Tüketici direnişinin yeni yüzü: Trump, Musk ve Kaotik Dünya

Prof. Dr. Çisil SOHODOL
Prof. Dr. Çisil SOHODOL cisil.sohodol@dunya.com

Dünya tarihinde bazı anlar vardır ki, tüketici tercihlerinin siyaseti ve ekonomiyi sarsacak kadar güçlü olduğu görülür. Bugün yaşananlar da tam olarak böyle bir dönemeç. Donald Trump ve Elon Musk ortaklığı, tüketici direnişinin duvarına çarptı.

Geçtiğimiz günlerde Beyaz Saray'ın önünde Trump ile Musk'ın, kırmızı bir Tesla'nın yanında yan yana poz verdiği fotoğraf, hem Amerika'da hem de dünyada gündeme oturdu. Bu sahne, Musk'ın zor durumdaki markasını kurtarmaya adeta bir seferberlik ilan eden Trump'ın, Beyaz Saray'ı promosyon sahnesine dönüştüğünü gösteriyordu. Etkinlik, Musk'ın sahibi olduğu X platformunda canlı yayınlanarak duyuruldu. Tesla'ya yönelik artan tepkilerden sonra Trump, "Vatansever olmak nedeniyle ceza alınamazsınız" diyerek Musk'ı koruma hamlesinde bulundu. Demokrat Senatör Chris Murphy ise bu sahneye sert tepki göstererek, "Yolsuzluğun kamuoyunda görülmesi, bunun yolsuzluk olmadığı anlamına gelmiyor" dedi.

Tesla'nın sert düşüşü ve Musk'ın siyasi riskleri

Tesla'nın hisse değeri Aralık ayından bu yana ciddi oranda değer kaybetti. Avrupa'da satışlar özellikle Almanya ve Fransa gibi ülkelerde ciddi oranda sarsılıyor. Bu durumun ardında Musk'ın Almanya'da aşırı sağ AfD partisinden yana tavrı alması etkili oldu. Tesla tesisleri, şarj istasyonlarında yaşanan yangınlar ve vandalizm dalgası ile sarsılıyor.

Kanada'nın Ontario eyaleti ise daha sert bir adım attı. ABD'nin uyguladığı ticaret tarifelerine misilleme olarak, Starlink ile yapılan milyonlarca dolarlık sözleşme iptal edildi. Bu karar, yalnızca ticari bir tepki değil, aynı zamanda Kanadalı tüketicilerin ABD ürünlerine olan tepkisini yansıtıyor. Kanadalı tüketiciler, Amerikan ürünlerini boykot ederek yerel markalara yöneliyor.

Avrupa'da da Amerikan ürünlerine karşı benzer tepkiler artıyor. Almanya'da tüketicilerin çoğu, Amerikan menşeili ürünlerden uzak durmaya başladı. Danimarka'da ise perakendeciler, yerel ve Avrupa menşeili ürünleri öne çıkarmak için yeni etiket sistemleri peşinde koşuyor. Bu yayılan dalga, Amerikan markalarının Avrupa pazarlarında da ciddi bir zorlukla karşı karşıya kalabileceğini gösteriyor.

Trump’ın onay oranları ve kamuoyu tepkisi

Trump'ın karar ve uygulamaları sadece iş dünyasını ve politikayı değil, kamuoyunun algısını da derinden etkiliyor. Başkan Trump'ın göreve başladığı ilk 7 haftada kamuoyu yoklamalarına göre onaylanma oranlarında sorunlar çıkmaya başladı. Son veriler, genel kamuoyunun göçmenlikle ilgili politikaları desteklediğini ancak iş ekonomiye gelince aynı fikirde olmadıklarını gösteriyor.

Küresel etkiler: İklim krizi ve fosil yatırımları

Tüketiciler boykotlarla sesini duyurmaya çalışırken, iş dünyası bu karmaşayı farklı bir yöne çekiyor. Birçok şirket, siyasi destekleri arkasına alarak fosil yakıt yatırımlarını artırıyor ve iklim eylemlerinden uzaklaşıyor. Bu durum, iklim hareketine zarar verirken, Dünya Sağlık Örgütü gibi yapılar da iklim krizinin sağlık üzerindeki etkilerine dikkat çekiyor. Hava kirliliği, gıda güvenliği ve bulaşıcı hastalıkların yayılması gibi sorunlar, iklim krizinin sağlık boyutunu daha da karmaşık hale getiriyor. Ancak Dünya Sağlık Örgütü ABD'nin desteğini kaybettiği için fonlarla ilgili ciddi sıkıntılar çekiyor.

Toz duman arasında gelecek

Bugün yaşadığımız tablo, sadece bir markanın ya da bir başkanın değil, küresel dengelerin ne kadar kırılgan olduğunu da gözler önüne seriyor. Tüketiciden iş dünyasına, oradan uluslararası örgütlere kadar herkes, nerede duracağını, ne yapacağını ve yapılacak doğru şeyin ne olduğunu bulmaya çalışıyor. Bir başkan değişikliği, sadece ABD'nin değil, tüm dünyanın taşlarını yerinden oynatıyor. Bu belirsizlik içinde kartlar yeniden dağıtılıyor ve yeni dünya düzeni sessizce şekilleniyor. Tüm bu kaosun ortasında, atılacak her adımın yalnızca bugünü değil, yarının dengesini de belirleyeceği unutulmamalı. Çünkü geleceğin rotası, belki de tam da şu anda çiziliyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar