Tüketici güveninde 2016 görünürde değilse de gerçekte sanki en kötü yıl

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Birçok veride oluğu gibi tüketici güven endeksinde de aydan aya olan değerlendirmelerle bir sonuca varmak, hele hele bir eğilimden söz etmek kesinlikle mümkün değil. Aylık hareketler kısa dönemli gidişatı iyi kötü ortaya koyuyor, ama uzun soluklu bir eğilimi yansıtma açısından fena halde yanıltıyor. Bu yüzden, tüketici güveninin nasıl seyrettiğini daha kuş bakışı izleyebilmek için geniş bir zaman dilimini, örneğin altışar aylık dilimleri kapsayan verileri karşılaştırmak çok daha iyi bir gösterge sayılıyor.

Ama yine de TÜİK'in tüketici güven endeksine ilişkin olarak dün açıkladığı haziran ayı verilerine özet olarak bakmakta yarar var. Çünkü haziran tek başına bir öneme sahip değilse de, bu yıl dikkati çeken bir gidişat söz konusu. Tüketici güven endeksi bu yıl şubat ayında geriledikten sonra dört aydır sürekli artış göstermekte. Şubatta 66.6'ya düşen endeks, daha sonra her ay düzenli bir şekilde artarak haziranda 69.4'e yükseldi. Dört ay üst üste artış gerçekleşmiş olması, artış oranı çok belirgin değilse de, yine de önemli sayılır. 

Ancak girişte de belirttik, aylık hareketler bir yere kadar önemli. Daha önemli olan geniş zaman dilimlerini kapsayan hareketlerin yönü.

Son 13 yıldaki durum  

Önce, tüm güven endeksleri gibi tüketici güven endeksinin de sıfır ile 200 arasında bir değer aldığını, 100'ün altındaki değerlerin kötümserliğe, 100'ün üstündeki değerlerin ise iyimser duruma işaret ettiğini bir kez daha belirtelim. 

TÜİK, tüketici güven endeksini 2004 yılına kadar geri götürdü. Buna göre, 2004-2016 döneminin ilk altı aylık verilerine, yani son 13 yılın ocak-haziran dönemi verilerine sahibiz. 

İlk dikkatimizi çeken şu; bu yılların hiçbirinde tüketici güveninde iyimserlik sınırı olan 100 aşılamamış. Aslında bu zaten mümkün değil, çünkü tüketici güven endeksinin hesaplanmakta olduğu 2004 yılının ocak ayından bu yılın haziran ayına kadar geçen 12 yıl 6 ayda, yani 150 ayda hiç 100 sınırının üstüne çıkılamamış ki... Yani Türk halkı, son 150 ayın birinde bile "Ekonomiye güven duyuyorum" diyememiş ki...

Elimizde 13 yılın ocak-haziran dönemine ilişkin tüketici güven endeksi var. Bu yılın ilk yarısındaki ortalama 68.6'ya işaret ediyor. Geçen yılın aynı dönemindeki 66'lık değere göre sınırlı bir iyileşme söz konusu. 

Ne var ki, son 13 yıla bakıyoruz, bu yılın sınırlı da olsa artarak 68.6 düzeyine çıkan ortalama endeksi, bu 13 yılın en düşük dördüncü gerçekleşmesi. Yani bu yılki endeks; 2008, 2009 ve 2015'ten daha iyi, ama diğer tüm yıllardan daha kötü.

O yılların "mazereti" vardı

Tüketici güven endeksi ilk altı ay itibariyle en düşük düzeye 65 ile 2009'da düşmüş. 2009'un mazereti var, küresel kriz yılı.

2008'de de endeks 68.2 olmuş. O yılın mazereti de yine küresel kriz.

Geçen yılın ilk yarısındaki 66'nın mazereti, peş peşe yaşanan iki seçim. 

Peki bu yılın mazereti ne ki? Tüketici güven endeksinin daha düşük gerçekleştiği 2008, 2009 ve 2015 yılları için gerekçe var, ama bu yıl için nasıl bir gerekçe dile getirilebilir ki?

Sakın ekonomi gerçekten tüketiciyi boğacak şekilde, nefesini kesecek şekilde kötü gidiyor olmasın...

Sakın ekonomiye duyulan güvende görünürde değilse de gerçekte son 13 yılın en kötüsünü bu yıl yaşıyor olmayalım...

Sakın ilk çeyrekte yüzde 4.8'e ulaşan büyümeden vatandaş hiç nasiplenmiyor olmasın ve sakın ilk çeyrekten sonra bu oranı arama durumunda kalmayalım...

Sakın turizm mevsiminin tam göbeğindeyken tahminlerimizin çok ötesinde sıkıntılar yaşamaktan kaynaklanan güven kaybı tavana vuruyor olmasın... 

catsbbbb-001.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar