Türev ürünlerde kurumlar vergisi
Gelir İdaresi Başkanlığı internet sitesinde türev ürünlerin vergilendirilmesi ile ilgili olarak üç genel tebliğ taslağı yayınladı. .Bunlardan biri Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi, ikincisi Kurumlar Vergisi, üçüncüsü de Gelir Vergisi kesintisi ile ilgilidir. Bu gün yazımızda Kurumlar Vergisi Genel Tebliğ taslağı üzerinde duracağız. Açıklamalarımızda önce türev ürünler hakkında kısa bilgi vereceğiz. Bu açıklamalardan hemen sonrada tebliğde yer alan açıklamalara değineceğiz. Gelecek haftalarda türev ürünlerle ilgili diğer vergileme konularını ve genel görüşümüzü açıklamaya gayret edeceğiz.
Forward sözleşmeleri
Forward işlemleri, belli miktarda malın ya da finansal aracın (hisse senedi, tahvil, döviz vb.) önceden belirlenmiş bir fiyattan ve önceden belirlenmiş, gelecekteki bir tarihte satın alınması ya da satılması yükümlülüklerini içeren, kontratlara dayalı işlemlerdir. Bu işlemlerde taraflardan biri nihai alıcı olup, sözleşmede belirlenen fiyattan mal ya da menkul kıymeti satın alıp ödemeyi yapmaktadır. Diğer taraf ise nihai satıcı olup, belirlenen fiyattan mal ya da menkul kıymeti satandır.
Forward sözleşmeleri, belirli bir şekle bağlı olmayıp, tarafların istekleri doğrultusunda serbestçe düzenlenebilmektedir, Örneğin, emtiaya ilişkin forward sözleşmelerinde (gelecekte ve belirli bir tarihte teslim kaydıyla) vade, miktar, fiyat taraflarca bugünden belirlenir. Aynı şekilde, döviz işlemlerine ilişkin forward sözleşmelerinde belirli bir miktar dövizin, anlaşmanın yapıldığı tarihte, belirlenen kur üzerinden alımının veya satımının yapılması taraflarca kabul edilir.
Kısaca, forward sözleşmesi, taraflardan birinin sözleşmeye konu olan finansal varlığı sözleşmede belirlenen fiyat üzerinden gelecekteki belirli bir tarihte satın almasını, karşı tarafın da sözleşmeye konu finansal varlığı satmasını şart koşan bir sözleşme türüdür.
Forward işlemi esas itibarıyla, bir "taahhüt" niteliğinde olduğundan ve gelirin elde edilmesi sözleşmenin sonuçlandırılması ile gerçekleştiğinden, vadeye kadar dönem içinde yapılan değerlemelerin (reeskont işlemlerinin) kurum kazancı ile ilişkilendirilmemesi gerekir. Kurum kazancına eklenecek kâr veya zararın vade sonunda belirlenmesi gerekir.
Sözleşmenin vadeden önce bozulması durumunda forward işleminden doğan kâr veya zararın sözleşmenin bozulma tarihinde kurum kazancına eklenmesi gerekecektir.
Öte yandan, forward sözleşmesinin teslimat ile sonuçlanması halinde, yapılan işlem esas itibarıyla bir varlığın alım-satım işleminden farklı olmayacağından, sözleşmenin vade tarihi itibarıyla alınan veya satılan varlıkların değerinin, sözleşmede belirtilen birim değer üzerinden kayıtlara intikal ettirilmesi gerekecektir.
Swap sözleşmeleri
Sözcük anlamıyla değiş tokuş ya da trampa demek olan swap, döviz kurları ve faiz oranlarındaki dalgalanmalardan kaynaklanan riskleri minimize etmek amacıyla geliştirilmiş bir tekniktir. Swap sözleşmesi kısaca, iki tarafın üçüncü kişilere karşı olan geri ödeme yükümlülüklerini, önceden belirlenmiş kurallar çerçevesinde karşılıklı olarak değiş-tokuş etmelerini öngören sözleşme olarak tanımlanabilmektedir.
Swap işlemlerinde temel amaç, belirli bir finansal işlemin maliyetini ve riskini azaltmak için, işleme giren iki tarafa da fayda sağlamaya dönük olarak, iki tarafın da farklı finansal imkânlardan karşılıklı olarak avantaj elde etmesidir. Özetle, swap piyasalarından döviz kuru ve faiz oranı risklerinden korunabilmek, düşük maliyetli finansman sağlamak, kısa dönem aktif-pasif yönetimi stratejilerini uygulamak, hizmet geliri elde etmek ve spekülasyon yapmak gibi amaçlarla yararlanılmaktadır. Para ve faiz swapı olarak iki guruba ayrılmaktadır.
Para swapı
İsminden de anlaşılacağı üzere döviz swapları, iki taraf arasındaki belli süreli döviz değiş tokuşunu ifade etmektedir. Burada taraflar genellikle cari spot kurdan belirli bir miktar dövizi, diğer bir döviz ile takas ederler. Bu işlemde bir yandan anaparalar değiştirilirken, diğer yandan anlaşma süresince anlaşmada belirtilen sabit ya da değişken faizli ödemeler değişime konu olmaktadır.
Faiz swapı
Faiz swapları, farklı fon piyasalarından elde edilen benzer vadeli, aynı tutarlı ve aynı para birimli, ancak değişik faiz oranlarına sahip kredilerin faizlerinin değiştirilmesini ifade etmektedir. Tipik bir faiz swapında, bir taraf ödemesini değişken faiz üzerinden yaparken, diğer taraf sabit faizden veya farklı bir değişken faizden yapar.
Faiz swapını, para swapından ayıran en önemli farklılık, bir faiz swapında anaparanın ne başlangıçta ne de vade sonunda değiştirilmesidir. Yani, swap işlemlerinin tarafları, kredileri temin ettikleri piyasalara karşı borçlandıkları anaparaları değil, ödemeyi taahhüt ettikleri faizleri değişim konusu yapmaktadırlar.
Para swapı işlemi tarafların önceden anlaştıkları oran ve koşullarda belirli miktardaki para birimlerini değiştirmek suretiyle gerçekleştirdikleri bir işlemdir.
Para swapı işleminde elde etme, sözleşmenin vadesinde gerçekleştiğinden, vadeye kadar dönem içinde yapılan değerlemelerin (reeskont işlemlerinin) kurum kazancı ile ilişkilendirilmemesi ve kurum kazancına dahil edilecek kâr veya zararın vade sonunda tespit edilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, swap sözleşmesine konu döviz değişimi nedeniyle bilançonun aktifine kaydedilen dövizlerin genel hükümler çerçevesinde değerlemeye tabi tutulması gerekir. Ayrıca, swap sözleşmesi çerçevesinde değişime konu para birimlerinin sözleşme tarihi itibarıyla tesliminde işlem tarihindeki birim değer üzerinden, sözleşmenin vadesi tarihinde, sözleşmede belirtilen birim değer üzerinden kayıtlara intikal ettirilmesi gerekmektedir.
Faiz swapı, gösterge bir anapara tutarı üzerinden farklı faiz oram esaslarına göre hesaplanacak faizlerin iki taraf arasında anlaşılan vadelerde değişimini öngören bir sözleşme çeşidi olup, aynı para biriminden olan borçların sadece faiz ödemelerinin yapısı değişmekte, anapara tutarı değişimi gerçekleşmemektedir.
Faiz swapı işleminde elde etme, sözleşmede yer alan faiz oranları dikkate alınarak hesaplanan faiz değişimlerinin yapıldığı dönemler itibarıyla gerçekleştiğinden, bu dönemlerin sonuna kadar ilgili dönem içinde yapılan değerlemelerin kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim veya ilave kalem olarak düzeltilmesi gerekecektir. Dolayısıyla, faiz swapı sözleşmesine göre sözleşmenin taraflarınca ödenen veya tahsil edilen faizler, sözleşmenin vadesi beklenmeksizin faiz tahakkukunun yapıldığı dönemler itibarıyla taraflarca kurum kazançlarının tespitinde gelir veya gider olarak dikkate alınacaktır.
Faiz swapında faiz değişimlerinin çakışması durumunda, söz konusu faiz değişim tarihlerinde elde edilen faiz geliri ile ödenen faiz giderlerinin karşılaştırılması sonucunda oluşacak net kâr veya zararın bu tarihler itibarıyla kurum kazancının tespitinde dikkate alınması gerekecektir.
İşlem tarihindeki kur, işleme taraf olan banka tarafından kullanılan işlem anındaki kuru, böyle bir kurun bulunmaması halinde ise Merkez Bankası döviz alış kurunu ifade etmektedir.
Faiz swapında, faiz değişimlerinin bir kısmının çakışmaması halinde ise çakışmayan faiz değişim tarihlerinde elde edilen faiz geliri veya ödenen faiz giderlerinin, değişim tarihi itibarıyla yapılacak faiz gideri reeskontu veya faiz geliri reeskontu ile karşılaştırılması sonucunda oluşacak net kâr veya zararın bu tarihler itibarıyla kurum kazancının tespitinde dikkate alınması gerekir. Çakışmayan faiz değişim tarihlerinde yapılan faiz gideri reeskontu veya faiz geliri reeskontunun da izleyen dönem başından itibaren ters kayıtla kapatılır.
Opsiyon sözleşmeleri
Opsiyon sözleşmesi, taraflardan birinin diğerine, belirli bir mal ya da finansal değeri, gelecekteki belirli bir tarihte veya belirli bir dönem içinde belirli fiyatla alıp almamak ya da satıp satmamak konusunda seçimlik bir hak tanıdığı (opsiyon hakkı); bu seçimlik hakkı tanımasının karşılığı olarak da belirli bir bedele (opsiyon primi) hak kazandığı sözleşme tipi olarak tanımlanabilmektedir. Opsiyon sözleşmeleri, tarım ürünleri, kıymetli madenler veya enerji üretiminde kullanılan ürünler gibi emtia üzerine düzenlenebileceği gibi döviz, faiz oranları, hisse senedi endeksleri veya futures sözleşmeleri gibi finansal değerler üzerine de düzenlenebilir.
Opsiyon primi
Opsiyon sözleşmelerinde, satın alma veya satma hakkını alan tarafın bu hakkı satan tarafa yaptığı ödeme opsiyon primidir.
Opsiyon primi, kurumlar vergisi mükellefleri açısından tahakkuk esası gereği, opsiyon sözleşmesinde belirtilen hakkı satan tarafça sözleşmenin düzenlendiği tarih itibarıyla gelir; bu hakkı alan tarafça da sözleşmenin vade tarihi (veya diğer hallerde sözleşmenin sona erdiği tarih) itibarıyla gider olarak dikkate alınacaktır.
Tezgah üstü piyasalarda gerçekleştirilen opsiyon sözleşmelerinden doğan işlemlerde elde etme, opsiyon sözleşmesinde belirtilen hakkın kullanılması ile birlikte gerçekleştiğinden opsiyonun kullanıldığı tarihe kadar olan dönem içinde yapılan değerlemelerin (reeskont işlemlerinin) kurum kazancı İle ilişkilendirilmemesi gerekir.
Opsiyon sözleşmesinin teslimat olmasızın nakdi uzlaşma ile sonlandırılması durumunda, nakdi uzlaşma sonucunda elde edilen kar veya zararın kurum kazancına dahil edilir.
Opsiyon sözleşmesinin verdiği hakların kullanılmaması durumunda ise sözleşmeye dayanarak herhangi bir kâr veya zararın doğması söz konusu olmaz..
Türkiye'de kurulu vadeli işlem ve opsiyon borsalarında gerçekleştirilen opsiyon sözleşmelerine ilişkin olarak ise Vergi Usul Kanunu'nun 289'uncu maddesindeki değerleme esasları dikkate alınarak işlem yapılacaktır. Ayrıca tebliğin ilgili bölümündeki açıklamalar göz önünde tutulacaktır.
Aracı kuruluş varantları
Aracı kuruluş varantı, elinde bulunduran kişiye, dayanak varlığı ya da göstergeyi önceden belirlenen bir fiyattan belirli bir tarihte veya belirli bir tarihe kadar alma veya satma hakkı veren ve bu hakkın kaydı teslimat ya da nakit uzlaşı ile kullanıldığı, aracı kuruluşlarca ihraç edilen menkul kıymet niteliğindeki bir sermaye piyasası aracıdır. Aracı kuruluş varantları opsiyon sözleşmelerine gösterdiği benzerlik nedeniyle opsiyon sözleşmelerinin dayanak varlık itibariyle sınırlandırılmış bir çeşidi olarak kabul edilmektedir. Bu kapsamda, aracı kuruluş varantlarından elde edilen gelirin kurum kazancına dahil edilmesi gerekir..