Tüm değişiklikler ışığında, yönetim kurulu üyelerinin sorumlulukları ve
1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda (YTTK) son dakikada yapılan kanun değişikliği ile yönetim kurulu üyeleri için 6102 sayılı Kanun'da getirilen cezaların çoğu hafifletilmiş ve bu değişikliğin gerekçesinin de suç ve cezada orantılılık ilkesi olduğu belirtilmiştir. Bu kapsamda; yönetim kurulu üyelerinin cezai sorumluluğu bakımından; idari para cezası öngören suçlar, adli para cezası öngören suçlar ve hapis cezası öngören suçlar olarak sınıflandırıldığı nihai bir metin yayımlanmıştır. Hukuki sorumluluklar bakımından ise; ispat yükünün yer değiştirmesi haricinde madde hükmünde bir değişikliğe gidilmemiştir.
Yeni TKK ile beraber; yönetim kurulu üyelerinin özen yükümlülüğünün bağlandığı ve eski kanunda yer alan basiretli tacir kavramının tedbirli yönetici kavramı ile yer değiştirdiği ve yönetim kurulu üyelerinin sorumluluklarının sınırlarının kanun koyucu tarafından daha açık olarak çizildiği görülmüştür. YTTK'da yönetim kurulu üyelerinin tedbirli bir yönetici olarak; bütün kriz ve pazar şartlarını değerlendirmesi, değişiklikleri en kısa zamanda tespit etmesi ve gerekli tedbirleri alması gerektiği sonucu çıkmaktadır. Bu anlamda yeni düzenlemenin yönetim kurulunun devredilmez görev ve yetkileri ile üyelerinin sorumluluk alanını belirginleştirdiği ve genişlettiğini söylemek mümkündür.
Bu kapsamda; muhasebe, finans denetimi ve şirketin yönetiminin gerektirdiği ölçüde finansal planlama için gerekli düzenin kurulması, müdürlerin ve aynı işleve sahip kişiler ile imza yetkisini haiz bulunanların atanmaları ve görevden alınmaları, yönetimle görevli kişilerin, özellikle kanunlara, esas sözleşmeye, iç yönergelere ve yönetim kurulunun yazılı talimatlarına uygun hareket edip etmediklerinin üst gözetimi, borca batıklık durumunun varlığında mahkemeye bildirimde bulunulması gibi sorumluluklar yönetim kurulunun devredilemez yetkileri arasında belirlenmiştir. Yeni TTK'da yönetim kurulu üyelerinin görev ve sorumluluklarına ilişkin özel düzenlemelere yer verilmiş olması beraberinde yönetim kurulu üyelerinin şirkete karşı verdikleri zararlardan ötürü sigortalanabileceği hususunun da ayrıca düzenlenmesine neden olmuştur.
Hukuki sorumluluk hallerine ilişkin YTTK'da yapılan düzenleme ile eski kanundan farklı olarak yönetim kurulu üyesine karşı sorumluluk davası açabileceklerin ayrı ayrı belirlendiği görülmektedir. YTTK'da düzenlenen ve birçok şirket yöneticisini ilgilendiren söz konusu hukuki sorumluluk halleri; belge ve beyanların kanuna aykırı olması, sermaye hakkında yanlış beyanlar ve ödeme yetersizliğinin bilinmesi, değer biçilmesinde sorumluluk, halktan izinsiz para toplamak ve kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve tasfiye memurlarının genel sorumluluğu olarak sınıflandırılabilir.
Hukuki sorumluluklara getirilen en önemli yenilik; şirket, pay sahipleri ve şirket alacaklılarının zararın tazmini için dava açma yoluna başvurabilecekleri hususunun açıkça düzenlenmiş olmasıdır. Bu durumda yönetim kurulu üyesine karşı dava açmak isteyen tarafın yönetim kurulu üyesinin kusurunu ispat etmesi gerekecektir. Zira son değişikliklerle beraber YTTK madde 553'ün önceki halinde bulunan "kusurlarının bulunmadığını ispatlamadıkça" cümlesi çıkartılmış ve böylece kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlal ettikleri iddia edildiği takdirde, kusurlarının bulunmadığını ispat etmek durumunda kalmayacak, iddia eden taraf kusuru ispat etmekle mükellef olacaktır.
Cezai sorumluluk halleri bakımından ise yukarıda giriş bölümünde belirttiğimiz gibi; ticari hayatta ağır hükümleri sebebiyle çok fazla tepki toplayan düzenlemeler kaldırılmıştır. Buna göre cezalarda indirme gidilmiş ve çoğu adli para cezasına bağlanan suçun yaptırımı idari para cezasına; çoğu hapis cezası öngören suçun yaptırımı ise adli para cezasına dönüştürülmüştür.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında ve yapılan yeni düzenlemeler ile; YTTK'da yapılan değişiklikler ile şirketlerin yönetim fonksiyonlarının daha da etkinleştirilmek istendiği görülmektedir. Özellikle ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinde yıllardır başarılı uygulamalarla gelişen profesyonel yönetici uygulamalarının, YTTK ile ülkemizde de yaygınlaşacağı beklenmektedir. Yönetim Kurulu organı, görünüşte bir organ olmaktan çıkarılmakta ve işlevsel bir niteliğe kavuşmaktadır. Bu durum şirket hakkında alınacak kararların ve yönetim kurulu üyeleri tarafından verilecek tüm kararların daha şeffaf olmasını sağlayacaktır. Sonuç olarak; YTTK'nın yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu konusunda getirdiği hukuki ve cezai sorumlulukların yönetim kurulunun daha etkin ve dikkatli çalışmasını sağlayacağı kanaatindeyiz.