Turizm ve tarım mevsimi de işsizliği aşağı çekmedi işsizlik kronikleşiyor mu?
Haziran ayı TÜİK’in yüzde 13’lük işsizlik verisi, gelenekselleşen yaz aylarında inşaat ve turizm sektörlerinde canlanma ve mevsimlik tarım işçiliği ile yaz aylarında gerilemenin geçen yıl olduğu gibi bu yılda yaşanamayacağını gösteriyor. İşsizlik yüzde 10’un üzerinde seyrederek kronikleşiyor…
Türkiye’de işsizliğin yıl içerisinde geleneksel bir seyri vardır. Yılın ilk üç ayında artar, nisandan ağustos sonuna karar turizm ve geçici tarım işçiliği ile düşer, eylülden itibaren yıl sonuna kadar yükselişe geçer. TÜİK’in haziran ayı işsizlik verilerine baktığımda bir önceki aya göre 0.2 puan, önceki yılın aynı ayına göre 2.8 puan arttığını ve yüzde 13 seviyesinde olduğunu görünce son iki yılın verilerine baktım. Baharla başlayan yaz boyu devam eden düşüşü görmedim. 2018 yılında da bu yılda işsizlik mayıstan sonra yükselişe geçmiş.
Oysa geleneksel olarak biliriz ki, nisandan itibaren bin yandan mevsimlik tarım işçiliği. Bir yandan artan inşaatlar, bir yandan da turizm mevsiminin açılması işsizlik oranını geriye çekerdi. Ama geçen yıl da, bu yıl da bu geleneksel yapı bozulmuş. İşsizlik bahar sorunda yükselişe geçmiş. Buna inşat sektöründeki durgunluk ile tarımda girdi maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle ekimlerin azalması gibi konular etkili olmuş olabilir. Ama son iki yılın TÜİK verileri yaz aylarında da işsizliğin yükseldiğini, yatırımların azalması nedeniyle kronikleşen bir işsizlik yaşadığımız bir durumun söz konusu olduğunu gösteriyor.
TÜİK’in yayınlanan haziran dönemi iş gücü istatistiklerine göre 15 yaş ve yukarı yaş grubunda işsizlik geçen yılın aynı dönemine göre 938 bin kişilik artışla 4 milyon 253 bine yükselmiş. Aynı dönemde istihdam edilenlerin sayısında da 802 bin düşüş yaşanarak 28 milyon 513 kişiye, istihdam oranı da yüzde 46.4 düzeyine gerilemiş.
Haziran ayında son dönemde artan kayıtdışılıkta da artış sürmüş. Herhangi bir sosyal güvencesi olmadan çalışanların oranı geçen yılın aynı dönemine göre 1.2 puanlık artışla yüzde 35.2 seviyesine gelmiş. Tarım dışı sektörler de de kayıt dışı çalışma bin yıl öncesine göre 0.8 puan artışla yüzde 23.2’ye yükselmiş.
İş gücüne katılım 137 bin kişilik artışla 32 milyon 766 bin kişiye ulaşmış. Kadınların iş gününe katılımı 0.1 puan artışla 34.7’ye ulaşırken, erkeklerin katılım oranı ise 1 puan azalarak 72.4 olmuş.
Bütün bu veriler işsizliğin yüzde 10’un üzerine yerleşerek kronik bir hal aldığını, birçok kişinin iş bulma umudunu yitirdiğini gösteriyor. Sorunun çözümü için yatırımların artmasına ve iş imkanlarının çoğaltılmasına ihtiyaç var. Bu da “her şey işi olacak” söylemlerinden çok, bu konuda yatırımları artırıcı gerekli çalışmalarla mümkün olabilir.