Tüketicilerin banka kredileri üzerinde ağır vergi yükü

Avukat Prof. Dr. Funda BAŞARAN YAVAŞLAR
Avukat Prof. Dr. Funda BAŞARAN YAVAŞLAR [email protected]

Ek vergi ve vergi artışları, enflasyon, her tür mal ve hizmete zam derken ağır bir mali yükle karşı karşıya kalan halk krediyle biraz rahatlama umuduyla bankalara koştuğunda, muhtemelen bir feryat da orada atacak.

Çünkü, çektiği tüketici kredisi (örn. ihtiyaç kredisi, eğitim kredisi, taşıt kredisi) miktarı ile hesabına yatan miktar arasındaki makas, çok değil on dört ay önce çektiği kredide eline geçenle karşılaştırıldığında, açılmış vaziyette. Bunun nedeni ise, 7 Temmuz 2023’de yürürlüğe giren 7345 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı (CKa) ile, tüketici kredileri üzerindeki banka ve sigorta muameleleri vergisinin (BSMV), CKa’nın yayınlandığı günden itibaren %10’dan %15’e çıkartılmış olması.

Oysa, daha yaklaşık 14 ay önce (10.06.2022’de), bu oran Cumhurbaşkanı tarafından zaten %100 artırılarak (5729 sayılı CKa), %5’ten %10’a çıkartılmış ve "kredilerin yatırım ve ihracat gibi üretken alanlara yönlendirilmesi ve enflasyon ile mücadele" amaçlarıyla gerekçelendirilmişti (Anadolu Ajansı’nda yer alan bu habere erişim artık yok, ancak linki yine de buraya bırakıyorum: https://www. aa.com.tr/tr/ekonomi/kredilerin-uretken-alanlara-yonlendirilmesi-ve-enflasyonla-mucadele-icin-bsmv-adimi-atildi/2611698).

Hükümet kanadından medyaya yapılan açıklamalara bakıldığında, şimdiki artışın gerekçesi ise depremler. Sonuçta, 14 ay içinde tüketici kredileri üzerindeki BSMV’ye, 09.06.2022 tarihine göre %200 artış yapılmış durumda.

Dikkat çekici olan durum, BSMV’ye tabi diğer işlemler üzerindeki oran artırılmazken, sadece tüketici kredileri üzerindeki BSMV oranının artırılması. Nitekim, 28.08.1998 tarih ve 98/11591 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın eki Karar md.1, f.1’de BSMV oranı düzenlenen işlemlerden örneğin diğer ikisi, “bankalar arası mevduat muameleleri” ile “bankalar ile 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan aracı kurumlar arasındaki borsa para piyasası muameleleri”.

Bankalar arası mevduat muameleleri sonucu lehe alınan paralar üzerinden alınacak BSMV oranı %1, kaldıraçlı alım-satım (foreks) işlemleri dolayısıyla lehe alınan paralar üzerindeki BSMV oranı dahi %5.

Bu işlemler dahil BSMV’ye tabi diğer işlem ve hizmetler üzerindeki BSMV oranında hiçbir artışa gidilmedi. Oysa, BSMV de aynen katma değer vergisi (KDV) gibi bir dolaylı vergi, yani yansıtılma özelliğine sahip. Bu bağlamda, BSMV’nin yasal mükellefi banka, banker ve sigorta şirketleri ama, taşıyıcısı, başka bir deyişle vergiyi ödeyen kişi, BSMV konusu işlem ve hizmetten yararlanan kişi.

Dolayısıyla, tüketici kredileri bakımından BSMV’nin taşıyıcısı tüketiciler ve onların bu yükü bir başkasına aktarma imkanları yok. Bu özellikleri dikkate alındığında, BSMV aslında tamamen tüketicilerin mali gücü üzerinden alınmakta ve ekonomik özü itibariyle bir “doğrudan vergi” gibi etki göstermekte. Başka bir deyişle, tüketicilerin mülkiyet hakkını sınırlandırmakta.

Daha önce başka bir yazımda dile getirdiğim üzere, kredilerin yatırım ve ihracat gibi üretken alanlara yönlendirilmesi ve enflasyon ile mücadele maliye politikası amaçlarıdır; ancak, “vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı” da bir maliye politikası amacıdır ve üstelik -diğerlerinden farklı olarak- AY’da (md.73, f.2) açıkça düzenlenmiştir. Keza, deprem olağanüstü bir durum olmakla birlikte, mevcut bütçe açığının tek nedeninin depremler olmadığı herkesin malumudur. Bütçe daha Ocak 2023’de açık vermeye başlamıştır.

Diğer yandan, toplumun mali gücü zayıf kesimlerinin mülkiyet hakkını daha fazla sınırlandırmayan, aksine vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımını dikkate alan başka araçlar mevcuttur. BSMV konusu diğer kalemler, bu araçlardan biridir. Nihayet, BSMV’deki bu artışın ayırım yapılmaksızın tüm tüketici kredileri bakımından ve 1000 TL’den milyona her tür kredi miktarı için öngörülmesi, amaçla araç arasında makul bir dengenin de bulunmadığını göstermektedir.

Dolayısıyla, tüketici kredilerinde lehe alınan paralar üzerindeki BSMV oranı daha kısa bir süre önce %100 artırılmışken, şimdi o artışın üzerinden bir de %50 artırılmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı, mali gücü zayıf tüketici kesimlerinin mülkiyet hakkını ölçülülük ilkesine aykırı şekilde sınırlamaktadır (Anayasa [AY] md.13 ve md.35).

Son olarak, örneğin, bankalar arası mevduat muameleleri nedeniyle kendisine BSMV yansıtılacak bankalar ve aracı kurumların mali gücü, tüketici kredisi alacak kişilerin mali gücünden çok daha yüksek olmasına rağmen, mali güç dikkate alınmaksızın sadece tüketici kredileri üzerindeki BSMV’nin 14 ay içinde %200 artırılmasının, verginin mali güçle orantılı olması ilkesine de (AY md.73, f.1) aykırı olduğuna işaret etmek gerekir. Devlet tüketiciyi korumak zorundadır (AY md.172)!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar