Tüketici güveninin 13 yıllık serüveni, 94’ten 69’a...
Türkiye İstatistik Kurumu ile Merkez Bankası’nın ortaklaşa hazırladıkları tüketici güven endeksi üst üste beşinci ayda da geriledi ve 2017 yılını 65.1 düzeyinden kapattı. Tüketici güven endeksinin 2017 yılı ortalaması ise 68.6 olarak gerçekleşti.
Aydan aya olan değişim kısa süreli eğilimi ortaya koyuyor kuşkusuz. Yıllık ortalama ve buna göre oluşturulan değişim eğrisi ise bizlere daha geniş açılı bir bakış olanağı sunuyor.
Bu şekilde yapılan değerlendirme gösteriyor ki, tüketici güven endeksi açıklanmaya başlandığı 2004 yılından beri genel olarak aşağı doğru bir eğilim sergiliyor. Zaten bu eğilimi yazımız ekindeki grafikte kolaylıkla görmek mümkün.
2004 yılı ortalaması 93.5 olan endeks, izleyen üç yılda hep gerileme eğilimi içinde oldu ve 2008 yılında küresel krizin etkisiyle bir çöküş yaşandı. 2008, endeksin 65 ile şimdiye kadarki en düşük ortalama düzeye indiği bir yıl olarak kayıtlara geçti. 2009’da kısmen toparlanma sağlandı; 2010 ve 2011 yıllarında da küresel krizin etkileri bir ölçüde de olsa giderildi.
Zaten 2011, son dönemin zirve yılı. Tüketici güven endeksi 2011’den sonra arada çok küçük çıkışlar yaşansa da hep aşağı yönlü bir grafik çizdi. 2011 yılında 79.6 olan endeks, bu yılın ortalamasında 68.6’ya kadar geriledi.
2016 bile daha iyiydi
15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı ve bu yüzden ekonominin bir anlamda çöktüğü 2016 yılının ortalamasındaki tüketici güven endeksi 69.5 olmuştu.
Öyle ki, bu yıl 2016’yı bile arattı. Biraz önce de vurguladığımız gibi 2017 yılının ortalaması 68.6 ile 2016’nın bile altında kaldı.
İyimserliğe o kadar uzağız ki...
Tüketici güven endeksi de tüm güven endeksleri gibi sıfır ile 200 arasında bir değer alıyor. 100’ün altındaki değerler tüketicinin kötümserliğine, 100’ün üstündeki değerler ise iyimserliğine işaret ediyor.
Tüketici güven endeksi aralık ayında 65.1, yıl ortalamasında ise 68.6 düzeyinde. Son düzeyi, yani aralık ayını esas alırsak, ne iyimser ne kötümser noktası olan 100’e ulaşmak için mevcut endeksi yaklaşık yüzde 54 artırmamız gerekiyor.
Ama bu yönde hiçbir işaret, hiçbir umut kırıntısı yok. TÜİK’in açıkladığı verilerin detayına bakalım biraz...
Tüketici güven endeksi temelde dört soruya verilen yanıtların aritmetik ortalamasıyla oluşuyor. Tüm sorular gelecek 12 aylık dönemdeki beklentiye ilişkin.
Yani şu durumda dün yapılan açıklamayla tüketicilerin 2018 yılına ilişkin beklentilerini öğrenmiş bulunuyoruz.
Hanenin maddi durum beklentisine ilişkin endeks 84.8 düzeyinde. 100 sınırına ulaşmak için yüzde 18’lik artış gerekiyor.
Genel ekonomik durum beklentisiyle ilgili endeks 87.5. Bu endeksin 100 sınırına ulaşması için gereken artış yüzde 14.
İşsiz sayısı beklentisine ait endeks 70.6 düzeyinde bulunuyor. Ancak bu endeksin hareketini iyi yorumlamak gerekiyor. Bu endeksteki artış, işsiz sayısı beklentisinde azalışı, endeksteki azalış ise işsiz sayısı beklentisindeki artışı gösteriyor. Bu endeksin 100 sınırına ulaşması için gereken artış yüzde 42.
Tüketici güven endeksini oluşturan dört endeks içinde en düşük olanı her zaman için tasarruf etme ihtimalini gösteren endeks. Bu endeks aralık ayında 17.5 düzeyinde oluştu. Yani tüketiciler 2018 yılı için tasarruf etme ihtimallerinin yine çok düşük olduğunu ifade ediyorlar. Tasarruf etme ihtimalinde 100 sınırına ulaşmak için tam yüzde 471 artış olması gerekiyor. Dolayısıyla geçtik 100 sınırına ulaşmayı ya da yaklaşmayı, tasarruf etme ihtimali bir kat artıp 35’lere gelse bile buna çoktan razı olmamız gerekir.