Tüketici sandığa moralsiz gidiyor
Tüketici Güven Endeksi, mart ayında 79,4’le yerinde saydı. Endeks, bu yıl üç ayda yüzde 2,5 artmakla birlikte bir yıl önceki düzeyinin yüzde 1 altında.
Yerel seçimlere sayılı günler kala, tüketicilerin hem kendi maddi durumları hem de genel ekonomiye ilişkin değerlendirmelerinde, beklenti ve umut düzeylerindeki kronik olumsuzluk sürüyor. 16 milyon dolayında emeklinin seyyanen iyileştirme talebi henüz karşılık bulmazken, oy verme davranışlarına etki eden psikolojik faktörlerin başında gelen “tüketici güveni”, mart ayında yerinde saydı.
Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası iş birliği ile her ay yapılan Tüketici Eğilim Anketinden hesaplanan ve tüketicilerin genel güven düzeyini yansıtan Tüketici Güven Endeksinin şubattaki 79,3’lük düzeyi martta 79,4 oldu. Endeks aylık bazda sadece yüzde 0,1, ilk üç ayda yüzde 2,5 artmakla birlikte bir yıl öncekinin yüzde 1 altında kaldı ve “normal” kabul edilen 100 sınır değerinin çok altında kalmaya devam etti.
Dünyada ekonomideki gelişmeleri yakından izlemek için kullanılan öncü bir gösterge olarak tüketicilerin genel ekonomik gidişata ve kendi mali durumlarına dair beklenti ve değerlendirmelerini, harcama ve tasarruf eğilimlerini ölçen tüketici güven endeksinin 100’den büyük olması güvende iyimser, 100’den küçük olması kötümser (güvensiz) durumu yansıtıyor.
Sandığa nasıl yansır?
Tüketici güveninde kötümserliğin mart ayında da varlığını sürdürmesinde ise enflasyonda devam eden yükseliş ivmesinin, artan hayat pahalılığının haneler üzerinde artan olumsuz etkisi yanında, seçim öncesi çeşitli sosyal kesimlerde oluşan beklentilerin yeterince karşılık bulmaması, özellikle de önemli bir bölümü 10 bin TL’lik en alt düzeyden aylık alan emekli kesimin seyyanen iyileştirme taleplerine henüz olumlu yanıt alamamasının etkili olduğu değerlendiriliyor.
Genel anlamda tüm seçmenler “tüketici” konumunda bulunuyor. Ancak, milli gelirin yaklaşık yüzde 50’sini nüfusun yüzde 20’si paylaşırken, kalan yarısını paylaşan yüzde 80’lik kesimin mevcut durum algısı ve geleceğe ilişkin güven düzeyi daha büyük önem taşıyor. Güven düzeyinin kötümser alanda kronikleşen düzeyinin, tüketicilerin yerel seçimde oy verme davranışına da etki edebileceği belirtiliyor.
Geçmiş seçim sonuçları ile tüketicilerin güven düzeyi arasındaki ilişki dikkati çekiyor. Genelde güven endeksinin seçim ayında 100’e yakın ve/veya yükselişte olduğu dönemlerde iktidar partileri lehine, bu değerin çok altında çıktığı ya da düşüşte olduğu zamanlarda ise tersine sonuçlar alındığı göze çarpıyor.
Son iki seçimde ne oldu?
Muhalefet partilerinin oy grafiğinin yükselterek önemli büyükşehir belediyelerini kazandığı bir önceki yerel seçimin yapıldığı Mart 2019’da da endeks 81,1’le sınır değerin çok altında bulunuyordu.
Güven endeksi, iktidar partisinin zaferle çıktığı son genel seçimlerin yapıldığı Mayıs 2023’te ise 91,1’le son beş yılın zirvesine çıkmıştı. Seçim öncesi sosyal kesimlere yönelik iyileştirmeler ve oluşan pozitif beklentilerin yarattığı güven artışı, genel seçim sonuçlarına yansımıştı.
Ancak sonrasında, yaz aylarında yaşanan kur şoklarının da etkisiyle artan “kriz” algısı ile endeks sert biçimde düşerek ağustosta 68’e kadar indi. İzleyen dönemde mutedil seyirle yükselişe geçen güven endeksi eylülde 71,5’e, ekimde 74,6’ya, kasımda 75,5’e, aralıkta 77,4’e ve bu yılın ocak ayında 80,4’e kadar çıktı, ancak şubatta 79,3’e indi ve martta da fazla değişmedi.
İki alan dışında tümü kötümser
Tüketici güven endeksini oluşturan değerlendirme ve beklentilerle ilgili alt endekslerden sadece “geçen 3 aya kıyasla gelecek 3 ayda yarı dayanıklı tüketim mallarına harcama” yapma eğilimi 109,9 ile ve rutin ücret ayarlamalarına bağlı doğal bir beklenti olan “geçen 12 aya göre gelecek 12 ayda ücretlerin değişimi” 115,2 ile sınır değer olan 100’ün üzerinde çıkarken, diğer tüm endeksler bu değerin altında kaldı. Geçen 12 aya göre gelecek 12 ayda dayanıklı tüketim mallarına harcama eğilimini gösteren alt endeksin değeri ise düşmeye devam ederek 97’ye indi.
Maddi durumda iyileşme beklenmiyor
Geçen 12 aylık döneme göre hanenin mevcut maddi durumuna ilişkin 100’ün altındaki kötümser bölgeden çıkamayan alt endeksin ocak ayında 67,2 olan, şubatta 67,1’e inen değeri, martta da yüzde 1’e yakın düşüşle 66,6’ya kadar geriledi. Gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durum beklentisine ilişkin alt endeks ise yüzde 1’e yakın bir artışla 78,9 olmakla birlikte kötümser alanda kalmaya devam etti. Başka deyişle son bir yılda maddi durumu kötüleşen çoğunluk, gelecek 12 ayda kayda değer bir iyileşme beklemiyor.
Genel ekonomide kötüleşme beklentisi
Geçen 12 aylık döneme göre mevcut ekonomik durum hakkındaki görüşü yansıtan alt endeks yüzde 4,5’lik bir düşüşle 49,9’a kadar indi. Bu değer 2023 sonundakinin yüzde 1,6 üstünde, ancak bir yıl öncekinin yüzde 8,6 altında geldi. Gelecek 12 ayda genel ekonomik durum beklentisine ilişkin endeks de martta 74,9’la yerinde saydı.
Söz konusu beklentinin düzeyinin bir yıl öncekinin yüzde 9,8 altında olduğu belirlendi. Gelecek 12 ayda işsiz sayısına ilişkin alt endeks değeri ise önceki aya göre yüzde 0,9 artarak 77,2 oldu. Bu endeksin artması işsiz sayısının azalacağı, düşmesi ise artacağı yönünde beklenti ifade ediyor. Buna göre işsizlikte artış beklentisi martta, önceki aya göre az da olsa düştü.
Ev, otomobil umudu artamıyor
Alt endeksler içinde en düşük değeri alabilen hanelerin gelecek 12 ayda konut satın alabilme veya inşa ettirme ihtimaline ilişkin endeksin şubatta sadece 9,7 olan değeri, martta da yüzde 10,7 olarak ölçüldü. Baz değerin 100 olduğu dikkate alınınca konut alma umuduna ilişkin alt endeksin değeri, aşırı “umutsuz” bir durum anlamına geliyor.
Gelecek 12 ayda konut tamirine para harcama eğilimine ilişkin endeks ise martta 32,3’le biraz daha iyimser düzeyde. Tüketici güvenini oluşturan alt endeksler içinde umut düzeyinin diplerde olduğu bir diğer gösterge de otomobil satın alma beklentisi. Gelecek 12 ayda otomobil alma beklentisini ölçen endeksin değeri de şubatta 17,7 olan değeri, martta 19,2’ye gelebildi.
Mevcut dönemin tasarruf etmek için uygunluğuna ilişkin endeksin şubatta 73 olan düzeyi ise yüzde 2,5 artışla 74,8’e çıktı. Önceki 12 aylık döneme göre gelecek 12 ayda tüketici fiyatlarının değişimine ilişkin “beklenti” endeksinin ocak ayında 54 olan, şubatta yüzde 1,1 artarak 54,6’ya yükselen değeri ise martta yüzde 1,9 düşerek 53,9’a geriledi.