Tüketicinin morali bozuk
İçeride siyasi kovuşturmalarla başlayan, dünyada küresel ticaret savaşları ile büyüyen gerilim iklimi tüketici güvenine yansıdı. Ayın ilk yarısındaki tabloyu yansıtan endekse göre mart ayında 85,9 olan Tüketici Güven Endeksi nisanda yüzde 2,3 düşerek 83,9 oldu.
Bazı siyasi ve bürokratlara yönelik kovuşturma, gözaltı ve tutuklamalar üzerine içeride siyasi alanda baş gösteren şok gelişmeler ve toplamsal eylemlerle başlayan ve ABD’nin 2 Nisan’da açıkladığı, dünya ekonomisinde taşları yerinden oynatan radikal gümrük tarife değişiklikleri ile küresel planda da büyüyen gerilim ve belirsizlik süreci, tüketici güvenine olumsuz yansıdı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Merkez Bankası iş birliği ile aylık olarak yürütülen Tüketici Eğilim Anketinden hesaplanan ve daha çok ayın ilk yarısındaki genel güven tablosunu yansıtan Tüketici Güven Endeksi, iç-dış gerilim sürecinin tüketici güveninde düşüşe yol açtığını ortaya koydu. 21 Mart’ta açıklanan bültende mart ayı düzeyi yüzde 85,9 olan güven endeksi, dün açıklanan veriye göre nisan ayında yüzde 2,3 düşüşle 83,9’a indi.
Tüketicilerin, genel ekonomik gidişat ve kendi mali durumlarına ilişkin beklenti ve değerlendirmeleri ile harcama ve tasarruf eğilimlerini ölçen Tüketici Güven Endeksi, ekonomide öncü gösterge niteliğinde. 0-200 aralığında değer alabilen endeksin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser, 100’den küçük olması kötümser durumu yansıtıyor. Endeks değerinin artıp azalması, güvendeki artış-azalışı gösteriyor. Tüketici Eğilim Anketinin örnek büyüklüğü aylık 4 bin 884 haneden oluşuyor. Anket, haneyi temsil eden 16 ve daha yukarı yaştaki bir bireyle yapılıyor. Bu kişiler, veri giriş programı tarafından tesadüfî olarak seçiliyor. Söz konusu endeks dünyada da ekonomideki gelişmeleri yakından izlemek amacıyla kullanılıyor.
TÜİK’in Ocak 2012 sonrası dönemi yansıtan güven endeksi aylar itibarıyla hiç 100’ü görmemekle birlikte bu düzeyi en fazla 97,4’le Nisan 2014’te yakınsamıştı. Son dönemde ise Kasım 2024’te 79,8 olan endeks özellikle faiz indirim beklentilerinin somutlaştığı izleyen aylarda sürekli yükselerek bu yıl mart itibarıyla 86’ya yaklaşmıştı.
Hem mevcut durum hem gelecek
Hanelerin kendi maddi durumları ve genel ekonomik duruma ilişkin değerlendirme ve beklentilerinde kötümserlik nisan ayında arttı.
Tüketici güven endeksini oluşturan değerlendirme ve beklentilerle ilgili alt endekslerin başında “Geçen on iki aya göre mevcut dönemde hanenin maddi durumu” geliyor. Bu alt endeksin martta 70,9 olan değeri, nisanda yüzde 2,5’lik bir düşüşle 69,1’e indi. Gelecek on iki ayda hanenin maddi durum beklentisine ilişkin alt endeks de nisanda yüzde 0,5 düşüşle 84,3’e geriledi. Geçen on iki aylık döneme göre mevcut dönemde genel ekonomik duruma ilişkin değerlendirmeyi yansıtan alt endeks değeri aylık bazda yüzde 0,6 düşüşle 55,6’ya, gelecek on iki aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisi de yüzde 2,2 düşüşle 82,8’e indi. İşsizlikle ilgili beklentilerde ise kötümserlik görece azaldı. Gelecek on iki aydaki işsiz sayısına ilişkin alt endeks değeri önceki aya göre yüzde 3,8 artarak 83,9’a çıktı. Artması işsiz sayısının azalacağı, düşmesi ise artacağı yönündeki beklentiyi ifade eden bu alt endekse göre genel ekonomide kötüleşme beklentilerine rağmen, işsizlikte azalış öngörülmesi dikkati çekti.
Harcama yerine tasarruf
Hanenin içinde bulunduğu mali durumu yansıtan endeksin değeri nisan ayında; önceki aya göre yüzde 0,6 düşerek 79,8’e geriledi. Önceki aya göre; mevcut dönemin dayanıklı tüketim malı satın almak için uygunluğu alt endeksinin değeri yüzde 5,3, gelecek üç ayda yarı dayanıklı tüketim mallarına harcama eğilimi yüzde 1,5, geçen on iki aya göre gelecek on iki ayda dayanıklı tüketim mallarına harcama eğilimi yüzde 3,8 düşüş kaydetti. Mevcut dönemin tasarruf etmek için uygunluğu değerlendirmesini yansıtan endeksin değeri ise yüzde 7,4 arttı. Gelecek üç aylık dönemde tüketimin finansmanı için borç kullanımına (tüketici kredisi, kart harcaması vb.) ilişkin endeks 62,5’le yerinde saydı.
Güven-seçim ilişkisi
Tüketici güveni ile seçim beklentileri ve seçim sonuçları arasında kayda değer bir ilişki bulunuyor. Düşen güven düzeyini “seçim beklentisi” olarak yorumlayanlar bulunduğu gibi, son yapılan seçimlerde tüketicilerin güveninde artışların iktidar lehine sonuç doğurduğu da dikkati çekiyor. Güven endeksinin seçim ayında 90-100 arasında ve yükselişte olduğu dönemlerde iktidar partileri lehine, bu değerin çok altında çıktığı ya da düşüşte olduğunda ise tersine sonuçlar alındığı görülüyor. Mayıs 2023 Genel Seçimleri sürecinde oluşan beklentiler ve sosyal kesimlere yönelik yapılan iyileştirmelerin etkisiyle Tüketici Güven Endeksi nisanda 87,5’e ve mayısta 91,1’le son beş yılın zirvesine çıkmıştı. Genel seçimlerde iktidar partisinin zaferle çıkmasında tüketici kesimdeki güven artışının etkili olduğu değerlendirilmişti. Ancak ekonomik gidişatta bozulma ve yaşanan kur şoklarının da etkisiyle artan “kriz” algısı ile endeks sert biçimde düşerek Ağustos 2023’te 68’e kadar indi. İzleyen dönemde mutedil yükseliş yaşanan güven endeksi aralıkta 77,4’e ve 2024’ün ocak ayında 80,4’e kadar çıktı, ancak şubatta 79,3’e indi ve yerel seçimlerin yapıldığı martta da yerinde saydı. Mart 2024 yerel seçimlerinde iktidarın oy kaybetmesi, muhalefet partilerinin grafiğinin yükselmesinde de tüketici güven düzeyinin etkili olduğu değerlendirildi. Genel anlamda tüm seçmenler “tüketici” konumunda bulunurken, 16 milyon dolayındaki emekli kesimin seçim öncesi beklentilerine iktidardan yeterince karşılık bulamamasının söz konusu seçimde alınan sonuçta payı olduğu ifade edildi.
Refah göstergeleri hala dipte
Refah göstergesi olarak tüketici güveninin somutlaştığı alanların başında gelen ev ve otomobil satın alma eğilimi, canlanmaya devam etmekle birlikte, güven endeksinin bileşenleri içinde en düşük değerlerde kaldı. Hanelerin gelecek 12 ayda konut satın alabilme veya inşa ettirme ihtimaline ilişkin alt endeksin martta sadece 13,6 olan değeri nisanda yüzde 2,9 artışla 14’e çıkmakla birlikte, baz değerin 100 olduğu dikkate alınınca hala en dip seviyede kaldı. Gelecek 12 ayda konut tamirine para harcama eğilimine ilişkin endeks ise nisanda yüzde 5 düşüşle 35,2’ye indi. Gelecek 12 ayda otomobil alma beklentisini ölçen endeksin martta 23,4 olan değeri de nisanda yüzde 10,6 artışla 25,9 oldu.
Enflasyonda beklenti olumsuz
Temmuz 2023’ten bu yana uygulanan ve temel önceliği enflasyonla mücadele olan parasal sıkılaştırma esaslı ekonomik program kapsamında en olumsuz unsuru psikolojik faktör olarak halkın dezenflasyona “ikna” olmaması oluştururken, nisan ayında tüketicilerin ileriye yönelik enflasyon beklentilerinde olumsuzluğun arttığı dikkati çekti. Geçen on iki aylık döneme göre gelecek on iki ayda tüketici fiyatlarının değişimine ilişkin “beklenti” endeksinin değeri, nisanda yüzde 6 düşüşle 56 oldu. Bu endeksin artması tüketici fiyatlarında düşüş, azalması ise artış beklentisini yansıtıyor.