Tüketim oturuyor, yatırım sürünüyor, cari açık koşuyor

İsmet ÖZKUL
İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI [email protected]

Cari açık Türkiye ekonomisinin en can alıcı sorunlarından birisi. Bu nedenle ekonominin sağlık kontrollerinde cari açık göstergeleri ilk sıralarda yer alıyor. Bu alanda en fazla önem verilen gösterge, cari açığın gayrısafi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranı. Bu oran, yaratılan gayrısafi yurtiçi hasılaya karşılık, ne kadar cari açık ortaya çıktığını gösteriyor. 

Yıllık toplamlar olarak bakarsak 2013’ün ikinci yarısı ile 2014’ün ilk yarısını kapsayan 1 yıllık dönemde ekonomi 797.5 milyar dolar GSYİH üretirken 52.1 milyar dolar da cari açık yaratmış. Cari açığın milli gelire oranı yüzde 6.54 olmuş. Yıllık cari açık oranının 2013 sonunda yüzde 7.92, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 7.45 olduğu dikkate alınırsa, oranda kayda değer bir düşüş var. Ancak bu resmin sadece bir yüzü. 

Resmin diğer yanında büyüme hızındaki düşüş var. Yüzde 6.54’lük cari açık oranı, yüzde 3.85’lik bir büyüme hızıyla ortaya çıkmış. Çeyreklik dönemler itibarıyla bakarsak bu yılın ikinci çeyreğinde büyüme hızı sadece yüzde 2.05 iken, ikinci çeyreğe ait cari açık oranı yüzde 6.24 düzeyinde. 1. çeyrekte yüzde 4.66’lık büyüme hızına karşılık, cari açık oranı yüzde 6.29 olmuştu. 1. çeyrekten 2. çeyreğe büyüme hızı yarıdan fazla azalırken, cari açık oranı hala yükseklerde seyretmeye devam etmiş. 

Büyümenin bileşenlerine baktığımızda gördüğümüz resim hiç de iç açıcı değil. Halkın tüketim harcaması ikinci çeyrekte sadece yüzde 0.39 artmış. Nüfus artışını dikkate alırsak, tüketimde düşüş var. Halkın tüketim harcamalarındaki büyüme, geçen yılın son çeyreğinde yüzde 6.07, bu yılın ilk çeyreğinde ise yüzde 3.19 idi. Özel tüketim harcamaları büyüme hızında keskin bir düşüş var. 

Devletin nihai tüketim harcamalarını da katarsak toplam nihai tüketimde artış da 2. çeyrekte sadece yüzde 0.67 oldu. Toplam nihai tüketimdeki büyüme 2013’ün son çeyreğinde yüzde 6.21, 2014 ilk çeyreğinde yüzde 3.96 düzeyindeydi. Burada da keskin bir düşüş var. 

Yatırım cephesinde durum daha vahim. Yatırımlar ikinci çeyrekte yüzde 3.54 daraldı. İhracat, yüzde 5.50’lik büyüme ile diğer kalemlerden daha iyi gözüküyor. Ancak ilk çeyrekte ihracattaki büyümenin yüzde 11.09 olduğunu dikkate alırsak, orada da ciddi bir performans kaybı var. 

Toplayacak olursak tüketim yerinde sayıyor, yatırımlar aşağı yuvarlanıyor, ihracatın nefesi kesiliyor ama buna rağmen cari açık oranı yükseklerde uçmaya devam ediyor. 

2010’dan sonra çeşitli denemelerle sürdürülen cari açığı aşağı çekme çabalarının ortaya serdiği bir gerçek var. Cari açık oranını biraz düşürmeye kalktığınızda ekonomi duruyor. İkinci çeyrekte büyüme hızı yüzde 2.05’e kadar düşmüşken, cari açık oranının hala yüzde 6.24 olması bunun göstergesi. 

Ekonomi düşük büyüme-yüksek cari açık kıskacına düşmüş durumda. Buna bir de yüksek enflasyon ekleniyor. 

Ekonomiyi bu açmaza sokan, kısa vadeli siyasi çıkarlarla yıllardır sürdürülen sıcak paraya dayalı hormonlu, sağlıksız, dengesiz büyüme politikaları. Sıcak parayla ithalata dayalı hormonlu büyüme politikaları ekonominin rekabet gücünün altını oymuş durumda. Bu yüzden cari açıkta hafif bir fren, ekonomide kazık fren etkisi yaratıyor.

ismet1.jpg

ismet2.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar