Tüketicinin güveni azalırken harcamada frene basmış...

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

Ülkemizde tüketici güven ve tüketim eğilimlerini ele alan araştırmaların son dönem sonuçlarının ortak paydası, tüketicilerin güvenlerini azaltırken, harcamalarında frene bastıklarını gösteriyor. Bu genel frene basma eğilime karşın, otomotiv piyasasının genelden pozitif ayrıştığı bilgisi de araştırma sonuçlarında ortaya çıkıyor. 

Arkadaşımız İbrahim Ekinci’nin araştırma haberi tüketici harcama ve beklentilerini izleyip yansıtan araştırmaların verilerine dayanarak hazırlanmış. TÜİK ve Merkez Bankası'nın Tüketici Güven endeksi sonuçları, İPSOS’un Hane Halkı Tüketim Endeksi, Nielsen’in tüketici güven endeksi, CNBC-e tüketici endeksi, BETAM’ın öncü göstergeler üzerinden yaptığı değerlendirme sonuçlarına yer verilmiş. Ayrıca, Türkiye Nakliyeciler Derneği Başkanı Erol Özçelik'in değerlendirmeleri de haber içerisinde yer almış. 

Bütün bu araştırmalarda ortaya konulan veriler tüketici güven endekslerinde düşmeler olduğunu gösterirken, tüketicilerin harcamalar konusunda otomotiv sektörü dışında frene bastıklarını gösteriyor. Ayrıca, yatırım ve kamu harcamalarında da küçük artışların gözlendiği belirtiliyor. Ve bütün bunların sonucunda büyüme için yeterli, önemsenebilecek bir talep olmadığı da ortaya çıkıyor. Zaten son dönemde 31 Mart’ta açıklanacak olan geçen yılın son çeyrek ve 2014 yılı için büyüme tahminlerinde de düşük beklentiler söz konusu. Genel değerlendirmeler 2014 büyümesinin yüzde 3’ün altında kalacağı yönünde... 

Peki, bu sisli tablonun sona erdirilmesi, tüketicilerin ve yatırımcıların 'bekle gör'den çıkarak, yeniden yılın gelecek döneminde büyümeyi ivmelendirmesi için ne beklemeliyiz? 

7 Haziran’da seçim olması kamu alımları ve harcamalarına seçim öncesi bir ivme getirebilir. Ancak, asıl canlılığı sağlayacak olan, piyasaları heyecanlandıracak, ülkemiz geleceği adına bir “Olumlu Hikayenin” ortaya konulması olacaktır. Seçime giderken partiler, siyasal polemikler yerine, proje bazlı gelecek anlatımları yaparak politikalarını ortaya koyup yarıştırılırsa bu da “Olumlu ülke hikayesinin” başlangıcı olur. Ama asıl heyecan yaratıcı “Ülke hikayesini” seçim sonrası yeni iktidar ortaya koyabilir. 

O nedenle seçime kadar geçecek dönemde bazı olumlu gelişmeler olsa da, tüketicinin güven endeksinin yükselmesinde ve tüketim taleplerini artırmalarında önemli artışlar beklenmemelidir. Bu nedenle piyasa aktörleri “temkinli beklenti” içerisinde hareket etmelidir. Zaten FED kaynaklı dış konjonktür de böyle davranılması “temkinli” olunmasını gerekli kılıyor. 

Ekinci’nin haberindeki verilere dayanarak ben bu düşüncelerimi belirtmek istedim...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar