkanı'nın söyledikleri önemli

AKTOB-Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Başkanı Yusuf Hacısüleyman'ın Resort Dergisi'nin kasım sayısında bir değerlendirmesi yer aldı. Bu değerlendirmedeki bazı bölümler oldukça önemli ve biz de bu bölümleri aktarmakta yarar olduğunu düşündük: "Güvenlik, bir seyahat etme nedeni değildir, ama seyahat edebilmek için haklı bir beklentidir. Turizmin geleceğine ve geleceğin turizmine baktığımızda seyahat güvenliği ve kendini güvende hissetme konuları müşteri beklentilerinde birinci sıraya yerleşeceğe benziyor..." "Fırsat değil ama fırsatçılığın yüz bulduğu bir dönem yaşanıyor. Ekonomik zorluklar içine giren bir sektörün ayakta kalabilme mücadelesi verdiği bir dönemde hangi fırsattan bahsedilebilir ki. Olumsuzluklardan fırsatların da çıkabileceği kendi kendini avutmanın bir başka yoludur..." "2017'de Rusya pazarı tekrar hareketlilik gösterse de eski gücü oranında olamayabilir. Batı Avrupa pazarı ise imajdan yakından ve doğrudan etkilenen bir yapıda olduğu için bu ülkelerden 2016 değerlerine yakın bir performans beklenebilir..." "2016'da yaşananlar bize turizmin bir devlet politikası olarak ele alınması gerektiğini öğretti. Politik arenadaki söylem ve uygulamaların imajı ne denli etkileyebildiğini görmüş olduk. İstenildiğinde yasal düzenlemelerin hızla hayata geçirilebildiğini gördük. Turizm sektörünün sorunlarının diğer sektörleri nasıl olumsuz etkileyeceğini de ortaya çıktı..."

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar