Turizm, 2017 içinde alarm vermeyi sürdürüyor
DR. ALI TOPÇUBAŞI - Topçubaşı Group Yön. Krl. Başk.
2015 yılı Kasım ayında uçak düşürme ile turizmde başlayan kan kaybı, 2016 yılında hızlanan ve daha dibi görülmez diye beklerken, 2017’nin ilk 2 ayında da sürdüğü anlaşılmakta. 2017 yılı için büyük ümitler beslerken, yılın ilk 2 ayında gelen turist sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8.2 oranında altında kalarak büyük hayal kırıklığı yarattı. 1990’lar da dünya turizminde yüzde 1 olan payımızın, büyük uğraşlar sonucu 4 kata yakın arttırmamıza rağmen, dünyanın en kaliteli turistik otellerimiz ile daha yukarıya çıkarmayı beklerken, dibe yuvarlanmamızı önüne geçmemiz gerektirdiği anlaşılmaktadır. 2014 yılında 39.8 milyon turist ağırlayarak dünyada 6. sıraya, Avrupa’da Fransa, İtalya, İspanya’dan sonra 4. sıraya yükselen ülkemiz, geçen yıl Yunanistan’ın bile aşağısında kalarak büyük hayal kırıklığı yaratarak 16. sıraya inmiştir. Geçen yıl kişi sayısında yüzde 30, gelir olarak da yüzde 39 gibi olağan üstü azalma kaydeden bu sektörde, son barutların kullanılmaya başlandığı anlaşılmaktadır.
Turizm, yalnızca cari açığımızın azaltılmasına değil, 55 sektörü etkileyerek milli gelire yaptığı katkının yanı sıra, istihdama yaptığı yaklaşık yüzde 10 katkı ile ülkemiz için büyük problem olan işsizlik sorunun hafifl etilmesinde etkili olmaktadır.
Turizmin çarpan olan etkisi, ekonomiyi olumlu veya olumsuz yönde çok çabuk etkilemektedir. Çarpan; harcamalardaki değişimlerin milli gelirdeki değişmeler oranı olarak kabul edildiğinden, turizmdeki azalma veya artmanın yarattığı çarpan etkisi, 55 sektörü direkt veya dolaylı olarak etkilemektedir. Turistlerin başta konaklama, ulaştırma, beslenme, yeme-içme, eğlence, alışveriş için yaptıkları harcamalar tüm sektörleri etkilemekte ve yeni gelir halkalarının oluşmasına neden olmaktadır. Bu gelirlerden ekonominin tüm sektörleri olumlu veya olumsuz etkilenmekte ve harcamaları etkilemektedir. Ülkemizin turizm sektörünün diğer sektörleri etkileme derecesi, diğer Avrupa Birliği ülkelerinden daha fazla olduğu anlaşılmakta.
Turistik faaliyetlerin neden olduğu harcamalar tüketici üretici kademelerinde her el değiştirdiğinde azalarak gelişir ve sonuçta ekonomide çarpan katsayısı kadar ek bir gelir yaratılmasına neden olur. Ülkemiz için turizm çarpan katsayısı yüzde 1,98 olurken, bu oran İngiltere’de yüzde 1.73, İrlanda’da 1.72’e inmekte, Mısır’da daha fazla inerek yüzde 1.23’e inmektedir. Bu katsayılardan anlaşılacağı gibi, ülkemizdeki turizm faaliyetinin ekonomiyi belirleme, etkileme derecesi, diğer ülkelerden daha fazla olduğu anlaşılmakta ve şu anda içinde bulunduğumuz ekonomik faaliyetlerdeki zayıfl ığın en önemli nedenlerden birinin, bu sektördeki kan kaybının sürmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Rusya ile düzelen ilişkilerimiz, 2017 yılının ilk 2 ayında bu ülkeden gelen turist sayısını arttırmış olsa’ da, en büyük pazarlar olan Avrupa’dan gelen turist sayısında devam eden dramatik düşüşler, tüm ekonomimize yaptığı olumsuz katkıları ekonomideki güven bunalımından anlamak ile birlikte, turizm sektöründe bulunanları daha ağır etkilediği için, acil tedbir alınmasını gerektirdiğini göstermektedir. Mart ayında Almanya ve Hollanda ile yaşanan ve olmaması gereken sert söylemlerin neticelerinin, önümüzdeki aylarda turizm ağırlıklı olarak daha ağır çıkacağını da unutmamız gerekiyor.