Turizm desteği olmadan zor
Dış ticarette kazandığımız döviz gelirlerinin iki büyük kaynağı var. Bunlardan birisi ihracat gelirlerimiz. Öteki kalem de turizm gelirleri. 2016 yılının üçüncü çeyreğinin sonunda her iki döviz kaynağımızda da zafiyet olduğu gözleniyor. Önceki yazıda işaret ettiğim gibi, eylül ayı dış ticaret verileri ithalat harcamalarımızdaki gerilemenin sınırlı boyutlara indiğini buna karşılık ihracat gelirlerimizin daha büyük boyutta daraldığını gösteriyor. İhracattan kazanılan döviz gelirlerindeki gerileme yeni değil. Bir süredir bu eğilim devam ediyor. Yazının yayınlanmasından sonra açıklanan TİM verileri bu eğilimin ekim ayında da devam ettiğini gösteriyor.
Ticaret açığı bizim kadim bir sorunumuz. Yapıdan kaynaklanan bir sorun olduğu için konjonktür bu sorunu ya yavaşlatıyor ya da daha da büyük boyutlara taşıyor ama bütünüyle çözmüyor. İçinde bulunduğumuz konjonktürün iki boyutu ihracat gelirlerimizdeki gerilemelere rağmen ticaret açığımızın küçülmesine yardım etti. Ekonominin yavaşlaması ithalatımızı yavaşlattı, petrol fiyatlarındaki gerileme ithalat faturamızı küçülttü, ihracat gelirlerindeki düşüşe rağmen ticaret açığımız daraldı. Şimdi bu iki konjonktürün de sonuna geliniyor gibi görünüyor. Son aylarda ithalatta görülen hareketlenme bunun işareti olabilir. Yani, önümüzdeki dönemde ticaret açığındaki daralmanın yerini büyüyen ticaret açıkları alabilir.
Uzun bir süredir turizm gelirlerimizin sürekli yükselmesi nedeniyle mal ticaretinde ortaya çıkan büyük boyutlu açıkların olduğu gibi ticaret açığına yansıması engellendi. Sonuçta mal bazındaki açıktan daha küçük ticaret açıkları oluştu. Turizmdeki döviz kazançlarının ciddi boyutlara ulaşması ekonominin temel döviz dengesizliğinin (cari açık) finansmanına da katkı yaptı. Bu açıdan bakılırsa turizm gelirlerinin ekonominin döviz dengesinin supabı haline geldiğini söylemek mümkün.
Son veriler bir süredir bu supabın çalışmadığını gösteriyor. Turizm gelirlerimize gerileme eğilimi hakim. Aynı süreçte ithalatımızın ihracatımızdan daha fazla daralması nedeniyle ticaret açığımızın küçülmesi turizm gelirlerindeki azalmanın çok da önemsenmemesine, bir anlamda göz ardı edilmesine yol açmış gibi görünüyor. Ancak, son sıralarda ticaret kalemleri ve turizm gelirlerinde ortaya çıkan ters yönlü eğilimler devranın hep böyle gitmeyeceği uyarısını taşıyor. İthalatın hızlanmasına karşılık turizm gelirlerinin gerilemeyi sürdürmesi halinde tarihsel sıkıntımızın hortlaması, ciddi bir açık ve bunun finansmanı sorunu ile karşılaşmamız olası.
Turizm gelirlerimizdeki gerileme yeni bir durum değil. 2013 yılında turizm gelirlerimizde bir duraklama eğilimi doğuyor. 2014 yılının ikinci çeyreğinden itibaren trend haline gelen turizm gelirindeki gerileme, boyutunu da büyüterek günümüze kadar uzanıyor. Turizm gelirlerinin akışında mevsimsellik çok belirgin, Yılın birinci ve dördüncü çeyreklerinde gelir görece düşük. Buna karşılık ikinci çeyrekte hızlanmaya başlayan gelir akışı üçüncü çeyrekte tepe noktasına ulaşıyor. Gelir akışında son yıllardaki genel azalışa karşılık mevsimsellik değişmemiş. Her dört çeyrekte de bir önceki senenin aynı dönemine kıyasla gelirde azalış var. Gelir akışının tepe yaptığı ikinci ve üçüncü çeyrekteki gelişmeler gelir kaybının gittikçe büyüdüğünü gösteriyor. Örneğin, 2014 yılının ikinci ve üçüncü çeyreğindeki turizm toplam geliri 21.7 milyar dolar olmuş. Bu sayı 2015’in aynı döneminde 19,9 milyar dolara, 2016’da ise 13.1 milyar dolara gerilemiş (TÜİK verileri). 2014-15 arasında gelir kaybı 1.8 milyar dolar iken 2015-16 arasında bu kayıp 6.8 milyar dolara çıkmış. Açıklanan son verilere göre 2016 yılının üçüncü çeyreğinde önceki yılın aynı dönemine kıyasla turizm gelirlerindeki azalış yüzde 32.7 gibi bir büyüklüğe ulaşmış.
Bu yazının amacı dört başı mamur bir turizm analizi yapmak değil. Kaba rakamlardan ve kısa değerlendirmeden hareketle geçtiğimiz yıllarda mal dengesizliğinin supabı işlevini üstlenmiş gibi görünen turizm gelirlerinin günümüzde bu fonksiyonunu önemli ölçüde kaybettiğini söylemek mümkün. Son dönemde çeşitli nedenlerle mal dengesizliğinde küçülme olması işin bu yanının göz ardı edilmesine yol açmıştı. Yeni veriler önümüzdeki dönemde, yine çeşitli nedenlerle, mal bazındaki açığın büyüyeceğini gösteriyor. Turizm desteğinin yokluğunda işimizin zor olacağı kanısındayım.