Tüketici ekonomiye ya bir de güven duysaydı...
Türkiye İstatistik Kurumu ile Merkez Bankası’nın ortaklaşa oluşturdukları tüketici güven endeksi yenilendi. Dün yapılan açıklamada, “Tüketici güven endeksi, yapılan analizlerde mevsim etkisi tespit edildiği için 2019 ocak ayından itibaren mevsim etkilerinden arındırılmış olarak yayımlanmaya başlanmıştır” denildi.
Konu TÜİK oldu mu, konu istatistik oldu mu sürekli öküz altında buzağı arıyoruz ya, "Acaba mevsim etkilerinden arındırılmış seriye geçilmesinde de durumu iyi gösterme çabası var mıdır" diye düşünenler olabileceğini göz önünde bulundurarak iki seriye de baktık.
Mevsim etkilerinden arındırılmış seriye göre geçen yılın aralık ayında 58.7 olan tüketici güven endeksi, bu yıl ocakta 58.2’ye indi.
Peki ya mevsim etkilerinden arındırılmayan eski endekse göre durum ne? Bu seriye göre aralıkta 58.2 olan tüketici güven endeksi ocakta 58.5’e çıktı.
Yani en azından ocak ayı için durumu iyi göstermek gibi bir çabadan söz edemeyiz.
Birkaç puan oynasa ne olur ki?
Tüketici güven endeksi hangi amaca hizmet etmek üzere hazırlanıyor ve aktardığımız endeks değerleri ne ifade ediyor, gelin TÜİK ve Merkez Bankası’na kulak verelim:
“Aylık tüketici eğilim anketi ile tüketicilerin maddi durum ve genel ekonomiye ilişkin mevcut durum değerlendirmeleri ayrıca gelecek dönem beklentileri, harcama ve tasarruf eğilimleri ölçülmektedir.
Anket sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi 0-200 aralığında değer alabilmektedir. Endeksin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durumu, 100’den küçük olması ise kötümser durumu göstermektedir.”
Endeks 58, yalnızca 58!
Geçtik iyimserlik sınırı olan 100’ün üstüne çıkmayı, endeks bu sınırın neredeyse yarısı düzeyinde. Dolayısıyla tüketici güven endeksi 58 değil de 60 olsa, 65 olsa ne olur ki!
Yeni tüketici güven endeksi 2012 yılına kadar geri götürüldü. Bu yılın ocak ayıyla birlikte tam 73 aylık bir dönem. Ve bu 73 ayın hiçbirinde endeks değeri olarak 80’i bile görememişiz.
Bu 73 ayın en düşük ikinci değeri bu ay oluşmuş durumda. En düşük değer 57.6 ile geçen yılın ekiminde hesaplanmıştı, bu yıl ocaktaki değer de 58.2 oldu.
“Henüz ocak ayı bitmedi, ocak ayı endeksi nasıl oluşabiliyor” diye düşünenler için söyleyelim. Tüketici güven endeksi ayın ilk iki haftasındaki alan çalışmasıyla belirleniyor.
Ekonomi böyleyken siyaset böyleyse...
Tüketicinin ekonomiye duyduğu güven yüzde 72 artsa, 58.2’den 100’e çıkacak ve ekonomiye güven duyma sınırına ancak gelinecek.
Yüzde 72 artış da, dolayısıyla güven endeksinin 100’e gelmesi de orta vadede bile hayal.
Türk halkı yıllar yılı ekonomiye güven duymadığını söylüyor.
Vatandaş, ya ekonomiye aslında güven duyuyor da duymuyormuş gibi yapıyor.
Ya da mevcut iktidarın politikalarına gerçekten güven duymuyor, geleceğini iyi görmüyor ama bu politikaların yerine daha iyisini bulamıyor.
İki kesim de ders çıkarmalı
Tüketici güven endeksinin sonuçlarında öylesine çok ders var ki... İktidara da, muhalefete de...
Vatandaş iktidara sesleniyor:
“Bak yıllar yılı seni orada tutuyorum ama bil ki uyguladığın ekonomi politikalarından hoşnut değilim. Gel şu politikaları iyileştir biraz, beni kaybedersin, dikkatli ol...”
Vatandaş muhalefete de mesaj üstüne mesaj veriyor:
“Ekonomide yüzüm hiç gülmedi, işte veriler ortada. Gel sen yüzümü güldür ama sandığa gitmeden önce beni ikna et, inandırıcı vaatlerin olsun. Durumum daha kötü olur diye kaygılıyım, anla beni...”