Tüketici ürünleri kurumlarda
Geçtiğimiz hafta Berlin'de düzenlenen IFA furarı, tüketici elektroniği alanında yeniliklerin piyasaya duyurulması açısından önemli etkinliklerden biri. Günümüzde kurumlarda da sıkça kullanılan ürünlerin büyük bir çoğunluğu aslında tüketici fuarlarında sergilenenlerden oluşuyor. Örneklerden belki en başarılısı iPhone olacaktır. İlk defa Steve Jobs tarafından fuarda tanıtıldığında, muhtemelen birçok kişi bunu basit bir tüketici ürünü olarak algılamıştı. Hatta bu konuda Microsoft CEO'su Steve Ballmer'ın enteresan yorumunu YouTube'da bulabilirsiniz. "Ballmer Laughs at iPhone" olarak aratacak olursanız videoyu kolayca bulabilirsiniz. 500 dolarlık klavyesi bile olmayan ürün ile dalga geçen Steve Ballmer, Microsoft'un mobil stratejisinin çok daha iyi ve kurumların ihtiyaçlarına uygun olduğunu söylüyor. Şimdilerde her kurumdaki yöneticinin elinde bir iPhone var ve Apple tüketiciler için ürettiği her ürünle kurumların kapılarını daha fazla zorluyor.
Yani sözün özü, günümüzde tüketiciler veya bizim deyimimizle son kullanıcılar, kurumsal IT'ye yön veriyorlar.
Geçtiğimiz günlerde IDC tarafından yapılan bir araştırmaya göre şu anda kurumlarda kullanılan teknoloji ürünlerinin % 40'ı bireylerin kendilerine ait. Bundan 10 yıl önce kurumlar çalışanlarına bilgisayar verirlerdi. Günümüzde eğer IT'nin gücünden maksimum seviyede faydalanmalarını istiyorlarsa, akıllı cep telefonu başta olmak üzere, tablet, notebook ve şirketin iş koluna bağlı olarak farklı ürünleri sağlamak zorundalar. Ancak her şirket bunu ne yazık ki bunu karşılayamıyor. Dolayısıyla çalışanlar, şimdilerde fiyatları oldukça cazip hale gelen ürünleri satın alarak kurum içerisine kendileri sokmuş oluyor.
Donanımsal olarak kurumların içerisine giren bu ürünlerden sonra şimdilerde mobil uygulamaların da daha yoğun bir şekilde kurumsal uygulamalara entegre edildiğini görüyoruz. Kimi IT yöneticileri çalışanların bu kadar yoğun bir şekilde farklı teknolojileri kurum içerisine taşımalarına kayıtsız kalırken, kimi şirketlerde ise ciddi yasaklamalar yapılıyor. Aslında çalışanların tüketicilere yönelik geliştirilen her ürünü kurum ağı içerisine sokmalarında ciddi sakıncalar var. Geçtiğimiz sene açıklanan güvenlik raporuna göre güvenlik saldırılarının artık çok daha büyük bir kısmı içeriden geliyor. USB bellekler, dijital fotoğraf makinaları, akıllı cep telefonları gibi ürünler ile dışarıya taşınan bilgilerin sayısında ciddi bir artış var. Özellikle Kore, Japonya gibi daha disiplinli çalışma prensiplerinin olduğu ülkelerde, çalışanların değil izin verilmeyen teknoloji ürünü, kağıt kalem dahi kullanmaları yasaklanabiliyor.
IT yöneticileri, tüketici ürünlerinin kurum içerisinde doğru kullanımı konusunda artık doğru bir yönerge oluşturmaları, sınırların neler olduğunu kendilerinin çizmeleri gerekiyor. Aksi halde çok geç kalmış olabilirler.